Asım İşler. |
Ressam
ASIM İŞLER (1941-2007)’in, 1987-92 yılları arasında Paris’te üretmiş olduğu
büyük boyutlu akrilik ve yağlıboya resimleri, 3-21 Kasım 2015 tarihlerinde, Nişantaşı’nda
FMV Galeri Işık’ta sanatseverlerle buluşuyor. Sergide İşler’in sanatında
1988’den itibaren başlayan soyut dışavurumcu tarzdaki yeni evrenin başlangıcı
sayılan “Op. 89” başlıklı çalışma başta olmak üzere birçok önemli yapıtı bir
araya geliyor. Asım İşler ve sanatını, serginin küratörü Prof. Dr. Kaya
Özsezgin ile konuştuk.
RÖPORTAJ:
ÜMMÜHAN KAZANÇ
Asım İşler, Moderato Cantabile, 1989, tuval üzerine yağlıboya, 150x200 cm. |
Ü.K.- Sayın Kaya Özsezgin, Asım İşler,
1970 yılında Devlet Avrupa Konkuru’nu kazanarak Paris’te beş yıla yakın süren
ihtisasını yaptığı, Paris Güzel Sanatlar Fakültesi’nde resim, gravür ve
litografi eğitimi aldığı ve S. W. Hayter’in ‘Atelier 17’sinde gravür
tekniklerini öğrendiği yılları kapsayan Birinci Paris Dönemi içinde, 1974 yılında
Paris’te ilk kişisel sergisini Galerie FIAP ve ardından Galerie Cite Int des
Arts’da açmış, yine bu yıllarda Muse d’Art Modern’de ‘La Jeune Penture’ ve
‘Réalités Nouvelles’ salonları gibi birçok uluslararası sergilere katılmıştı. Serginin
konusunu oluşturan ve sanatçının İkinci Paris Dönemi (1987-92)’ndeki önemli
sanatsal gelişimleri, sergide yer alan eserler ışığında nasıl okumalıyız?
K.Ö.-
Bir noktanın altını özellikle çizmeliyiz. Asım İşler, bir gruba ya da
topluluğa, gündemde yer etmiş bir akıma paralel düzeyde etkinlik sürdüren bir
sanatçı olmadığı gibi, klasik sanatçı profiline uyumlu bir kimlik içinde de
olmamıştır. 1970 yılında Avrupa konkurunu kazanarak Paris’e gittiğinde orada
çalışacağı sanat tarzının hangi kaynaklara dayalı olması gerektiğinin de
bilincinde idi. Kafasında 1970’li yılların sanatçı imajına ilişkin peşinen
kabullenilmiş prototip modernist kavramlar yoktu. Bunun böyle olduğunu ilk
dönem resimlerinden başlayarak izleyebilmekteyiz. Başlangıçta figür eksenli bir
anlayışın kesin olmayan çizim ve renk oluşumları var olsa da o, bunu deneysel
bir dönem olarak kafasında saklı tutuyor ama asıl yöneliş aktivitesini renge
dayalı refleksif bir uygulama çerçevesinde geliştirmek istiyordu. Ona göre
renk, tabloyu oluşturan bir yan unsur değil, tablonun çatısını oluşturan ana
elemandı. Ancak bu, renkçi soyutçuluğun o dönemde yaygın olan tarzına yakın
olmadığı gibi, renkçiliğin bilinen sentaksını sürdürme idealine de yakın
görünmez. 1974’te ilk kişisel sergisini açtığı zaman kafasında oluşturduğu
projenin temel yapısını da kurmuştu. O nedenle resimlerinde tanık olduğumuz
spontan gelişme, her şeyden önce doğallığı ilke edinmiş bir sanatçı karşısında
bulunduğumuz izlenimi yaratır öncelikle. Bir başka deyişle, İşler açısından
sanat, merkezileşmiş bir deneyimin ürünlerini kapsamalı ve bu merkez çevresinde
olgunlaşma düzeyine ulaşmalıydı. Onun bu sergide yer alan İkinci Paris dönemi
resimleri, benimsemiş olduğu tarzın seçkin örnekleridir.
Asım
İşler’in resimlerini okurken, bu özelliğini gözden uzak tutmamak gerekiyor. Öte
yandan Asım İşler, işlek soyutçuluğun ana damarını yakalamış görünürken, kendi
resimlerine zamanla yabancılaşan bir gözlem sürecini kesinlikle dışlar.
Asım İşler, Hayal Ülkesinde Gezinti, 1988,
tuvale marufle karton üzerine yağlıboya, 147x243 cm. |
Ü.K.- Sergi kataloğu için kaleme
aldığınız metinde Asım İşler’in çalışmalarında Paris’te bulunduğu dönemlerin
çok önemli bir etkisi olduğunu, özellikle tuvallerindeki RENKÇİ ANLAYIŞ’ın
ikinci Paris Dönemi’nde ön plana çıktığını vurguluyorsunuz. Sanatçının RENK
arayışları ve sanatına yansımaları konusunda neler söyleyebilirsiniz?
K.Ö.-
Asım İşler’in sanatındaki ilginç karakter, onun herhangi bir “arayış” içinde
olmadığı, aksine, arayışı dışlayan biçimde bir renk konseptine hazır
görünmesidir. Fransa’ya gitmeden önce bu konseptin sanatsal dizaynını kafasında
kurmuş gibidir. Kuşkusuz Paris’te okurken “Jeune peinture” ve “Réalites
nouvelles” gibi o dönemin gözde eğilimlerini görmüş, izlemiş, ama aktarma bir
duyarlığı benimsemek gibi hep rastlanmış olan bir yolu izlemekten titizlikle
kaçınmıştı. İmzasını atacağı bir sanat türünün emekçisi olarak çalışmayı tercih
etmişti.
Ü.K.- Asım İşler’i Soyut-Dışavurumcu bir
sanatçı olarak tanıyoruz. Sanatçının bu yönünü siz nasıl özetlersiniz?
K.Ö.-
Soyut dışavurumcu etiket, Asım İşler’in sanatı için çok aykırı kaçmasa da
resimlerini tanımlamakta eksik bir yorumlama olur. Asım İşler, bize, çağımız
insanının tatmin olmaz kimliğini yansıtacak bir ifade çeşnisinin, yalnız ona
ait boyutlarını yansıtmaktan yana bir sanatçı eylemi içinde görünür. Elbette
bir tür ekspresyondur bu tavır. Böyle olmakla beraber, söz konusu tavrın
kendisine özgü bir tavır olmasına çok dikkat etmenin getirdiği bir sanatsal
tavır, Asım İşler için çok önemlidir. Kırmızı, sarı, mavi gibi ana renklerin
açıklı koyulu alaşımı, ilk bakışta kurguya dayanmayan arabeskini düşündürse de,
bu kurgu, peşinen kurulmuştur zaten. O nedenle bir resimden ötekine geçildiğinde,
sürüp giden bir söylemsel olgunun dipteki sesi sizi sürekli olarak kendine
bağlar.
Asım İşler, Kırmızı Oda, 1990, tuvale marufle
karton üzerine akrilik, 147x350 cm. |
Ü.K.- Arkeolog ve Sanat Tarihçisi Alain
DAVESNE, 1993 yılında Asım İşler’in sanatı ile ilgili şu cümleleri kaleme
almış: “Ancak gravürün sınırlı çerçevesi, Onun zengin yetkinliğini ifadede
yetersiz kalıyordu denebilir ki, Asım İşler kısıtlayıcı engelleri aşarak büyük
boyutlu çok renkli tuvallerle bir boya resim olayını gerçekleştirdi. Bu
çalışmalarda, figürlerde ışıklı dolanımlarla kendilerini var eden renkli bir
evrenin vurgularını taşırlar. Ressamın arkasında daima gravürcü durmaktadır.
Net konturlar yok, renkli bütünlüğün karışımı yok, fakat resimsel elemanların
yan yana ve üst üste gelen planlarıyla oluşturulan bir üçüncü boyut, gravürün
aşamalı katlarla çalışmasını çağrıştırıyor.” Bir gravür ustası olan Asım
İşler’in pentürdeki başarısını nasıl yorumluyorsunuz?
K.Ö.-
Devasne’ın yorumu doğrudur. Asım İşler, pentüre bağımlı bir çizgi içinde
görünse de baskı resmin cezbedici etkisinin dışında da kalmamıştır. Bu durum,
gravürün renkli resimle bağdaşmaz gibi görünen etkisine rağmen, Asım İşler’de
bu iki etkinliğin spontan biçimde örtüştüğü hakkındaki görüşümüzü pekiştirici
yöndedir.
Asım
İşler, Opus 89, 1989,
tuval üzerine yağlıboya, 200x150 cm.
|
Ü.K.- Sayın İşler 66 yaşında, oldukça
genç bir yaşta hayata veda etti. Belki cevaplaması zor bir soru olacak ama -siz
onun çalışmalarını yakından takip eden bir sanat insanı olarak- eğer yaşasaydı
İşler’in çalışmalarının nasıl bir yöne evrileceğini düşünürsünüz?
K.Ö.-
Asım İşler’in kısa yaşamı boyunca ürettiği resimlerin hiçbir kesinti
göstermemiş olması, yaşasaydı aynı çizginin şaşmadan devam edeceği kanımızı
güçlendirmektedir.
Ü.K.- Son olarak Asım İşler’in Türk
Resim Sanatı içindeki önemini konusunda nasıl bir değerlendirme yaparsınız?
K.Ö.-
Çağdaş Türk resminin gelişim ve oluşum aşamaları içinde Asım İşler, inanç ve
duyarlık damarını canlı tutmuş ve özgün bir sanat dili benimsemiş bir sanatçı
olarak ilk sıralardaki yerini, kanımca hep koruyacaktır.
ASIM İŞLER ÖZGEÇMİŞ (1941-2007)
1941
yılında Tirebolu’da dünyaya gelmiş olan Asım İŞLER, yaşamı boyunca resim
sanatına olan yaşamsal ilgi ve tutkusunu geliştirerek bu sanatın temel
formlarında ve tekniklerinde yapıtlar ortaya koymuş çağdaş Türk resminin önemli
bir temsilcisidir. Yapıtları yağlıboya tuvaller, akrilik tuvaller, gravürler,
litografiler, Paris afiş resimleri, karton üzerine akrilik, suluboya, pastel ve
guaj eserler olarak çeşitlilik göstermektedir.
1966
yılında Cemal Tollu, Neşet Günal, Sabri Berkel gibi hocalar ile çalışarak İstanbul
Devlet Güzel Sanatlar Akademisini bitiren İŞLER, 1970 -74 yılları arasında
Devlet Avrupa konkurunu kazanarak resim ihtisası için Paris’e gitmiştir. Paris
Güzel Sanatlar Akademisi’nde Boya resim, Gravür ve Litografi atölyelerinde, önemli
usta gravürcü S. W. Hayter ile Atelier 17’de gravür çalışmış bu sanatın tüm
derinliklerini öğrenmiştir. Sorbonne Plastik Sanatlar Fakültesi’nde Doktora
çalışması yapmıştır. 1974’te Paris’ten dönünce İstanbul Devlet Güzel Sanatlar
Akademisi (Mimar Sinan Üniversitesi Güzel Sanatlar Akademisi)’nde başladığı
görevine 2003 yılına kadar devam eden İŞLER’in sanatının ilk dönemini 60 ve 70’li
yıllarda yaptığı realist, sosyo politik gerçekliği yansıtan fügüratif eserleri
oluşturmaktadır. Sanatçı, Salon des Realitées Nouvelles/Paris (1974), Salon de
Jeune Peinture (1974) Musée Art Moderne/Paris, 33. Salon de Montrouge (1988) Galeri
Montenay/Paris, “De Bonnard a Baselitz” (1992) / Bibliothéque Nationale de
Paris/Paris, “PARISTANBUL” (1990) Cité Internationale des Arts/Paris gibi
yurtdışında pek çok sergide Türkiye’yi temsil etmiştir.
Asım İşler, Bakış II, 1990, afiş üzerine
akrilik, 182x127 cm. |
1987-1992
yılları arasında Fransız hükümetinin daveti ile çeşitli defalar Fransa’da
bulunan İŞLER, 1989-90 yılları arasında Paris Güzel Sanatlar Yüksekokulu E.N.S.B.A.’da,
1991 yılında da Paris Dekoratif Sanatlar Ulusal Yüksekokulu (Ecole Nationale
Superieur Des Arts Decoratifs E.N.S.A.D.)
ile de eğitsel ve sanatsal ilişkiler çerçevesinde, karşılıklı öğretim
üyesi-sanatçı-sergi değişimi gerçekleştirmiş, yine bu dönemde Sorbonne
Üniversitesi Plastik sanatlar fakültesi gravür atölyesinde de profesör olarak
dersler vermiştir.
Çağdaş
resimde evrensel anlayışta ve soyut ekspresyonist eğilimde yapıtlar ortaya
koyan İŞLER, 2003 yılında AKM Büyük Salon’da “Üç Şehir, Resim ve Ben” başlıklı Retrospektif Resim sergisini
gerçekleştirmiştir. 2007 yılında vefatına kadar yurtiçi ve yurtdışında 35 kişisel sergi, 150’ün
üzerinde karma sergi, bienal, trienal ve fuar etkinliğine katılmış olan
İŞLER’in Victoria and Albert Museum-Londra, Bibliotheque National de
Paris-France, Cité International Des Arts Association Koleksiyonu- Paris,
Türkiye Kültür Bakanlığı Koleksiyonu, İstanbul –Ankara –İzmir Resim ve Heykel
Müzeleri, DEMSA Resim Koleksiyonu, Sakıp Sabancı Müzesi, Proje 4L Elgiz Çağdaş
Sanat Müzesi, Selçuk Yaşar Müzesi-İzmir, Akbank ve Ekonomi Bankası gibi yurtiçi
ve yurtdışında pek çok özel kurum, müze ile önemli kişisel koleksiyonlarda
yapıtları yer almaktadır. 1975 yılında Görsel Sanatlar Derneğinin kurucu üyesi
olup yönetiminde yer almakla birlikte, 1986 yılında çalışmalarına başlayan
Uluslararası Plastik Sanatlar Derneği’nin de kuruluşunda bulunmuş olan İŞLER,
aynı zamanda SOTHEBY’S’in 1996 yılında Londra’da düzenlediği Türk resim
müzayedesine katılan ilk sanatçılarımızdandır.
BİLGİ:
3-21 Kasım 2015 tarihleri arasında FMV Galeri Işık’ta sergilenecek olan Asım İşler’in 1987-1992 yıllarına ait büyük tuval eserlerinin yer aldığı “2. Paris Dönemi Resimleri” sergisi Pazar günleri dışında her gün saat 10.00 - 20.00 saatleri arasında gezilebilir.
3-21 Kasım 2015 tarihleri arasında FMV Galeri Işık’ta sergilenecek olan Asım İşler’in 1987-1992 yıllarına ait büyük tuval eserlerinin yer aldığı “2. Paris Dönemi Resimleri” sergisi Pazar günleri dışında her gün saat 10.00 - 20.00 saatleri arasında gezilebilir.
FMV
Galeri Işık
www.galeriisiktesvikiye.com
Adres:
Teşvikiye Cad. No: 6 Nişantaşı – İstanbul
Tel:
+ 90 (212) 233 12 03
Asım İşler. |
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder