Rampa
is pleased to present its third solo exhibition of Selma Gürbüz’s works from
March 2 – April 8, 2017. Gurbuz is an anomaly amongst her contemporaries. Her
style and subject matter is singular and in her new body of works she continues
and expands on her aesthetic prowess. The exhibition, “Carnivalesque” includes
never before seen three-dimensional work, painting, work on paper, and kinetic
sculpture.
Gürbüz’s
works have often tended toward the historical, fantastical, and mythological -a
tendency typical to Carnival, as well. Historically, Carnival was a celebration
that occurs in late February or early March, better known as Mardi Gras or The
Feast of Fools. The festival still famously exists today in cities like Venice
and Rio de Janiero. It is a jubilant, ecstatic and excessive gathering held in
preparation for Lent, a 40-day period of chastity, frugality and fasting. The
celebration is marked by masks, theatre, performance, and is a jovial and
sometimes sinister public revolution against all that is stabilizing or
socially acceptable. Carnivalesque is therefore a freedom characterized by a
communal and ritualistic defying of norms. It is war and peace, young and old,
rich and poor, past and present, Heaven and Hell, male and female, all at once.
It is speaking up and acting outside of reality.
While
Gürbüz maintains her stylized aesthetic, in this exhibition she gives the
figures and characters in her works a new agency. They speak, they fight, they
dance, and some literally move off of the canvas, as in her three-dimensional
paintings. The figures depicted, historical or imagined, animist or human, all
have a sense of pride, marked by a defiant liveliness. Put together, the works
reflect the shadowy, anarchic, and freeing dualities that define the
Carnivalesque.
RAMPA
www.rampaistanbul.com
SELMA GÜRBÜZ "KARNAVALESK"
SERGİSİ RAMPA’DA
Selma
Gürbüz'ün "Karnavalesk" başlıklı üçüncü kişisel sergisi 2 Mart – 8
Nisan 2017 tarihleri arasında Rampa'da izleyici ile buluşuyor. Çağdaşları
arasında üslup ve içerik açısından son derece farklı bir yere sahip olan
Gürbüz, yeni sergisinde alışık olduğumuz kendine özgü estetik dilini
yetkinleştirirken, eserlerinde daha önce görmediğimiz üç boyutlu uygulamalar ve
kinetik heykellerle farklı bir dünyanın kapılarını aralıyor.
Gürbüz’ün
yapıtları sıklıkla tarihsel, düşlemsel ve mitolojik olana meylediyor ve bu
eğilimin Karnaval'a özgü bir karakter de olduğu da rahatlıkla söylenebilir.
Tarihsel olarak Karnaval, Şubat sonunda ya da Mart başında düzenlenen, Mardi
Gras ya da The Feast of Fools gibi ifadelerle isimlendirilmiş bir kutlamaya
karşılık geliyor. Paskalya öncesindeki kırk günlük perhiz, kanaatkârlık ve oruç
dönemine hazırlık olarak gerçekleştirilen neşe, esrime ve aşırılık şenliğinin
adıdır Karnaval. Maskeler, tiyatro sahneleri ve performansların öne çıktığı
kutlamalar toplumsal olarak makbul olana, düzeni muhafaza eden unsurlara karşı
coşkulu bazen de tehditkâr bir kitlesel başkaldırıyı içinde barındırır. Dolayısıyla
karnavalesk, normlara yönelik toplu, ayinsi bir meydan okuyuşu, özgürlük
arayışını beraberinde getirir. Savaş ve barış, yaşlı ve genç, zengin ve yoksul,
geçmiş ve gelecek, cennet ve cehennem, kadın ve erkek bir araya gelir. Gerçeğin
dile gelmesi ile gerçeğin ötesine geçiş iç içe geçer.
Gürbüz
bu kişisel sergisinde stilize estetiğine bağlı kalırken diğer yanda da
kullandığı figürlere ve karakterlere yeni bir öznellik katıyor. Bu figürler
dile geliyor, kavga ediyor, dans ediyor ve bazıları, üç boyutlu resim
çalışmalarında olduğu gibi, tuvalin dışına taşıyor. Resmedilen figürlerin tümü,
ister tarihsel ister düşlemsel olsunlar, ister animist ister insan olsunlar,
bir tür onur hissine, isyankâr bir canlılığa sahipler. Biraraya
getirildiklerinde yapıtlar Karnavaleske karşılık gelen gölgeli, anarşik ve
özgürleştirici ikilikleri yansıtıyorlar.
RAMPA
www.rampaistanbul.com
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder