Hülya Küpçüoğlu etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
Hülya Küpçüoğlu etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

16 Mayıs 2017 Salı

“DOĞA-KÜLTÜR-OYUN”: Fatoş Beykal, Zeynep Erdinç, Hülya Küpçüoğlu

Hülya Küpçüoğlu, “Ağaçların Öyküsü no: 8”, 2014, Tuval Üzerine Akrilik, 40x40 cm.

rh+artproject’te açılacak olan ‘Doğa, Kültür ve Oyun’ adlı sergi, Fatoş Beykal, Zeynep Erdinç ve Hülya Küpçüoğlu’nu bir araya getiriyor.
Kültür insanlara ait bir iz, bir edinimdir. İnsan doğa üzerindeki izlerini çok çeşitli oyunlar yoluyla bırakır. Prof. Nazım İrem sergi kapsamında şöyle söylüyor: “Bu sergi, zorunluluk olarak doğa, iz olarak kültür ve serbest yaratı olarak oyunun peşinde olan üç sanatçının çalışmalarını bir araya getiriyor. Bir işaret olarak kültürün doğadaki izlerini yaratan Zeynep Erdinç’in, bir izlenim olarak doğayı kültürleştiren Hülya Küpçüoğlu ve bütün bu eylemlerin oyun olduğunu hatırlatan Fatoş Beykal’ın yollarını kesiştiren de bizzat bu insani mesafelenmenin sorunlarıdır.”
Sergi rh+artproject’te 20 Mayıs-10 Haziran tarihleri arasında izlenebilir.

Açılış: 20 Mayıs Cumartesi saat: 18:00 


Fatoş Beykal, “Kadın-Erkek”, 2015, Tuval Üzerine Akrilik, 100x 100 cm.


Zeynep Erinç, “Yüzey/Altı”, Tuval Üzerine Karışık Teknik, 140 x105 cm.

15 Kasım 2016 Salı

'Made by Beton'




Hülya Küpçüoğlu'nun 17 Kasım’da açılacak olan yeni sergisi 'made by beton' adını taşıyor. Sergi, ironik bir yaklaşımla İstanbul'da, arasında yaşadığımız 'betona' gönderme yapıyor. Sanatçı, Beton yığınlarının, günümüzde artık bir şehir manzarası haline geldiğini, doğanın ise bu görüntünün içinde neredeyse hiç yer almadığını belirtiyor.

Fatih Balcı, sanatçı hakkında şöyle söylüyor: “Küpçüoğlu uzun bir süredir günümüz dünyasının, kültür endüstrisinin imajlarını ele almaktadır. (…) Küpçüoğlu’nun bu sergisi belki de bu güne dek yaptığı en analitik işini barındırmaktadır. Ama Küpçüoğlu ilk dönem soyut resimlerinden, sinema dünyasına ve oradan son dönem çalışmalarına taşıdığı kendine özgü içten ve yalın tavrıyla analitik bakışın bu konumundan uzakta durmakta ve bizi saran ve duygularımızı koruyan tavrını sürdürmektedir.”  

Küpçüoğlu, 'Ağaçların Öyküsü' serisine 2012 yılında başladı. Bu seri uzantısında 2015 yılında Danimarka’da katıldığı Hellebaek Artist Residency’de gerçekleştirdiği enstalasyonu, yeni bir versiyon ile izleyicilere sunuyor.

‘Made by Beton’ 17 Kasım- 10 Aralık tarihleri arasında Pasaj’da izleyici ile buluşuyor.

Açılış: 17 Kasım saat 18:00- 20:00
Adres: Pasaj/Tarlabaşı-Lokanta
Kurdela Sok. No:43-Tarlabaşı/Beyoğlu 

21 Nisan 2015 Salı

YAN | TESİR / SIDE EFFECT SERGİSİ GALERİ ARK’TA

Nazım İrem, tuval üzerine karışık teknik, 
112x76 cm.
Fatih Balcı, Canan Beykal, Fatoş Beykal, Zeynep Erdinç, Genco Gülan, Nazım İrem, Hülya Küpçüoğlu, Sabrina Osborne, Froso Papadimitriou ve Victoria Rance’den oluşan “yan|tesir” isimli karma sergi 25 Nisan – 24 Mayıs 2015 tarihleri arasında Galeri ARK’ta görülebilir.

Prof. Dr. Nazım İrem sergi ile ilgili kaleme aldığı yazıda şu ilginç detaylara değiniyor:
Tesir: İnsanı, şey(leri) veya olayların akışını etkilemek...
Yan Tesir: . isim, tıp (***) Tedavi için uygulanan ilacın kişide kullanım amacı dışında sebep olduğu olumsuz etki
2. Bir eylemin beklenmeyen amaçlanmayan sonucu, dolaylı yapılan etki


Hülya Küpçüoğlu, “Ağaçların Öyküsü”, 
no 12, tuval üzerine akrilik, 160x120 cm.
Tesir değişim yaratma potansiyeli taşıyan bir etkileşim biçimidir. Her etkileşim, insan öznelliğinden kaynaklanan istek ve fikirlerin şekillendirdiği amaçlar çerçevesinde gerçekleşir. Amaçlarımızın sınırlarını derin ahlaki, estetik, ekonomik, siyasal ve sosyal yapılar belirler. Yapılar amaçlarımızı anlamlandıran zihinsel kurgulardır. Her birimizin kendisini olduğu gibi var ettiği derin yapısal farklılıklar ile deneyim, imgelenim ve bilme hallerimizin bağlamsallığı nedeniyle tesirler aynı şekilde tecrübe edilmezler. Bazen tesir değil de yan-tesirdir deneyimlediğimiz... Amaçlanan, amaçlanmayan, beklenen, beklenilmeyen, hesaplanan, hesaplanmayan, doğrudan, dolaylı her ne var ise, tesir ve yan|tesir olarak etkileşirler. Böylece yaşadığımız dünya çok-amaçlı, çok-anlamlı ve çok imkanlı bir alana dönüşür. Yalnızca bu alanda estetik olan siyasal-ahlaki, ahlaki olan siyasal-estetik yan tesirler yaratabilir.

Victoria Rance, “The Wedding photograph”, 
Digital photograph on fuji crystal archive paper, 30.5 x 45.7 cm.
“Her fikir doğası gereği sadece mevcut gerçekliğin değil, bir olasılığında göstergesidir” diyen John Dewey, aynı zamanda, insani deneyime yön veren imgelemin, toplum-olarak-diğerinin yan tesiri olarak eylem ve amaçlarımızı mevcut gerçeklik alanından başka imkanlara doğru nasıl genişlettiğini ve yeni anlamlar kazandırdığını da ifade etmektedir. Bu sergideki sanatçıların eserlerinde açığa çıkan fantezi, metaforlar, görüntüler ile bütün bilinenlerin ilk biçimlerine yapılan göndermeler yaşattığımız dünyanın o derin yapılarının yan|tesirleridir.

Genco Gülan, “Money”, 8 mg kapsül, (10 kapsüllük karton kutuda), Bir Dolarlık banknot, makas, boş ilaç kutusu, cımbız, 11cm x 5cm x 2cm.
SIDE EFFECT
ef·fect
: a change that results when something is done or happens : an event, condition, or state of affairs that is produced by a cause
: a particular feeling or mood created by something
: an image or a sound that is created in television, radio, or movies to imitate something real
side effect
: an often harmful and unwanted effect of a drug or chemical that occurs along with the desired effect
: a result of an action that is not expected or intended

 Effect is a type of interaction with a potential of change. All interaction takes place through intentions shaped by desires and ideas that stem from human subjectivity.  Deep moral, aesthetic, economic, political, and social structures frame our intentions. Yet, structures are mental constructs that only make our intentions meaningful to us. It is because of the deep structural differences, contextuality of  experiences, imagination and states of cognition that make each of us uniquely as we are; there is no uniform experience of the effects. Sometimes, it is not the effect but the side-effects that we experience. Everything that is intended, unintended, expected, unexpected, calculated, uncalculated, direct or indirect interact as effects and side-effects. Thus, the world-we-live-in is transformed into a multi-purposeful, multi-meaningful and multi-potential realm. Only in such a realm what is aesthetical has politico-moral and what is political has aesthetic-moral side-effects.
When John Dewey said "every idea by its nature indicative of a possibility not of present actuality," he was also implying that different forms of cognition and imagination, which direct human experience as the side-effect of the Other-as-society, extend our actions and purposes from actuality to other potentialities and attach new meanings to them. Fantasies, metaphors, images and the archaic forms of all the-known that are revealed in the works of the artists in this exhibition are the side|effects of the deep structures of the world-we-sustain.

Prof. Dr. Nazım İrem

11 Ekim 2014 Cumartesi

YÜZYILLIK HİKAYE: YEŞİLÇAM

Hülya Küpçüoğlu, “Murat Soydan ve Hülya Koçyiğit”,  2014, tuval üzerine akrilik, 60x120 cm.  










Türk Sinemasının 100. Yılı kutlamalarına gönderme yapan Hülya Küpçüoğlu’nun “Yüzyıllık Hikaye: Yeşilçam” isimli sergisi Summart Sanat Merkezi’nde 16 Ekim-6 Kasım 2014 tarihleri arasında izlenebilir.
Denizhan Özer küratörlüğünde gerçekleşecek olan sergide; Hülya Küpçüoğlu Yeşilçam filmlerinden 100 yıl boyunca aklımızda kalan sinematografik imgeleri farklı renk katmanlarıyla oluşturduğu yüzeyler üzerinde izleyiciye sunuyor. 100 yıl boyunca hayatımızın bir parçası olan Yeşilçam karakterleri ve mekanlarının yer aldığı sergi 16 Ekim-6 Kasım tarihleri arasında Summart’ta görülebilir.
Görsel Sanatlar, müzik, edebiyat, felsefe, sahne ve performans sanatları alanlarında yeni bir buluşma noktası olan Summart, aynı zamanda sanatseverler için yoğun bir iş gününün sonunda dostları ile bir araya gelerek soluk alabilecekleri bir alan olarak tasarlandı. Çağdaş sanatı ve kültür hayatını yeniden yorumlamak isteyenlere Summart özgün seçenekler sunuyor.

Adres: Huzur Mh. Fazıl Kaftanoğlu Cad. No 3 Summa Plaza
Tel: 0 212 278 71 00

www.summart.org

4 Nisan 2014 Cuma

HÜLYA KÜPÇÜOĞLU’NUN “#YEŞİLÇAM #SİNEMA” RESİM SERGİSİ S-ART By SÜRMELİ’DE

Hülya Küpçüoğlu’nun yeni sergisi “#Yeşilçam #Sinema”, sanatın en çağdaş yansımalarının sergilendiği S-ART By Sürmeli’de, 10 Nisan Perşembe günü saat 18:00’ de başlıyor!
Açıldığı günden itibaren, Türk sanatının önemli sanatçı ve eserlerini ağırlayan S-ART by Sürmeli’de Yeşilçam havası esiyor. Sergi, sanatçının 2011-2014 yılları arasında yaptığı resimlerden oluşuyor ve Yeşilçam’ın sevilen simalarının portreleri, film sahneleri ve filmlerde sıklıkla görmeye alışkın olduğumuz Piyer Loti, Haydarpaşa gibi mekanlar ile geçmişi günümüze taşıyor.
Küpçüoğlu, özgün üslubu çerçevesinde görmeye alışkın olduğumuz figürleri, güncel bir dil ile yorumluyor.  Canan Beykal’ın sergi katalog yazısında belirttiği üzere ‘Hülya Küpçüoğlu’nun yeni sergisi bir yandan Duchamp’ın hazır nesneleri kullanmasıyla, diğer yandan Warhol ve Pop sanatın ikonseviciliğiyle ve kolaj tekniklerinin sanata uygulanışıyla yakından ilişkilidir.’
Sergi, Film-San ve Necip Sarıca’nın katkılarıyla gerçekleştirilmiş. Resim satış gelirinin belli bir miktarı Film-San’a verilecek. 

Hülya Küpçüoğlu’nun “#Yeşilçam #Sinema” sergisi, S-ART by Sürmeli sergi salonunda 27 Nisan tarihine kadar izlenebilir.

HÜLYA KÜPÇÜOĞLU
Adapazarı’nda doğdu. Mimar Sinan Üniversitesi Resim Bölümünü 1988-1993 yılları arasında bitirdi. Aynı yıl İstanbul Teknik Üniversitesi Görsel ve Çevresel Sanatlar Bölümü Yüksek Lisans programına girdi ve 1997 yılında master programını tamamladı. Çalışmalarına İstanbul’daki atölyesinde devam eden sanatçının, farklı gazete ve dergilerde yazı ve röportajları da yayınlanmaktadır.

Bilgi ve rezervasyon için: 0212 272 11 61