galeri apel etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
galeri apel etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

10 Ocak 2015 Cumartesi

CAN GÖKNİL’DEN “SAZLI SÖZLÜ SERGİ”

Can Göknil, "Deve Üzerinde Kız"
Ressam ve yazar Can Göknil 49. sanat yılını 17 Ocak-21 Şubat 2015 tarihlerinde Galeri Apel’de 44 parçalık kişisel sergisiyle kutluyor. Kişisel sergilerini öz kültürümüzün temalarıyla kurgulayan Göknil, bu uzun süreçte toplumumuzun inanç ve davranışlarını, mitoslarını, sözlü edebiyat geleneğini, pek çok sergisine ve de kitaplarına konu etti. Kültür tarihimizi inceledikçe, araştırmalarından doğan sanatsal sunumlarını  Masal Tekerlemeleri, Ağaçlarla İlgili İnanç ve Davranışlar, Yaratılış Efsaneleri, Anadolu Tanrıçaları, Muskalar, Kader ve Kitap Sanatları, Fal gibi başlıklarla yurt dışında ve ülkemizde sanatseverlerle paylaştı.
Bu kez, Galeri Apel’deki serginin adı “Sazlı Sözlü Sergi”. Göknil, çalışma biçiminde uyguladığı yöntemin onu söz ve imge arasında koşuşturduğunu söylüyor. Sözle Göz Kardeşliği adlı sergisinde olduğu gibi (Yapı Kredi Kazım Taşkent Sanat Galerisi, Kasım, 2002). Ama şimdi işin içinde saz da var. Besteleri Dr. Tuba Kaftancıoğlu ve onun sunduğu İbrahim Çadırcı, Muzaffer Sarısözen gibi türkücülerden, sevda türkülerinin naif deyişlerini de Nurer Uğurlu’nun kitaplarından derlemiş Can Göknil. Yine resim, heykel gibi klasik tekniklerden gerektikçe yararlanıyor, ahşap, kurşun, kumaş gibi malzemeleri amacını vurguladığı sürece kullanıyor. Sergideki sunumlar “Yanık Güfteler”, “Derya Dervişleri”, “Asıl Fasıl” gibi başlıklarla ilgi çekiyor
Can Göknil, "Sevda Türküsü"
Can Göknil sanat anlayışını “Sezgilerimin, duyarlılığımın, doğallığımın, eğitimimin ve araştırmalarımın birikimini mizah, hoşgörü ve şefkatle harmanlayarak tablolarıma ve sanatsal objelerime aktarıyorum. Anlaşılan mizah, öykücülük ve fantazya sanatımın temel taşları,” diye özetliyor.

CAN GOKNIL: “SONGS AND LYRICS”
Can Göknil is celebrating her 49th year as an artist, with a solo exhibition at Gallery Apel in Galatasaray: 17 January - 21 February, 2015. The title of the show is “Songs and Lyrics”
Over the years Göknil had developed a passion for the unity of word and image in her art. She loves them both. Once she decides on her exhibition theme and her sources, she spends quite some time with books. During this exploration stage, words begin to transform into images and sometimes images evoke new words leading to short stories or limerics. A poet, Güven Turan described one of her exhibitions as “the brotherhood of word and sight”. That was in 2002, during her book art show at Yapı Kredi, Kazım Taşkent Gallery.
Can Göknil has been selecting her exhibition themes from mythology and folkloric themes. Her cultural heritage was always an inspiring  road map for her. However she didn’t draw what she found in books or saw in museums, she only painted how she would like things to be.  She feels free to buid up a new world that sings happy and peaceful tunes. This is why her art greets everyone with joy and tranquility.
Can Göknil, "Asıl Fasıl"
For her new exhibition at Gallery Apel, Göknil invites a new member to “ the brotherhood of word and sight.” “Sound” has joined in. Songs from every region of Anatolia turned into joyous canvases as she read books and letters of Tuba Kaftancıoğlu, Nurer Uğurlu, İlhan Başgöz.

Can Göknil is presenting three dimensional objects and sculptures alongside her canvases. These are a group of musicians performing ‘Fasıl Music’, some song writers (‘Türkü Yakanlar’) and ‘Sea Dervishes’ swaying to the moody melodies of Anatolian love tunes.

21 Şubat 2014 Cuma

“CINDERELLA COLLECTION – 2014”

Selin Kohen Levi’nin “Cinderella Collection - 2014” isimli sergisi, 1-29 Mart 2014 tarihlerinde Galeri Apel’de izlenebilir.
“Cinderella Collection - 2014” sergisi, günümüzün izlerini taşıyan camdan kıyafetler, ayakkabı ve çantalar ile kadınların güzellik algısında giyim kuşamın önemine ve hatta bu döngüde markaların oynadığı role göndermeler yaparak, öz benliğe değer katma arzusu ile yaratılan görsel imajın kırılganlığına dikkat çekmeyi amaçlıyor.
Farklı teknikler ve malzeme kombinasyonları ile yaratılmış cam eserler, kadınların yıllar içerisinde ve hayatlarının belirli dönemlerinde; gençlik, evlilik, doğum vs. gibi olguların etkisiyle değişim gösteren ruh halleri ve öz benlik algılarının giyim kuşam yoluyla dışavurumunu görsel bir masal sunumuyla simgelemektedir.

GALERİ APEL
Hayriye Cad. No:5A 80060 Galatasaray - İstanbul
Tel: +90 212 292 72 36
www.galleryapel.com

info@galleryapel.com

4 Şubat 2014 Salı

SUZY HUG LEVY’DEN “DÖKÜLE DÖKÜLE” VE “KÖKLER”

Suzy Hug Levy’nin enstalasyon çalışmalarını ilk kez Etiler’deki bir dekorasyon mağazasının bahçesinde görmüştüm. Sanırım 1999 yılıydı. İçinden soğuk su geçmesi planlanan hortumdan hamak, bardak ve şişe kılıfları ve yine hortumdan bahçe aydınlatmaları ve kedi, köpekler için bir de vantilatör kılıfı olabilen sepetler vardı. Bu çalışmaları gördükten sonra Suzy Hug Levy isminin belleğimde özel bir yeri oluştu. O günden sonra, açtığı sergilerin hemen hemen hepsini gezmeye çalıştım, katıldığı fuarlardaki işlerini mutlaka ziyaret ettim. Aktif sanat yaşamının yanı sıra Suzy Hanım, gerçek anlamda zarif bir İstanbul hanımefendisi. Çalışmalarına da yansıyan bu feminen kişiliği ile kadın kimliği, çevre ve güncel konuları ele alıyor.
Galeri Apel’de 25 Şubat’a kadar devam eden “Mutfak Üzerine” adlı sergide Levy’nin de çok özel bir çalışması yer alıyor. Galerinin ilk açıldığında Açılış sergisi olan “Damak” sergisinden bugüne sanatın yemekle olan ilişkisini gündeminden eksik etmeyen, ne ateşinden ne mutfakvari işleyişinden vazgeçmeyen Galeri Apel, mutfakta önemli bir araç olan ocakla bağlantı kurarak, özellikle bu sergi için Ocak ayını seçmiş. Mutfakla ilgili üretimleriyle sergiye katkıda bulunan sanatçılar Şebnem Arıkan, Aydan Baktır, Zeynep Birced, Bayram Candan, Özden Erdem, Şakir Gökçebağ, Can Göknil, Aslımay Altay Göney, Raziye Kubat, Kurucu Koçanoğlu, Nermin Kura, Suzy Hug Levy, Lerzan Özer, Yıldız Şermet ve Gamze Taşdan.
1980 yılından bu yana ülkemizde ve yurtdışında onlarca karma sergi, bienal ve fuara katılan, kişisel sergiler açan Suzy Hug Levy, “Mutfak Üzerine” sergisi ile ilgili sorularımızı yanıtladı.

Sayın Levy, Galeri Apel’de 25 Şubat’a kadar devam eden “Mutfak Üzerine” adlı sergi, malzemenin ihtiyaçtan ürüne, üründen imgeye dönüştüğü bir mutfak örgüsünden söz ediyor. Bu serginin konseptini bir de sizden dinleyebilir miyiz?
“Mutfak üzerine” adlı bu sergi, malzemenin ihtiyaçtan ürüne, üründen imgeye dönüştüğü bir mutfak örgüsünden söz ediyor. Sanatın yemek ile olan ilişkisini gündeminden eksik etmeyen, ne ateşinden de mutfakvari işleyişinden vazgeçmeyen Galeri Apel, mutfakta önemli bir araç olan ocakla bağlantı kurarak, özellikle bu sergi için Ocak ayını seçti. 

Bu sergide yer alan çalışmanızın ismini, kullandığınız malzemeleri ve kavramsal altyapısını detaylı olarak öğrenebilir miyiz?
“Zeytin Ağacı” Projesi’ne, 2013 yılında Galeri Apel’deki “Rüzgarda Bir Yaprak” adını verdiğim kişisel sergimde “Koru” serisi ile başladım. Proje, Contemporary İstanbul 2013’teki “Koru” adlı yerleştirmem ve şu anda sergilemekte olduğum “Döküle Döküle” ve “Kökler” adını verdiğim bir video çalışması ve yerleştirme ile devam ediyor. Malzemem, bakır ve alüminyum tel. Zeytin ağaçlarının yanı sıra, Alek Sonman’ın hazırladığı animasyon film de enstalasyona eşlik ediyor.
Bu proje de diğer tüm çalışmalarımda olduğu gibi, hayata ve olaylara olan bakış açımı sanatı bir araç olarak kullanarak dışa vurmaktan ibaret. Zeytin’in çağrıştırdığı imgeler o kadar geniş bir yelpazeye yayılıyor ki, izleyiciyi fazla yönlendirmeden kendi birikimleri doğrultusunda bir yorum yapmalarını yeğlerim. Örneğin, sergiyi gezen Dalia Maya, Şalom Gazetesi’nde yayınlanan makalesinde zeytin ağacını şu sözlerle anlatıyor: “Ağaçların da insanlar gibi bir toplum oluşturduklarını, toplum içinde aileleri ile birlikte yaşadıklarını, tek başına ve bağımsız yaşıyor gözükmelerine rağmen toprak altında köklerinin birbirlerine bağlı olduğunu bilir miydiniz? Bir ormanda gezerken, gördüğümüz birçok ağacın aynı büyük dev bir ağacın birer parçası olduğu gelir mi hiç aklımıza? Toprağa düşen bir tohumun ilk ağacı verdikten sonra bir taraftan yukarı doğru büyürken, diğer yandan toprağın altında köklerini saldıkça aynı köklerden yeni ağaçlar doğduğunu?  Bir ağaç kesildiğinde tüm ağaç ailesinin eksildiğini?
Ve zeytin ağacı… Binlerce yıla kadar yaşayan zeytin ağaçları... Bir dalı bile kopup toprağa düştüğünde yeniden canlanır orada kök salarlar. Ya da toprak üzerindeki kısmı kesilip atıldığında, inatla, köklerinden yeniden doğarlar. Tevrat’ta sözü geçen ilk bitkilerden biridir zeytin ağacı. Tufanın sona erdiğini ifade etmek üzere güvercinin Nuh’a getirdiği yaprak, hatırlarsınız, zeytin yaprağı idi. O günden beri barışın simgesidir zeytin dalı. Antik Yunan’da insanlığın yaralarını iyi edecek bir merhem, lezzetli ve bol enerjili bir besin maddesi ve karanlıkları aydınlatacak bir alev olduğuna inanılırdı.”

Schneidertempel Kültür ve Sanat Merkezi Kurucu Üyesi, İstanbul Modern Sanat Müzesi Vakfı Kurucu Üyesi, İstanbul Filarmoni Orkestrası Derneği Üyesi, SANART Sanat ve Kültür Derneği Üyesi, PSD (UNESCO) Plastik Sanatlar Derneği Üyesi, AIESM Heykel Sanatçıları Derneği Üyesi… 2000 yılından itibaren “The Marquis Dünyada Kim Kimdir” ve “IBC Uluslararası Biyografiler” sözlüğünde yer alıyorsunuz. Hayatınızı sanata adamışsınız. Türkiye’de ve dünyada sanatı karşılaştırdığınızda ne gibi farklılıklar ve benzerlikler görüyorsunuz? Ülkemizde sanat adına nelerin geliştirilmesini arzu ederdiniz?
Türkiye’de ve dünyada sanat ve sanatçılar arasında sadece sanatçıların yaşadıkları coğrafyadan kaynaklanan farklar olduğunu zannediyorum. Örneğin, kapalı toplumlarda sanatçı kendini ifade ederken ister istemez daha fazla oto sansür yapma gereğini duyuyor.  Yoksa sanat da sanatçı da aynı. Benim için bir sanat eserinde olmazsa olmaz diyeceğim en değerli kriterler daima özgünlük ve yaratıcılık olmuştur. Sanat adına değişmesini en çok arzu ettiğim, sanatın sadece bir yatırım ve gösteriş aracı olarak değerlendirilmemesi.

Türkiye’de ve yurt dışında nerelerde ve hangi özel koleksiyonlarda eserleriniz bulunuyor?
Eserlerim, Türkiye’de Sabancı Üniversitesi, İş Bankası, Akbank, İzmir Modern Sanat Müzesi, ve özel koleksiyonlarda; yurt dışında, Mısır İskenderiye Kütüphanesi, İsviçre, Japonya, Fransa, İngiltere, Almanya, Amerika’da bulunuyor.

SUZY HUG LEVY ÖZGEÇMİŞ
İstanbul’da doğan ve yaşayan Suzy Hug Levy, 1980 yılından itibaren birçok ulusal ve uluslararası kişisel ve karma sergi ve bienallere katıldı. Çalışmalarının merkezini düzenlemeler oluşturuyor gibi görünse de aslında plastik sanatların birçok alanında eserler üretiyor. Resim, heykel, video, performans ve mültimedya çalışmalarında özellikle kadın kimliği, çevre ve güncel konuları ele alıyor.

Ödüller
1993 Resim ve Heykel Müzeleri Derneği, İstanbul - Günümüz Sanatçıları Başarı Ödülü
1997 Sharjah Bienali, Birleşik Arap Emirlikleri - Bienal Ödülü
1998-2000 Ankara Sanat Kurumu - Yılın Sanatçısı (heykel dalında)
2000 Uluslararası Biyografi Merkezi, İngiltere - Uluslararası Milenyum Ödülü
2004 Uluslararası Biyografi Merkezi, İngiltere - Uluslararası Görsel Sanatlar Ödülü
2004 Güzel Sanatlar Yahudi Müzesi, Londra - Uluslararası Yılın Sanatçısı (heykel)
2005 Güzel Sanatlar Yahudi Müzesi, Londra - Başarı Ödülü (Arcadia - video)

GALERİ APEL
Galeri Apel, 1983-1995 yılları arasında Ankara Tanbay ve Urart Sanat Galerilerinin direktörlüğünü yapmış olan Nuran Terzioğlu’nun kuruculuğunda Kasım 1998’de açıldı. Terzioğlu, Sanart’ın kurucu üyeliğini ve Bilkent Üniversitesi Güzel Sanatlar Tasarım ve Mimarlık Fakültesi’nin sanatsal etkinlik koordinatörlüğünü de yapmıştır. Sayın Nuran Terzioğlu, kurulduğu günden bu yana gerek Galeri Apel çatısı altında, gerekse fuar ve diğer sanatsal etkinliklerde galericilik konusundaki başarılı çizgisini korumayı başarmış, sanatçılarını en iyi şekilde temsil etmiş ender Türk galerilerinden birisi. Özellikle Galatasaray’daki galeri mekanını hala görmemiş olanlar varsa mutlaka ziyaret etmesini tavsiye ederim. Bahçesindeki yemyeşil özel Osmanlı çimleri, Manolya ağaçları ve minik dereleri andıran su kanallarındaki kaplumbağalar, balıklar ve bir bardak çay eşliğinde Nuran Hanım ile yapacağınız sanat sohbetlerine doyamayacaksınız.
Apel mekanı 1994’te alındı. Mimar Nevzat Sayın tarafından tasarlandı. Galeri Apel 1998’de, adını aldığı Apelyan Apartmanı’nda “Damak” adlı sergiyle kapılarını açtı. Galerinin iç mimarisindeki detaylar ise, sergileri gezerken her an farklı farklı sürprizlerle karşılaşmanıza imkan tanıyor.
Adres: Hayriye Cad. No:5A 80060 Galatasaray - İstanbul
Tel: +90 212 292 72 36
www.galleryapel.com
info@galleryapel.com