hande özdilim yıldırım etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
hande özdilim yıldırım etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

23 Haziran 2015 Salı

DENİZ SAĞDIÇ: “RESİM YAPMAK, NEREDEYSE FELSEFE YAPMA EYLEMİ İLE ÖZDEŞTİR”

Deniz Sağdıç, “Ultramarine”, 2015,
tuval üzerine yağlıboya, 120x80 cm.
Deniz Sağdıç, “Tin” başlığı altında topladığı çalışmaları ile 29 Haziran - 13 Temmuz 2015 tarihleri arasında Mine Sanat, Bodrum Yalıkavak Palmarina Galerisi’nde izleyiciyle buluşuyor.

RÖPORTAJ: Hande Özdilim Yıldırım

H.Ö.- Bir sanatçı neden üretir? Örneğin bir ressamı, bir şeyleri resmetmeye sevk eden itkiyi, “sen” örneği üzerinden düşünmeye çalışırsak, seni üretmeye götüren süreç hakkında neler düşünüyorsun?
D.S.- İnsanlar olarak, binlerce yıldır dünyayı aklımız vasıtasıyla, şeyleri kavramsallaştırarak anlamlandırma sistematiğine alışmış durumdayız, en azından Nietzche’nin söylemiyle Sokrates’ten bu yana. Bu şeyler öteden beri doğada olan veya bizim, yani insanlığın yarattığı nesneler ile yine insan üretimi tüm olguları da kapsayan bir çerçeve. Bir şeyleri resmetme isteğimi uyandıran temel itki de bu düşünceden kaynaklanıyor. Evet, bu bir ağaç. Ağaç nedir? Bu şeye neden ağaç diyoruz? Kafamdaki ağaç imgesi nedir? İnsanların kafasındaki ağaç imgesi nedir? Bu bir ağaç ise ve ben bunun bir ağaç olduğunu biliyorsam, onu neden resmetmek isteği duyuyorum? Böyle söyleyince Pascal’ın meşhur ‘Özgün hallerine hiç hayranlık duymadığımız şeylere benzerlik yoluyla hayranlık uyandıran resimde nasıl bir kibir vardır’ sözü akıllara geliyor. Tabii burada Pascal’ın kibir olarak bahsettiği itki, kulağa geldiği anlamın çok ötesini kendinde barındırıyor. Pascal fark etmiştir ki resim yapmak, neredeyse felsefe yapma eylemi ile özdeştir. Buradaki ‘neredeyse’ belirtecini resimden yana kullanıyorum. Çünkü düşünce tarihi boyunca; sanatçı her zaman düşün insanının bir adım önünde yer almıştır. Çeşitli imgelemler, insana özdeş suretin ortaya konması, zihinleri, üzerinde düşünmeye sevk etmiştir. Tabi burada resim yapma fiiliyle örneklediğim durum, tüm sanatları kapsayan bir olgu. Fazlaca düşünsel derinliğe girmeden özetlemek gerekirse; bir ressam için resmetme eylemi; bırakın fırçayı bir yüzeye sürmeyi, bahsettiğim tüm bu düşüncelerden de önce, ressam olmaya karar verme anı ile başlar. Çünkü ressamın baktığı şey ağaç olmadığı gibi, tuvalinde görerek ağaç olarak anlamlandırdığımız da bir ağaç değildir. Ben tüm sanatçıların farkında olsun ya da olmasın, dünyaya bu gözle baktıklarına inanıyorum.


Deniz Sağdıç, “Portre”, 2015, çok katmanlı şeffaf yüzey ve renk pigmentleri, 70x100 cm.
H.Ö.- Günümüz sanatı çerçevesinde, sanatını ya da kendini nasıl konumlandırır sın?
D.S.- Günümüzde çağdaş sanat için; sadece duyulara hoş gelen, kuramsal anlamdan ziyade yüzey estetiği ile ilgilenen, boyutlarıyla yücelmeye çalışan bir sanat anlayışının hakim olduğuna dair bolca eleştiri var. Cümlenin başında günümüzde ve çağdaş kelimelerini bir arada kullanmama neden olan sorunsal da bu tartışma dahilinde. Çünkü aynı eleştiri ortamında bu terim de başlı başına bir tartışma platformu oluşturuyor. Çağdaş sanat derken bir kronolojik sınırlama yapmak ya da diğer taraftan çağdaşı bir kategori başlığı olarak ele almak, bir kelime oyunundan ibaret değilse, benim düşünceme göre sanatı zaten anlamamış olmaktır. Çünkü yukarıda bahsettiğim gibi bir resimde yer alan ağacı, ağaç olarak ele aldığınız anda zaten artık sanattan bahsetmiyorsunuz demektir.


Deniz Sağdıç, “Recurring”, 2015,
tuval üzerine yağlıboya, 120x80 cm.
H.Ö.- Senin ve yapıtlarınla ilgili konuşmalar/metinler, genelde “kendine has üslubu” cümlesiyle başlıyor. Gerçekten de hangi dönemine ait olsa da, çalışmaların izlendiğinde ayırdına çabuk varılan bir Deniz Sağdıç dokunuşundan bahsetmek mümkün. Bu olmasını istediğin bir etki mi?
D.S.- Gördüğünüzde ya da hissettiğinizde resmetmek, aktarmak, irdelemek istediğiniz aslında bir obje, durum veya duygu değil, bir mesele, sanatçının kendi meselesi. Tabi bu mesele kendinizle sınırlı kalmayan, aktarmak, göstermek veya paylaşmak istediğiniz bir sürece doğru evirilmekte. Bunun özünde gerçek olarak bilinenlerin sorgulanması meselesi yatıyor. Gerçek olarak bilinen diye bahsettiğim, sizin ve sizi, siz olarak kavramsallaştıran, sizin de içinde olduğunuz, ama sizin dışınızda kalan toplum ve doğa, kısaca tüm şeyler. Bu tümün ortaya koyduğu gerçek olarak bilineni irdelerken aslında bunu, tüm bu “tüm”e ifade etmeyi denemiş oluyorsunuz. Sanatçı olarak dünyayı görme şekliniz, aynı zamanda sizin dışınızda kalan tümün de bir süre sonra sizi anlama şekline dönüşüyor. Bu bakımından üslubunuz şeyleri görme ve yansıtma biçimi olarak özellikle yapmadığınız bir şey olsa da sizin dışınızdakilerin meselenizi kavrayabilmeleri açısından önemsediğim bir fonksiyon. Bu nedenle izleyenin imzamı görmeden bile bu çalışma Deniz Sağdıç’ın diyebilmesi, bu köprünün kurulabilmesi bakımından önemli bir konumda.

H.Ö.- Paylaştığın düşünceler çerçevesinde “Tin” başlığı altında topladığın çalışmalar için neler söyleyebilirsin?
D.S.- “Tin” 2013 yılının sonlarına doğru oluşturmaya başladığım bir dizinin adı. Temelde önceki dönem çalışmalarımla aynı üslup yaklaşımını korusa da ortaya çıkan formları oluşturan renk değerlerindeki değişimin, zihinde oluşturduğu imgelerle olan ilişkisini irdelediğim bir deneme niteliğinde. Her çalışmada farklı bir rengi temel alıp, bu rengin asgari derecede değiştirilmiş versiyonlarını, imgenin ve espasın oluşumuna katkıda bulunacak biçimde yaratmayı esas alıyor. Buda üretme eylemi zemininde “tin”in, sadece teknik gibi algılanan ama bahsettiğim zihinsel eylemlerle evirildiği yönü vurgulamayı amaç edinen bir başlık. Öyle ki bu diziyle oluşturmaya başladığım her çalışmanın benim için algısal bir idmana dönüşünü biraz da hayretle deneyimliyorum. Şimdi sesli dile getirince yine fark ediyorum ki, resim yapma eylemi sadece bir aktarım ve yansıtmadan öte kendinize de bir gösterim deneyimi.


Deniz Sağdıç, “WONDROUS PLACE”, 2015, tuval üzerine yağlıboya, 120x80 cm.

H.Ö.- Bu sergide yer alan, tuvalin dışında medyumlarda ve farklı teknikte çalışmalar da var.
D.S.- Bu sergide, izleyenlerin ilk defa görecekleri faklı teknikle oluşturduğum çalışmalarım var. Teknik olarak dile getirdiğim, görünenin ardında temelde çalışmamın kendi iç uzamındaki, diğer çalışmalara göre yapısal bir farklılık. Uzamsal boyut her ne kadar göreceli bir kavram olsa da duyusal olarak pigmentin klasik boyamadaki yığımının yarattığı görüsel etkiye benzer bir etkiyi, uzamsal derinlik ile de sağlamayı amaçlamakta. Tabi bu etki, yarattığı çok boyutlulukla birlikte izleyene de bir duyumsama özgürlüğü sağlaması bakımından heyecan verici.

Deniz Sağdıç, “REPEAT AGAIN”, 2015, tuval üzerine yağlıboya, 120x140 cm. 

H.Ö.- Bu sergi, aynı zamanda Mine Sanat Galerisi ile ilk çalışma ortaklığın olacak.
D.S.- Bir sanatçının, düşünsel olarak, zaman ve mekan zemininde kurmayı amaçladığı ilişki, öncelikle bu mekanın fiziksel özelliklerini çağrıştırsa da, mekanın kurumsal bağlamda ortaya koyduğu imge, duyusal ilişkinin çok ötesinde anlamları meydana getiriyor. Bahsettiğim anlamda, çalışmalarımı sergileyeceğim alanın, mekanı da aşan, Mine Sanat kimliği; bu sergiyi bambaşka okumalara taşıyor. Mine Sanatın neredeyse benimle yaşıt, 30. Kuruluş yıldönümünü kutladığı bir dönemde, bu projeyi yapabiliyor olmak benim için gurur verici. Özellikle Mine Sanat Galerisi’nin 30. Kuruluş yılı nedeniyle hayata getirilen üç ciltlik arşivsel yayın, 30. Yıl sergi ve belgeseli sayesinde tekrar hatırlama fırsatı bulduğumuz bu köklü ve başarılı geçmişin, Türk sanatına katkılarını düşündüğümde bir sanatçı ve sanatsever olarak bende yarattığı duygunun tam karşılığı; minnettarlık. Bu anlamda çoğu zaman birçok tartışmaya konu olan özel sanat galerilerinin, özellikle bizimki gibi görsel sanatlarla çok geç tanışmış ülkelerde bir sanat ortamının oluşmasındaki katkılarını göz ardı etmemek gerektiğine inanıyorum. Bu sergi vasıtasıyla Mine Sanat ailesinin bir parçası olacağım için mutluyum.


Deniz Sağdıç Atölyesinde.
BİLGİ İÇİN
Mine Sanat Galerisi | Mine Art Gallery
Merkez / Centre: Teşvikiye, Poyracık Sok. No:1/1 Yasemin Apt. D:5 Nişantaşı/İstanbul
Şube / Branch: Yalıkavak, Palmarina No: D105 Merkez Mah. Çökertme Cad. Bodrum / Muğla
T&F: +90(212) 232 38 13 | info@minesanat.com | www.minesanat.com

DENİZ SAĞDIÇ (Mersin, 1982)                                                                                                 
-Doğuş Üniversitesi, Plastik Sanatlar Yüksek Lisans Programı
(Başarı Burslu ile kabul) (2013 -2015)
-Mersin Üniversitesi, Güzel Sanatlar Fakültesi Resim Bölümü
(Fakülte Birinciliği) (1999-2003)

KİŞİSEL SERGİLER:
“TİN”, MİNE SANAT GALERİSİ – BODRUM 2015
“TİN”, GÜNEŞ SİGORTA SANAT GALERİSİ – İSTANBUL 2014
“KADIN: MÜLK”,  RENART GALERİ – İSTANBUL 2014
“KADIN: MÜLK”, İŞ SANAT – İZMİR 2013
“DÜŞ VE GERÇEK”, PİNELO GALERİ – İSTANBUL 2012
“DÜŞ VE GERÇEK”, GAMA GALERİ –  İSTANBUL 2011

KARMA SERGİLER:
“MOONLIGHT I” NK Gallery – WASHINGTON 2015
“MADDENİN HALLERİ III” Armaggan Galeri - İSTANBUL 2015
“GİYİLEBİLİR SANAT” Summart Galeri -  İSTANBUL 2015
“NEW YORK  ARTEXPO 2015 – NK Gallery  – NEW YORK 2015
“SİVİL TOPLUM İÇİN DİYALOG” Uluslararası  Plastik Sanatçılar Derneği – İSTANBUL 2015
“KYOTO ART QUAKE 201- Kyoto Bienali – JAPONYA 2015
“SİVİL TOPLUM İÇİN DİYALOG” Pamukkale Üniversitesi – DENİZLİ 2015
“KURDELE” Galateart Galeri – İSTANBUL 2015
“AŞK’A RANDEVU” Tarihi Havagazı Fabrikası Kültür Merkezi – İZMİR 2015
“SİVİL TOPLUM DİYALOĞU İÇİN SANAT”, Çalıştay – DENİZLİ 2015
“TABOO”, İŞ SANAT – İZMİR 2015
“İKLİM DEĞİŞİMİ”, Bozlu Art Project – İSTANBUL 2014
“PEKER SANAT”, Karma Sergi – ANKARA 2014
“EGEART”, Karma Sergi – İSTANBUL 2013
“ALL ARTS İSTANBUL”, Meriç Aktaş Art – İSTANBUL 2013
“DİNAMO 1 Genç Sanatçılar”, Swiss Otel – İZMİR 2013
“KAV GENÇ SANAT” Karma Sergi – ANKARA 2012
“TÜYAP ARTIST 2012”, Meriç Aktaş Art – İSTANBUL 2012
“DÜŞ VE GERÇEK”, Karma Sergi, Galeri Miz – BODRUM 2012
“CONTEMPORARY İSTANBUL 2011”, Galeri Baraz – İSTANBUL 2011
“TÜYAP ARTİST 2011” Galeri Baraz – İSTANBUL 2011
“SUMMER LOVE II” Karma Sergi, Ekavart Galeri – İSTANBUL 2011
“KAĞIT İŞLER” Karma Sergi, Uluslararası Plastik Sanatlar Derneği – İSTANBUL 2010
“1968’in 40. yılı: Bir Rüzgarın Arkeolojik Kazısı”, Çankaya Belediyesi  – ANKARA 2009
“1968’in 40. yılı: Bir Rüzgarın Arkeolojik Kazısı”,  Piramit Sanat  –  İSTANBUL 2008
“ROMANTİZM” Karma Sergi, Bahariye Sanat Galerisi  –  İSTANBUL 2005
“4TH STREET ART”, Performans, Beyoğlu – İSTANBUL 2005
“SUMMER \ YAZ” Karma Sergi, Bahariye Sanat Galerisi  –  İSTANBUL 2005
“MONALİSTANBUL” Karma Sergi, Çekirdek Sanat Galerisi  –  İSTANBUL 2005
“ŞEFİK BURSALI RESİM YARIŞMASI” (Sergileme) – ANKARA 2004
“NURSEREN TOR ATÖLYESİ” Karma Sergi – MERSİN 2003
“Marmara Üniversitesi 3. Uluslararası Öğrenci Trienali” – İSTANBUL 2003
“30. Uluslararası Silifke Kültür Haftası” Karma Sergi – MERSİN 2003
“Hilton Oteli Karma Resim Sergisi” – MERSİN 2003
“Mersin Üniversitesi Geleneksel 3. Resim Yarışması” (Mansiyon Ödülü)  – MERSİN 2003
“Gaziantep Resim - Heykel Bienali”  – GAZİANTEP 2002
“Mersin Üniversitesi Geleneksel  2.  Resim Yarışması”  (Seçici Kurul Özel Ödülü) - MERSİN  2002
“Tarihi Mersin”  Baskı Resim Sergisi – MERSİN 2002
“1. Antalya Uluslararası Resim Festivali”  – ANTALYA 2002
“Çukurova Üniversitesi 10. Bahar Şenliği” Karma Resim Sergisi – ADANA 2001

“Mersin Üniversitesi Geleneksel 1. Resim Yarışması  (Mansiyon Ödülü)” – MERSİN 2001