soyut resim etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
soyut resim etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

19 Şubat 2015 Perşembe

MAİDE BULAK, ‘KENT VE SESSİZLİK’ SERGİSİNDE, RESMİN KENDİ ÇIĞLIĞINI SESSİZCE DUYURUYOR…

Maide Bulak
Maide Bulak, Galeri Ark’ta 21 Şubat - 14 Mart 2015 tarihleri arasında izlenebilecek “Kent ve Sessizlik” isimli kişisel sergisinde; uzun yılların birikimini, resim sanatının sessiz ama çok söyleyen tavrıyla birleştirip kendine özgü sade ve net tavrıyla ortaya koyuyor. Onun başlangıçta İstanbul’dan yola çıkıp kent haritalarının plastik anlatımına evrilen çalışmaları bu kez çıkış noktasını flulaştırarak sessiz, dingin bir anlatıma dönüşüyor. Keskin konturlar, parlak renklerle birleşip dinamizmden zarifçe sade bir anlatıma geçiyor.
Maide Bulak uzun zaman önce kentle başlayan yolculuğuna bu kez soyutun diliyle suskun bir karşılık veriyor. Kalabalıkların, sonsuz uyaranların ortasında tam da özlediğimiz gibi…

RÖPORTAJ: ÜMMÜHAN KAZANÇ

Ü.K. Merhaba Maide Hanım, Galeri Ark’ta yer alan beşinci kişisel serginizde ‘Kent ve Sessizlik’ temasıyla sanatseverlerin karşısına çıkıyorsunuz. Sanat kariyerinizin ilk dönemlerinde çalışmalarınızın konusunu İstanbul ve kent haritaları oluşturuyordu. Şimdi ‘kent ve sessizlik’ kavramı nasıl yansıyor eserlerinize?

Maide Bulak, “İsimsiz”, 2011,
karışık teknik, 71x52 cm
M.B. Kent kavramı, yüz yüze iletişimin olduğu, dinamik birçok mekanı ve zamanı içeren bir yapıdır. Bu açıdan ilişkisel yaklaşımda kent, heterojen bir yapıdadır. Tarihsel süreçlerde; feodal toplumdan sanayi toplumuna geçişte ‘kent’ tanımlanmaya çalışılan bir nesne olmuştur. Kent kavramı günümüzde bir ‘kolaj’ olarak görülmesi kentte farklı kültürlerin olduğunu ortaya koyar. Mitolojik katmanlarıyla iç içe olan bu olgular ile birlikte plastik bir anlatım da yansıyor işlerime.
Fonda siyahın, grinin onlarca tonunu kullanarak renklerle ilişkiye geçecek şekilde dokular yaratıyorum. Lekeler fonda serbest ve organik bir biçimde var olurken, soğuk-sıcak renk karşıtlığıyla bir araya geldiğinde, lekeler dokuyla kaynaşmak yerine benim de resmimde birer kolaja dönüşüyorlar.
Düzensiz lekeleri algının belli bir merkezinde odaklamanın yerine, bütüne yayıyorum.

Ü.K. Aslında İstanbul giderek daha gürültülü, hareketli bir kent hale gelirken, sizin eserlerinizde ‘dinginlik ve sessizlik’ hissediliyor. Bu yaklaşımınızı şehrin bu haline bir tepki mi yoksa sizin sanatınızın doğal olarak evrildiği nokta olarak mı değerlendirmeliyiz?

M.B. İkisini de birbirinden ayırmıyorum. Kent yaşantısı büyük bir karışıklık. Bu karışıklıktan korunabilmek ve koruyabilmek için üzerine soyut kavramları çalışmamız gerekir. Akıl yürütme, sağduyu, saygı vb. Bu karışıklığın yozlaşmayı yarattığını görüyoruz ve tanık oluyoruz. Toplumun genelinde bu olumsuz ve umutsuz bir hal yaratıyor.
Bu karışık panaromaya baktığımda kenti bazen siyah-beyaz, bazen renkli, yalın-karmaşık, somut-soyut haliyle hissediyorum. Kentin bedeni ve duyguları olduğunu düşünüyorum. Ama ruhsal açıdan değişken ve agresif bir durumdayız bu ara. O zaman beden de sağlıklı olamaz. Kentimizin tahammül düzeyini artırmamız gerekiyor. Kendini hatırlamak, sessiz bir içsel dur ile yapılabilir.

Ü.K. Bu yozlaşma süreci içinde sanatçıyı hangi durumda buluyoruz?

Maide Bulak, “İsimsiz”, 2014,
karışık teknik, 51x38 cm
M.B. Devletin sanatla ilgili bir politikası olmaması nedeniyle var olma sorunu vardır. Devlet bizim var olduğumuzu görmüyorsa var olamazsınız. Söylenenleri kimse dinlemiyorsa, söylediklerinizin de bir anlamı yoktur. Var olma savaşı burada tamimiyle kişiseldir. Devlet kendi doğasına ve amaçlarına uygun davranırsa, sanatta da yaşanılan yozlaşma süreci bitecektir.

Ü.K. Temanız sessizlik olmasına rağmen bu serinizdeki çalışmalarınızda kontürlerin daha bir keskinleştiğini, renklerin daha canlı ve parlak olduğunu görüyoruz. Bu konuda neler söyleyebilirsiniz?

M.B. Toplumumuzda belirsizlik seviyesi her birimizi ‘öfkeli’ insan durumuna yaklaştırdı. Artık her yerde şiddeti tanımlıyoruz, tanık oluyoruz ve seyrediyoruz. Bilinçaltına atılan bu tohumlarda akıl yürütme becerisi devre dışı kaldığında hep bir yenisi ekleniyor. Bu durumdan herkes huzursuz.
Var oluşumuzun temeli olarak, bildiğimiz kuralları yıkan olayların oluşmasında da en büyük öfkeyi duyarız. Sessizlik, karşıtların birliği felsefesinden çıkışlı olarak çığlığa dönüştü. Resmin de kendi çığlığını, sessizce size duyurmak istedim.
Keskin kontürleri parlak renklerle birleştirip kendi dinazmini oluşturdum. Soyutun diliyle bir karşılık verdim. Soyutlama yaparken, heyecan duyduğum renklerle içselleştirme sonucu dönüştürücü ve aydınlatıcı etkisini yansıttım. Umarım, toplum en yakın zamanda kendini hatırlar. Buna çok ihtiyacımız var.

Ü.K. Marmara Üniversitesi, Güzel Sanatlar Fakültesi Resim Bölümü’nden mezun oldunuz ve yüksek lisansınızı da aynı üniversitede tamamladınız. O günden bu yana aktif sanat yaşamınıza devam ediyorsunuz. Bugüne kadar ki sanat yaşamınıza baktığınızda sanatsal gelişiminizi nasıl tanımlarsınız?

Maide Bulak, “İsimsiz”, 2014,
karışık teknik, 46,5x38 cm
M.B. Sanatçı henüz var olmayan şeyi yaparken görsel keşifte olduğunu düşünür. Bunu yaparken kendi yapıtının da ön izleyicisidir. Yapıtın öncesinde biçimlenmeden önce malzemenin dilini, kendi olgusuyla, hayalleriyle, kendi esiniyle, yasalarıyla örtüşen bir eser ortaya koyar. İçinden gelen esine göre karar verir. Bu bir salınım halidir. Ama son durum değildir. İlişki yeniden başlar nesneyle. Yaşadığı zamansızlığı, bırakmış olduğu kendi doğasını karşısına alır ve seyreder. İzleyici olma hali, devam eder. Ta ki yeni bir işe başlayıncaya kadar...
Bu sonu olmayan bir düş gücü ve yapma gücüdür. Bu döngünün içinde olmak gelişimin zaten kendisi.

Ü.K. Uzun süredir Galeri Ark’taki serginiz için hazırlanıyorsunuz. Önümüzdeki yıllar için üzerinde çalıştığınız projeler var mı? Ya da resim sanatıyla ilgili gerçekleştirmek istediğiniz bir hayaliniz var mı?

M.B. Yarım kalmış bir projem var. Amacım ilk önce projemi tamamlamak. Farklı disiplinleri de bir araya getirmeyi hedefliyorum. Mitolojik esinden gelişen projemde güç, iktidar vb. olgular etrafında bu kavramları görsel dile geçirmeyi işliyorum.
Herkesin hayalleriyle ilintili bir durum bu.
Hayallerinin olabilmesi için süregelen bu karışıklıkların bitmiş olmasını temenni ediyorum. Özgürce, kavganın olmadığı, yaşam standartlarının düzeldiği... Şartlar da bu şekilde düzelmeye başladığında doğru bir akış olacaktır. Böylece her hayalin gerçekleşmesine bir adım daha yaklaşırız.

Maide Bulak, “İsimsiz”, 2014, karışık teknik, 46,5x38 cm
MAİDE BULAK ÖZGEÇMİŞ
1973 İstanbul doğumlu
1992-1996 Marmara Üniversitesi, Güzel Sanatlar Fakültesi Resim Bölümü
1996-2000 Marmara Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü, Resim Bölümü Yüksek Lisansı

Kişisel Sergiler
2015 “Kent ve Sanat”, Galeri Ark, İstanbul
2011 “Lejant”, OlcayArt Galeri, İstanbul
2010 “İO”, Çağla Cabaoğlu Art Galeri, İstanbul
1999 “Adak”, Falez Sanat Galerisi, Antalya
1998 “Tül ve Tülbentler”, İsviçre Sigorta Sanat Galerisi, İstanbul

Ödüller
2005 “Yılın Genç Ressamı 2005” Yarışma Finalisti, Tevfik İhtiyar Sanat Galerisi, İstanbul
1998 Deniz Kuvvetleri Komutanlığı Yarışması “Deniz” 1.lik ödülü, İstanbul

Karma Sergiler
2010 “Genç Ustalar-Usta Gençler” Tevfik İhtiyar Sanat Galerisi Beşiktaş Çağdaş, İstanbul
2007 Marmara Atatürk Eğitim Fakültesi Sanat Sempozyumu, İstanbul
2006 16. İstanbul Sanat Fuarı, Genç Karma, Tevfik İhtiyar Sanat Galerisi, İstanbul
2006 Terakki Vakfı Sanat Galerisi “35 Yaş Altı” Karma Sergisi, İstanbul
2006 Yılın Genç Ressamı Yarışma Sergisi2005, Tevfik İhtiyar Sanat Galerisi, İstanbul
2004 D. K. Komutanlığı “Deniz” konulu Resim Yarışma Sergisi, İstanbul
2004 Toyan Sanat Galerisi, “Kaynak” Ankara
2003 1. Resim Sempozyumu “Kaynak” Aspat-Bodrum
1998 Genç Etkinlik 4, Tüyap, İstanbul
1997 Genç Etkinlik 3, “Kaos” Tüyap, İstanbul
1997 Galeri Baraz Karma Sergisi, Koç Üniversitesi, İstanbul
1997 Bahçelievler Kültür Merkezi, Karma Sergi, İstanbul
1997 “Avuçiçi Resimleri” Mazhar Fuat Zorlu Galerisi, İzmir
1997 6. İstanbul Sanat Fuarı “Avuçiçi Resimleri”, Falez Sanat Galerisi, İstanbul
1997 Vizon Show, Galeri Baraz, Lütfi Kırdar, İstanbul
1996 Galeri Baraz Karma Sergisi, Avusturya Konsolosluğu, İstanbul
1996 Vizon Show, Galeri Baraz Karma Sergisi, Lütfi Kırdar, İstanbul
1996 Genç Etkinlik 2, “Yurt-Yersiz Yurtsuzlaşma” Tüyap, İstanbul
1996 Habitat 2, Çağdaş Sanat Sergisi “Öteki” Antrepo, İstanbul
1996 Habitat 2, Galeri Baraz Karma Sergisi, İstanbul
1996 Falez Sanat Galerisi, Antalya
1996 Prof. Hüsamettin Koçan 4. Atölye Sergisi Aya İrini, İstanbul
1996 Habitat 2, Resim ve Heykel Müzesi 2. Kağıt İşleri Sergisi, İstanbul
1994 Ayşe-Ercüment Kalmık Vakfı Sergisi, İstanbul

GALERİ ARK Sanatın Anadolu Yakası’ndaki Kalbi Olmaya Aday
Cemil Topuzlu Caddesi yeni bir sanat galerisine daha kavuştu.
İstanbul’daki kültür sanat aktiviteleri son dönemde Kadıköy yakasında yaygınlaşmaya devam ediyor. Cemil Topuzlu Caddesi’nde art arda açılan galeriler arasına Galeri ARK da katıldı.
Birbirlerine yürüyüş mesafesinde birçok galeriye ev sahipliği yapmaya başlayan Cemil Topuzlu, sanatseverlerin yeni buluşma noktası olma yolunda.
22 Mart 2014’te kapılarını sanatseverlere açan Galeri ARK, İç Mimar Deniz Berkol ile yirmi yıldır Ares Sanatı yöneten Duygu Uğur’un ortak projesi. Geçtiğimiz sezon “1” konseptli karma sergide, sanat çevrelerinin zihninde yer etmiş sanatçılardan Selim Altan, Habip Aydoğdu, Şinasi Bozatlı, Tuba Önder Demircioğlu, Gülten İmamoğlu, Ali Kotan, Tülin Onat, Olgu Sümengen ve Selahattin Yıldırım’ı bir araya getiren Galeri ARK, büyük yüzeylerin ressamı olarak bilinen Harun Antakyalı’nın “Apartopar” isimli kişisel sergisine de ev sahipliği yaptı.
Galeri ARK çağdaş sanatın heyecan verici, dikkat çekici yaratımlarına özgür bir mekan sunmayı hedefliyor. Özgün işlerin ulaşılabilir adresi ve farklı projelerin sanatseverlerle buluşma noktası olma yolunda ilerleyen Galeri ARK, yeni sezona birbirinden heyecanlı projelerle başladı. Okan Dedeoğlu, Kadir Akyol ve Zeynep Erdinç gibi sanatçıların kişisel sergileri ile sezonu açan Galeri ARK, 21 Şubat- Maide Bulak’ın “Kent ve Sessizlik” başlıklı kişisel sergisini sanatseverlerle buluşturacak.

GALERİ ARK
Cemil Topuzlu Caddesi Kaya Apt. No:49 Göztepe-İstanbul
Tel: (0216) 369 49 00
www.galeriark.com
info@galeriark.com