(©
Sehnaz Bac, I sassi dell'Adriatico,
Tüm Hakları Saklıdır, izinsiz kopyalanamaz).
|
Şehnaz Bac, Adriyatik Denizi’nin
sahillerinden topladığı taşlara, sıra dışı renk ve desen kompozisyonlarıyla
adeta yeniden hayat veriyor. Kuşlar, balıklar, baykuşlar, mandala desenleri öyle
bir pozitif enerji yayıyor ki, büyüsüne kapılmamak imkansız. 2015 yılına bu
muhteşem sanat eserleriyle merhaba diyelim ve yeni yılımız hep bu güzel
taşların enerjisi gibi hayat dolu olsun.
RÖPORTAJ: ÜMMÜHAN KAZANÇ
Ü.E.-Sevgili Şehnaz Bac, öncelikle
röportaj teklifimi kabul ettiğiniz için çok teşekkür ederim. Taş Boyama
çalışmalarınızı tesadüfen internette gördüm ve o andan itibaren sosyal medyadan
sizi takip ediyorum. Çalışmalarınız bana büyük mutluluk ve günümüzün popüler
deyimiyle pozitif enerji veriyor. Öncelikle sizi tanıyalım ve taş boyama
sanatıyla uğraşmaya nasıl başladığınızı öğrenelim?
S.B.-Merhaba,
bana bu imkanı verdiğiniz için ben teşekkür ederim. İstanbul’da doğdum ve
çocukluğum bu eşsiz şehirde geçti, kendimi bunun için çok şanslı sayarım hala.
Lise yıllarından sonra ailemle İzmir’e taşındık ve burada Ege Üniversitesinde
Arkeoloji eğitimimi tamamladım. Dokuz Eylül Üniversitesi Mimarlık Fakültesi,
Restorasyon ana bilim dalındaki master eğitimimden sonra evlendim ve yine
arkeolog olan eşimle uzun yıllar kazılarda, üniversitede arkeolojik
çalışmalarım devam etti. Taş boyamaya bir buçuk yıl önce başladım. İkinci
evliliğimle İtalya’ya gelişimden hemen sonra, bana uzun mücadelelere mal olan
Lenf kanserine yakalandım. Uzun tedaviler sonucu hastalığı atlattığım dönemde
taş boyama fikri aklıma düştü. Deniz kıyısında yaşamam, uzun sahil
yürüyüşlerinde eve hep değişik taşlarla dönüyor olmam ve elbette renklerin bana
verdiği iyileştirici etki birleşince, benim de taş boyama maceram başlamış oldu.
(©
Sehnaz Bac, I sassi dell'Adriatico, Tüm Hakları Saklıdır, izinsiz kopyalanamaz).
https://www.facebook.com/
|
Ü.E.-Taş Boyama sanatındaki başarınız
doğal yetenek mi yoksa resim ya da grafik eğitimi aldınız mı?
S.B.-Renklerle
uğraşmak, desen çizmek küçük yaşlardan beri hep hayatımın bir parçası olmuştur.
Arkeoloji eğitimi alırken ve mesleğimi uygularken de en çok sevdiğim kısım
küçük buluntuların çizim aşaması olmuştur. Grafik veya sanat eğitimi almadım,
her zaman kendi iç sesime de güvenerek kendimi eğitmeyi, devamlı yeni bir şeyler
öğrenmeyi seviyorum. Uzun yıllar suluboya desen çalışmaları ile uğraştım ve
hala kendimi geliştirmek için devamlı çalışma halindeyim.
(©
Sehnaz Bac, I sassi dell'Adriatico,
Tüm Hakları Saklıdır, izinsiz kopyalanamaz).
|
Ü.E.-Aslında sizinle meslektaşız. Siz de
benim gibi arkeoloji eğitimi almışsınız ve kazı alanlarında bulunmuşsunuz. Taşlara
olan ilginizin mesleğinizle ilişkisi olduğunu söyleyebilir miyiz?
S.B.-Arkeoloji,
çok severek, seçerek eğitimini aldığım bir alan. Üniversite öğrenciliğimden,
İtalya’ya yerleşene kadar geçen yıllarım hep arkeoloji ile doludur. Smyrna,
Sardis, Ephesos, Magnesia, Klazomenai, Philadelphia, Metropolis gibi birçok
yerli ve yabancı kazılarda ekip üyesi olarak çalışma şansına sahip oldum.
Arkeoloji yıllarımda ilgi alanım daha çok seramik buluntulardı. Kim bilir belki
genel anlamda Arkeologlar için söylenen taş toprakla uğraşan bir kişi olmam,
beni de yıllar sonraki bu taş boyama sanatım için, bilinçaltında bir fikir
olarak etkilemiştir.
Ü.E.-Sanatınızın baş malzemesi olan
taşları Adriyatik sahilinden topluyorsunuz. Adriyatik Denizi’nin sizin için
özel anlamı olsa gerek? Zaten facebook sayfanızın adı da “I sassi
dell'Adriatico – Adriyatik Taşları”. Bu bir facebook sayfası ismimi yoksa artık
Şehnaz Bac’ın ticari bir markası mı? Taş boyamalarınız sanırım bir internet
sitesi üzerinden satışa sunuluyor.
S.B.-On
üç yıldır İtalya’da Alba Adriatica adlı küçük bir sahil şehrinde yaşıyorum.
Türkiye’deki Bodrum, Kuşadası gibi yazları turist dolu, eğlenceli, kışları
sakin ve huzurlu bir şehir. Taş boyamalarımı sunma aşamasında elbette aklıma
ilk ve tek gelen isim bana bu doğal güzellikleri sunan Adriyatik Denizi oldu.
Adriyatik Taşları hem sayfamın ismi hem de elbette ticari ve tescilli markam.
Taşlarımın her biri kendine has, başka eşi olmayan desenlere sahiptir ve bu
desenler benim hayal gücümün eserleri olduğu için tescilli ve kopyalanmaya
karsı korumalıdır. Yaklaşık bir yıldır Etsy sitesi üzerinden taşlarımın dünya
genelinde satışı da yapılmaktadır. www.isassidelladriatico.etsy.com
(©
Sehnaz Bac, I sassi dell'Adriatico, Tüm Hakları Saklıdır, izinsiz kopyalanamaz).
https://www.facebook.com/
|
Ü.E.-Taşlarınızda özellikle baykuş,
kelebek, kuş, balık gibi hayvan motiflerinin yanı sıra bitkisel dekorlar da
görüyoruz. Sanırım baykuş kompozisyonlarınızın sizin için özel bir anlamı olsa
gerek.
S.B.-Taşlarımın
üzerindeki desenler benim doğadan esinlenerek yarattığım stilize çalışmalardır.
Realistik çalışma yapmayı fotoğrafa benzettiğimden dolayı ve kendi hayal gücümü
kısıtlayacağını bildiğimden, stilize çalışmayı tercih ediyorum. Benim
yarattığım baykuş, kuş, kelebek, balık, çiçek gibi desenler doğada bir
karşılığı olmayan, renkleri ve desenlemeleri tamamen kendi hayal gücümle
yaratılmış olan figürlerdir. Bu tarz çalışmanın yaratıcılığı daha çok
geliştirdiğine inanıyorum. Baykuş figürü ise, elbette benim için çok özel bir
anlam taşıyor. Arkeolojide bilgeliğin simgesi olmasının yanı sıra İtalya’da
baykuş uğur getirdiğine inanılan bir sembol. Hastalığım aşamasında birçok
arkadaşım bana şans getirmesi için değişik baykuş figürleri hediye etmişlerdi.
Belki iyileşmem, küçük baykuş koleksiyonumun bana şans getirdiğine inanmam,
beni taş boyarken baykuş figürüne daha da yaklaştırdı.
(©
Sehnaz Bac, I sassi dell'Adriatico,
Tüm Hakları Saklıdır, izinsiz kopyalanamaz).
|
Ü.E.-Taşları tek tek boyamakla kalmıyor,
bu taşlarla muhteşem kompozisyonlar da oluşturuyorsunuz. Ağaç dalına tünemiş
baykuşlar, grup halinde yüzen balıklar, küçük küçük balıkların bir araya
gelmesiyle ortaya çıkan büyük balıklar… Gerçekten hepsi çok güzel, çok keyifli.
Kompozisyonlarınız için ilham nereden geliyor? Sanırım doğa sizin için en büyük
ilham kaynağı.
S.B.-Doğa
sadece sanat için büyük bir ilham kaynağı değil, normal yaşamımız içerisinde de
inanılmaz bir yeri olan unsur. Hepimiz yemyeşil bir alanda, rengarenk çiçekli
tarlalarda, bir nehir kıyısında yaptığımız bir yürüyüşten sonra kendimizi daha
iyi ve canlı hissederiz. Ben de taşlarımı boyarken ve boyadıktan sonra onları
sunmaya hazırlanırken bu iyi olma halinden, bu canlılıktan çok etkileniyorum.
Taşlarımı tek tek satmama rağmen onları sunmak için fotoğraflarken onlarla
oynamak, yerlerini değiştirip yepyeni kompozisyonlar oluşturmak çok zevk
aldığım bir uğraş. Bu kompozisyonlar tamamen o anda düşünerek oluşturduğum
ve sadece fotoğrafa yönelik olarak
hazırlanıyor. Taşlarımı yapıştırarak tablolar oluşturmuyorum. Hem benim, hem de
satın alacak kişilerin hayal dünyalarını sınırlandırmak istemiyorum.
(©
Sehnaz Bac, I sassi dell'Adriatico,
Tüm Hakları Saklıdır, izinsiz kopyalanamaz).
|
Ü.E.-Taşın formuna göre üzerine
boyadığınız desen de o formla müthiş bir uyum içinde. Oval bir taş ise üzerinde
bir yaprak resmi, yuvarlak bir taş ise üzerinde çiçek deseni gibi. Renkler de o
kadar canlı ki. Simetri, geometri de sizin karakterinizin bir parçası gibi
görünüyor. Özel hayatınızda da böylesine renkli ve düzenli birimisiniz?
S.B.-Simetriye
önem verdiğim doğru, obsesson derecesinde olmasa da çok asimetrik her şey biraz
rahatsız eder beni. Düzenli olmayı seviyorum, benim karakterime uygun olarak
düzenli olmanın yaratıcılığı ve üreticiliği arttırdığına inanıyorum. Renkler
ise hep enerjimi arttıran, yaşama gücü ve arzusu veren, hele hastalığım
aşamasında beni iyileştiren, unsurlar olarak yer alıyor hayatımda. Taşlarım
hakkında aldığım yorumların çoğunda da, bu renkleri görmenin insanları ne denli
mutlu ettiğini, güne iyi başladıklarını, biraz olsun sıkıntılarını
unuttuklarını okuyorum ve bu enerjiyi onlara da yansıtabilmiş olmaktan dolayı
çok mutlu oluyorum.
(©
Sehnaz Bac, I sassi dell'Adriatico,
Tüm Hakları Saklıdır, izinsiz kopyalanamaz).
|
Ü.E.-Eski çağlardan bu yana taşların
enerjisi olduğuna inanılır, hatta günümüzde alternatif tıpta kullanılıyor, taş
masajı çok popüler. Siz taşların bu pozitif enerjisinin üzerine, bir de
renklerin büyüsünü ekliyorsunuz. Hiç kişisel sergi açtınız mı ya da açmayı
düşünüyor musunuz?
S.B.-Taşların,
değerli değersiz her birinin kendi enerjisi olduğuna inanıyorum. Özellikle hiç
boyamadan, doğal taşlar üzerine mandala desenlerimi çizerken bu enerjiyi,
avucumda tutup desenlediğim o taşın bana aktardığı canlılığı ve iç huzurunu
hissediyorum. İtalya’da değişik şehirlerde taşlarımın sergileri oldu, Mayıs
2015’te İngiltere’de bir sergi projemiz var.
Ü.E.-Son olarak gelecek ile ilgili
planlarınızı öğrenebilir miyiz? Türkiye’den bir sergi teklifi gelse kabul eder
misiniz?
S.B.-Lenf
kanserini yenip iyileştikten sonra çok fazla gelecek ile ilgili plan yapmadan
yaşamayı sevmeye başladım. Böylelikle o anın tadını daha dolu dolu
çıkarabiliyorsunuz. Elbette taşlarımla, renklerle yeni ve eski desenlerle dolu
yaşantım, başka değişik çalışmalarla, fikirlerle de genişleyerek, güzelleşerek
devam edecek. Elbette kendi ülkemde bir sergi açmak beni çok mutlu eder. Size
ve okuyan herkese sağlıklı, mutlu ve başarılı 2015 yılı dileklerimi ve
sevgilerimi yolluyorum.
DAHA FAZLA BİLGİ İÇİN
(©
Sehnaz Bac, I sassi dell'Adriatico, Tüm Hakları Saklıdır, izinsiz kopyalanamaz).
(©
Sehnaz Bac, I sassi dell'Adriatico, Tüm Hakları Saklıdır, izinsiz kopyalanamaz).
https://www.facebook.com/
|
(©
Sehnaz Bac, I sassi dell'Adriatico, Tüm Hakları Saklıdır, izinsiz kopyalanamaz).
https://www.facebook.com/
|
(©
Sehnaz Bac, I sassi dell'Adriatico, Tüm Hakları Saklıdır, izinsiz kopyalanamaz).
https://www.facebook.com/
|
(©
Sehnaz Bac, I sassi dell'Adriatico, Tüm Hakları Saklıdır, izinsiz kopyalanamaz).
https://www.facebook.com/
|
(©
Sehnaz Bac, I sassi dell'Adriatico, Tüm Hakları Saklıdır, izinsiz kopyalanamaz).
https://www.facebook.com/
|