Gentile Bellini - Fatih Sultan Mehmet Portresi. |
Şehrin yeni kültür sanat ve yaşam merkezi İstanbul Sanat; Fatih Sultan Mehmet’in emaneti, Osmanlı’nın denizcilik mirası ve dünyada işlevini sürdüren en eski tersanelerden biri olan Haliç Tersanesi’nde kapılarını açtı! 3 Mart Pazar günü gerçekleşen açılışta İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu, “Tarihi Mirasa Sahip Çıkan İstanbul” sunumuyla şehrin tarihi ve kültürel mirasına nasıl sahip çıkıldığını, yaşatılması için neler yapıldığını ve yapılacağını anlattı. İstanbul Sanat’ta, İstanbul’un ilk kamusal çağdaş sanat müzesi olan İstanbul Sanat Müzesi’nin yanı sıra festival alanı, performans sanatları merkezi, çocuk sanat atölyesi, restoran ve müze mağazası ye alıyor. İstanbul Sanat Müzesi, Fatih Sultan Mehmet için Bellini tarafından yapılan ve geçtiğimiz yıllarda İBB tarafından yeniden İstanbul’a kazandırılan tablonun da sergilendiği; İBB koleksiyonu ve Sayın Başkan Ekrem İmamoğlu koleksiyonu başta olmak üzere on koleksiyonerin eserlerinden oluşan; İstanbul’un en kapsamlı çağdaş sanat sergilerinden “Ah Güzel İstanbul”a ev sahipliği yapıyor. Şehrin kültürel hayatına yeni bir soluk getiren İstanbul Sanat, 4 – 9 Mart tarihleri arasında düzenlenen İstanbul Haliç Festivali’nde ise sevilen sanatçıların ücretsiz konserlerini İstanbullularla buluşturacak.
Fatih
Sultan Mehmet Madalyonu. |
Dünyada işlevini aktif olarak sürdüren en eski tersanelerden biri olan, İstanbul Büyükşehir Belediyesi (İBB) Şehir Hatları A.Ş.’ye bağlı olarak hizmet vermeye devam eden Haliç Tersanesi, İstanbul’un yeni kültür sanat ve yaşam merkezi İstanbul Sanat’a ev sahipliği yapıyor. Kapsamlı restorasyon çalışmalarını tamamlayan İBB Fen İşleri Dairesi Başkanlığı ve yeniden işlevlendirme sürecini üstlenen İBB Miras’ın örnek teşkil eden bir dönüşüme imza attığı tarihî tersane, İstanbul Sanat Müzesi adıyla kapılarını açan, şehrin ilk kamusal çağdaş sanat müzesinin yanı sıra festival alanı, performans sanatları merkezi, çocuk sanat atölyesi restoran, müze mağazası gibi sosyal mekânlar da kazandı. Osmanlı’nın 600 yıllık denizcilik mirası, İstanbul’un fethinin mimarı Fatih Sultan Mehmet’in emaneti Haliç Tersanesi, bundan böyle tersane işlevinin yanında yeni bir yaşam merkezi olarak da kent hayatının ayrılmaz bir parçası olmayı sürdürecek.
“Ah
Güzel İstanbul” Sergisi. |
Açılış Sergisi “Ah Güzel İstanbul”
İstanbul Sanat bünyesinde yer alan İstanbul Sanat Müzesi, farklı koleksiyonları ve kurumları bir araya getiren “Ah Güzel İstanbul” sergisiyle kapılarını açtı. Kolektif bir çabanın sonucu olarak hazırlanan sergi; aralarında İstanbul Büyükşehir Belediyesi Başkanı Ekrem İmamoğlu Koleksiyonu, Ulaş Değirmenci Koleksiyonu, Mustafa Taviloğlu Koleksiyonu, Merey Koleksiyonu, İyem Koleksiyonu, Dr. Şükrü Bozluolcay Koleksiyonu, Meir Dalva Koleksiyonu, Lale-Cengiz Akıncı Koleksiyonu ve Bilge Koleksiyonu’nun da yer aldığı, sanat dünyasının önde gelen koleksiyonlarını izleyicilerle buluşturuyor.
İstanbul
Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu. |
Fatih’in Portresi, Fatih’in Emaneti Tersane’de
“Ah
Güzel İstanbul” Sergisi. |
Dünyanın Müziği, İstanbul Haliç Festivali Sahnesinde
Kanuni
Sultan Süleyman Tablosu. |
HALİÇ TERSANESİ HAKKINDA
Haliç Tersanesi, Osmanlı Devleti’nin “denizcilik üssü” Tersâne-i Âmire’nin günümüze ulaşan bölümlerinden biridir. Fatih Sultan Mehmed, Osmanlı’nın gemicilik ve ticaret merkezi konumundaki Haliç’in, tersane yapımı için uygun olduğuna karar vererek Kaptan-ı Derya Hamza Paşa’yı görevlendirmiş; böylece 1455 yılında birkaç göz ve cami ile divanhaneden oluşan ilk tersane kurularak Tersâne-i Âmire’nin temelleri atılmıştır. I. Selim döneminde 300 gözlü olarak geliştirilmesi planlanan Tersâne-i Âmire’nin sınırları, 1515 yılında yeni eklemelerle Galata’dan Kasımpaşa’ya doğru genişlemiştir. Yıllar içinde büyümeye devam eden Tersâne-i Âmire; zamanla tersane gözleri, havuzlar, kızaklar, kışlalar, divanhaneler, cami ve mescitler, zindanlar, mahzenler, fabrikalar, atölyeler, kasırlar, kapılar, iskeleler ve mektep gibi farklı yapı gruplarını içeren büyük bir denizcilik kompleksine dönüşmüştür. 16. yüzyılda Osmanlı Devleti sınırlarındaki tersaneler idari olarak Tersâne-i Âmire’ye bağlanmış; bu yüzyılda önemli bir deniz gücü haline gelen Osmanlı’nın güçlü bir donanma oluşturması ve denizlerdeki hâkimiyetini koruması açısından Tersâne-i Âmire büyük bir önem teşkil etmiştir. Genel olarak kürekli ve yelkenli gemilerin inşa edildiği Tersâne’de buhar gücüyle çalışan gemilerin inşası ise 19. yüzyılda başlamıştır. Tersâne-i Âmire, 1913 yılında Taşkızak Tersanesi, Camialtı Tersanesi ve Haliç Tersanesi şeklinde üçe bölünmüş; her üç tersane de günümüze ulaşmayı başarmıştır. Aralarındaki tek aktif tersane olan Haliç Tersanesi, Kasımpaşa Deresi ile Atatürk Köprüsü arasında konumlanmakta; 3 havuz, 2 kızak, atölyeler ve yönetim binalarından oluşmaktadır. Dünyada işlevini sürdüren en eski tersanelerden biri olarak hizmet vermeye devam eden Haliç Tersanesi, İstanbul Büyükşehir Belediyesi tarafından gerçekleştirilen kapsamlı restorasyon ve yeniden işlevlendirme çalışmalarıyla koruma altına alınarak 2024 yılında “İstanbul Sanat” adıyla kamusal bir yaşam merkezi işlevi de kazanmıştır.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder