3 Nisan 2015 Cuma

FRIEDER BURDA, MARK ROTHKO’SUNU SATIYOR…

Mark Rothko (1903-1970), “No.36 (Black Stripe)”, 1958, tuval üzerine yağlıboya, 156.9 x 169.9 cm, açılış fiyatı: 30-50 milyon dolar, (Rothko Burda © 1998 Kate Rothko Prizel & Christopher Rothko Artists Rights Society (ARS), New York).

Burda Yayıncılık imparatorluğunun varislerinden Frieder Burda, Mark Rothko’nun, “No. 36 (Black Stripe)” isimli, 1958 yılına tarihlenen eserini satmaya karar verdi. Kırmızı zemin üzerine siyah şeritli eser, ilk bakışta adeta insanı büyülüyor. Rothko’nun tartışmasız en önemli çalışmaları arasında yer alan “No. 36 (Black Stripe)”, 13 Mayıs 2015 tarihinde Christie’s New York’ta 30-50 milyon dolar açılış fiyatıyla satışa sunuluyor. 9 Mart 2015 tarihindeki Dolar kurunu baz aldığımızda, eser 78-130 milyon Türk Lirası gibi oldukça yüksek bir tahmini bedelle müzayedeye çıkıyor.

YAZI: ÜMMÜHAN KAZANÇ
ummuhankazanc@gmail.com

1998 yılında Baden-Baden’li sanat patronu, Frieder Burda Vakfı’nı kurar. Vakfın en önemli amacı uluslararası üne sahip koleksiyonun, sürekli olarak halka açık olmasıdır. Kesinlikle bağış almadan, tamamen vakfın imkânlarıyla 20 milyon euro harcanarak 2004 sonbaharında müze açılır. Şu anda Almanya Baden-Baden’deki müze, Avrupa’nın en önemli özel müzeleri arasında yer alıyor. Klasik modernizm ve çağdaş sanata ait yaklaşık 1000 resim, heykel, obje ve kâğıt üzerine çalışmanın sergilendiği Frieder Burda Müzesi’nde, Picasso’nun son döneminin önemli sekiz yapıta da yer alıyor. Max Beckmann, Wilhelm Lehmbruck, Alexej von Jawlensky, August Macke, Ernst Ludwig Kirchner, Karl Schmidt-Rottluff, Alman Ekspresyonizmi bölümünde yer alan sanatçılar. New York Soyut Ekspresyonizminin kendi alanında bir ekol yaratan Amerikan sanatçılarından Adolph Gottlieb, Mark Rothko, Willem de Kooning, Clyfford Stil, Jackson Pollock’un eserleri bir Avrupa müzesinde görülebilecek kadar özel bir seçki sunuyor. 1960 sonrası Alman Sanatı bölümünde Georg Baselitz, Markus Lüpertz, Almut Heise, A. R. Penck, Anselm Kiefer, Sigmar Polke, Imi Knoebel, Gerhard Richter, Dieter Krieg ve Eugen Schönebeck’in çok önemli çalışmaları bulunuyor.

Bunca önemli sanatçının eserinin yer aldığı müzeden, Mark Rothko’nun, “No. 36 (Black Stripe)” isimli eserini seçerek satışa sunmak, 1968 yılından bu yana tutkuyla sanat eseri biriktiren Frieder Burda için hiç kolay olmasa gerek. Burda bu konuda, seçimin üzerinde çok düşünülerek karar verildi, açıklamasını yapıyor.
1958 yılında, Rothko’nun Manhattan Seagram Binası’ndaki Four Seasons Restaurant’ın duvarları için özel olarak hazırladığı seriye ait “No. 36 (Black Stripe)”, sanatçının kariyerinin sıra dışı anlarından birinin örneği. Şimdi bu eserler, Londra Tate Modern’deki ünlü Rothko Odası’nda sergileniyor. Frieder Burda’nın yaklaşık 30 yıl önce satın aldığı eser daha önce müzayedeye çıkmamış ve Londra Tate Gallery, Tokyo National Museum of Modern Art, Melbourne The National Gallery of Victoria, Sidney the Art Gallery of New South Wales müzelerindeki önemli Rothko sergilerinde ve 2001 yılında Fondation Beyeler’de düzenlenen Rothko Retrospektifinde yer aldı.
Frieder Burda, bu kadar önemli bir eserin, müze ile ilgili uzun vadeli planlarını gerçekleştirmek, müzenin finansal alt yapısını güçlendirmek ve genç çağdaş sanatçıların eserlerini satın alabilmek amacıyla müzayedeye verilmesini kararlaştırdıklarını belirtiyor. Frieder Burda Müzesi’nde, genç nesil sanatçılara da destek vermek amacıyla her yıl sergiler düzenleniyor ve koleksiyona 1990 sonrası sanat çalışmaları da ekleniyor. Michael Bach, Damian Loeb, Frank Bauer, Malcolm Morley, Herbert Brandl, Markus Oehlen, Sabine Dehnel, Heribert C. Ottersbach, Marc Desgrandchamps, Simon Pasieka, Tim Eitel, Neo Rauch, Richard Estes, Christoph Ruckhäberle, Stefan Ettlinger, Peter Schmersal, Bernard Frize, David Schnell, Anja Ganster, Dirk Skreber, Eberhard Havekost, Florian Thomas, Anton Henning, Corinne Wasmuht, Johannes Hüppi, Matthias Weischer, Karin Kneffel, Thoralf Knobloch, Uwe Kowski ve Susanne Kühn müzede eserleri bulunan genç nesil sanatçılar.

Müze eserlerini satışa sunmak olağan kabul edilebilir mi?
Yurtdışında müzelerin uzun vadeli yararı için bazı eserlerini satışa sunması normal kabul edilmeye başlandı. Pre-Rafael ve Amerikan Gerçekçi Sanat koleksiyonu ile tanınan Amerika’daki Delaware Art Museum 2014 yılında, yenilenme ve geliştirme masraflarının karşılanabilmesi için müzenin en favori eserlerinden bir olan William Holman Hunt’ın “Isabella and the Pot of Basil” isimli çalışmasını satışa sundu.
Aynı şekilde, 2013 yılında Metropolitan Sanat Müzesi, koleksiyonuna ait 3.290 adet eserini satarak, toplam 5.4 milyon dolar gelir elde etti. Müzeden ise şu açıklama yapılmıştı: “Müzedeki eserlerin sürekli korunması ve restore edilmesi için bütçe gerekiyor. Ayrıca yeni yapılan alımlar için de alana ihtiyaç var. Oldukça büyük bir binaya sahip olsak da, koleksiyonunda toplamda 1.5 milyon adetten fazla eser bulunan MET’in bile depolarının bir sınırı var.”
BPN Bank’ın iflas etmesiyle Portekiz hükümetine geçen 85 adet Joan Miro eserinin, 2014 yılında satılmasına karar verilmişti. Bankanın iflasıyla ortaya çıkan borçların ödenebilmesi için mahkemenin satılabilir kararına rağmen, halkın baskıları sonucu eserlerin satışı durdurulmuştu.
Ya Türkiye… Pera Müzesi’nin “Kaplumbağa Terbiyecisi”ni ya da Mimar Sinan Güzel Sanatlar Üniversitesi Resim ve Heykel Müzesi’nin Şeker Ahmet Paşa’nın “Orman ve Geyik” isimli eserini, müzeyle ilgili uzun vadeli planları gerçekleştirmek amacıyla satışa sunduğu haberi yayılsa, ülkemiz sanat camiasında nasıl bir bölünme yaşanacağını düşünmek bile istemiyorum.

İlk Yayınlanma Tarihi: www.sanatonline.net, Mart 2015.


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder