Melik İskender. |
“Kaygan”
konseptli karma sergi, 16 Şubat – 22 Mart tarihleri arasında Sainte Pulchérie
Lisesi'nin atölye, sergi ve konferans mekanı Od'A-Ouvroir d'Art’ta
sanatseverlerle buluşuyor. Yedi çağdaş sanatçıyı bir araya getiren “Kaygan”
Karma Sergisi’ne Bedri Baykam, Bubi, İsmet Doğan, Gürbüz Doğan Ekşioğlu, Sibel
Erkan, Melik İskender ve Mehmet Kavukçu katılıyor. Sergi, Sainte Pulchérie
Lisesi'nin Beyoğlu’ndaki sanat galerisi Od'A-Ouvroir d'Art’ta 22 Mart 2017
tarihine kadar ziyarete açık olacak. Serginin katalog sponsorluğu Kişisel
Gelişim Online, katalog grafik tasarım sponsorluğu ise Serkan İskender
tarafından üstlenildi.
Sergiye
adını veren “Kaygan”; sözde ahlaki biçimde dünyayı iyileştirmek için kullanılan
ayrıcalıklı bir alandır. ‘Kaygan’ kelimesinin kelime anlamlarından bazıları;
ıslak veya düz olduğundan kaydırıcı özelliği bulunur, güvenilmez, kayan, zor
anlaşılır, akılda kalıcı olmayan, hatırlaması zor şeklinde ifade ediliyor.
Gürbüz Doğan Ekşioğlu. |
Hiçleştirilmiş bir zamandır “Kaygan”
İnsan
kendi iradesiyle kurtuluşa kavuşacaktır. Her şey bilinçle anlam kazanır,
bilincin en temel anlamı ise farkındalıktır. Kayıtsız kalmadığımız halde
kayıtsız gibi yapılsa da kayıtsızlığın farkındalığı onu çekici kılar. Çünkü
tutku yerine hiçbir şeyi koyamazsınız. Özgür düşünmek ise zihinsel özgürlük
anlamına gelmez. Düşünme yetimiz buna uygun olmayabilir. Hiçliğin
hükümsüzlüğünün olduğu yerde eleştirel bir yargı söz konusu değildir. Sanal bir
tiyatronun büyük gösterisine katılmış oyuncunun, yüksek sesle ağzından çıkan
kelimelere sığınmış ve endişeli şekilde titreyen bir çocuğun solgun ve şaşkın,
korkmuş ve terden sırılsıklam olmuş meraklı bir psikopat yüzü gibi Sisifos’un
sahnesindeyiz. Bir taraftan savaşırken diğer taraftan ürememizi emreden
kurumsal sistemlerin mantığı da kaygandır.
Sonsuz
mutluluğa nasıl ulaşılabilir? Bir şekilde zirveye ulaşıncaya kadar sürekli
kayarak mı? Mantıksal düzene karşı mantık dışı yeni bir düzen, tüm değerlerin
içi boşaltılarak anlamları değiştirilmiş, hiçleştirilmiş bir zamandır ‘Kaygan’.
Sibel Erkan. |
Her şey bilinçle kurtuluşa kavuşacaktır
Serginin
küratorü Melik İskender de serginin ana teması “Bilinç” ve güncel yaşamı şu
sözlerle değerlendiriyor: “Dış dünyayı algılayıp olayların farkına varmaya
bilinç deniliyorsa, her şey bilinçle anlam kazanır. Özgür düşünmek zihinsel özgürlük anlamına
gelmez. Hiçbir olayla karşılaşmayan bir insanın davranışında da hiçbir şey olmaz
ve öylece saatlerce durabilir. Bu durumda, bilinç yönlendirilebilen bir şeydir.
Sözde ahlaki bir şekilde dünyayı iyileştirmek için kullanılan kelimeler kalıcı
olmayan, hatırlaması zor olan şeyler olarak kalmaktadır. Mantıksal düzene karşı mantık dışı yeni bir
düzeni solurken zamanın kendisi hiçtir. Hiçliğin, hükümsüzlüğü olduğu yerde
eleştirel bir yargı da söz konusu olmayacağına göre her şey bilinçle kurtuluşa
kavuşacaktır.”
Od'A-Ouvroir d'Art
Sainte
Pulchérie Lisesi'nin atölye, buluşma, sergi ve konferans mekanı Od'A-Ouvroir
d'Art, İstanbul'un kalbi Beyoğlu semtinde yer almaktadır. Farklı disiplinlerin
buluştuğu bir nevi deneysel laboratuvar olan Od'A-Ouvroir d'Art, Bubi, Bedri
Baykam, Devrim Erbil, Charles Vess, Dany, Ludovic Debeurme, Diana Page gibi
Türk, Fransız ve dünyanın çeşitli ülkelerinden sanatçıların eserlerine ev
sahipliği yapmıştır. Her bir proje çağdaş dünyayı sorgulamak ve tüm biçimlerde
yaratıcılığı destelemek için bir fırsattır.
Od'A-Ouvroir d'Art/Sainte Pulchérie
Fransız Lisesi
Çukurluçeşme
Sok. No: 7
Küçükparmakkapı
BEYOĞLU-İSTANBUL
Bedri Baykam, “Mustafa
Kemal ve Nazım”, 2015, Tuval Üzerine Karışık Teknik, 146,5 x 204,5 cm.
|
Bubi, “Hayat Ağacı”, 2013, Karışık Teknik, y.
130 cm. |
İsmet Doğan, “Güve “, 2012, Autos Serisi,
C-Print, 190x156 cm. |
Mehmet Kavukçu, “Şiddeti Düşünmek”, Ocak 2014. |