Dasha Zhukova ve Roman
Abramovich, (© Epsilon/Getty Images Sport/Getty Images Turkey). |
Rus milyarder Roman Abramovich’in sevgilisi Dasha Zhukova’nın
New Holland adasının çağdaş bir sanat merkezine dönüştürülmesinde önemli bir
rolü var. Eski imparatorluk başkentinin kalbinde, Moika Nehri ve iki kanal
arasında süzülen etkileyici kemerleri ile dikkat çeken muhteşem mimari
kalıntıların yıkılmadan, restore edilerek sanat dünyasına kazandırılması
gerçekten yaratıcı bir fikir!
“Kültürel Şehir İçinde Şehir”
olarak hayal edilen adayı yeniden canlandırma projesi için açılan yarışmayı New
York merkezli WORKac firması kazandı.
Yeni mimari birimler eklemek yerine, mevcut tarihi
binaların göz alıcı potansiyeli kullanılarak, kültürel etkinlikler için
mekanlar yaratılması amaçlanıyor.
New Holland Adası
St. Petersburg’daki New Holland adası, 18. yüzyılın başlarında Büyük Peter tarafından Moika Nehri’ni Neva ile birleştirmek için Kryukov ve Admiralty kanalları açtırılarak yaratıldı. Üçgen şeklindeki 18 dönümlük adaya, kanallarının bolluğu ve gemi inşa tesisleriyle Amsterdam’a benzediği için New Holland (Yeni Hollanda) adı verildi. Birçok mimarın ve mühendisin inşasında görev aldığı ada, kırmızı tuğla ambarları ve görkemli giriş yolu kemeri ile erken Rus klasisizmine muhteşem bir örnek. Yüzyıllarca ordunun kontrolünde kalan ada, donanmanın bakımı için kullanıldı. Ayrıca donanmaya ait bir hapishane de bulunuyordu. 1917 İhtilali’nden sonra tamamen unutulmuş ve son dönemlere kadar, adadaki binalar, askeri barakalar, çeşitli ticari şirketler tarafından depo olarak kullanılmış.
Sürekli tekrar eden tuğla yapıların içinde yeni
boşluklar ve ışıklıklar inşa edilerek, daha büyük iç alanlar yaratılacak. |
İngiliz mimar Norman Foster’ın adanın çok amaçlı bir merkez olması için hazırladığı proje rafa kaldırılır ve 2010 yılında New Holland Development şirketi restorasyon ve yeniden geliştirme projesini kazanınca ada Roman Abramovich’e geçer. Abramovich’in Millhouse LLC yatırım şirketinin bir kolu olan New Holland Development şirketi, yedi yılda tamamlanması planlanan proje için 12 milyar ruble (yaklaşık 400 milyon dolar-745 milyon TL) ayırmış. Abramovich’in sevgilisi Dasha Zhukova’nın başında olduğu Iris Vakfı’nın bir kolu olan Iris New Holland da projeye destek veriyor. Iris New Holland, Zhukova’nın 2008 yılında Moskova’da eski bir otobüs garajında açtığı çağdaş sanat merkezi Garage Center for Contemporary Culture ile ilişki içinde olacak.
Sanatsal etkinliklerin yanı sıra alışveriş alanları
da yaratılıyor.
WorkAC “kültürel şehir
içinde şehir” yaratıyor
St Petersburg’ın merkezinde yer alan ada, Hermitage Müzesi’ne
ve şehrin diğer kültürel merkezlerine 20 dakika yürüme mesafesinde. “Kültürel Şehir
İçinde Şehir” olarak hayal edilen adayı yeniden canlandırma projesi için açılan
yarışmayı New York merkezli WorkAC firması kazandı. Mimarlık firması tarafından
planlanan halka açık parkın manzarası, adayı açık hava amfi tiyatrosuna ve
konser salonuna dönüştürüyor. Park, adadaki tarihi depolara kadar devam
ettirilerek, kısa bir süre sonra sanatsal, eğitimsel ve ticari bölümlere
ayrılacak tüm mevcut binaları birbirine bağlayacak.
New Holland adasında,
kültürel etkinlikler için mümkün olduğunca fazla dış alan yaratılması
amaçlanıyor.
2003 yılında kurulan WORK Architecture Company (WORKac), kültür
bilinci ve farkındalık, doğa ve yapaylık, sürrealizm ve pragmatizm ile ilgili
kentsel planlama ve mimari projeler geliştirmek konusunda çalışmalar yapıyor.
Firma, ekoloji ve şehircilik arasındaki ilişki konusundaki hassaslıklarını 2009
yılında yayınladıkları “49 Cities” kitabında da ortaya koyuyor. Icon dergisi
tarafından dünyanın en etkili 25 tasarım firması arasında gösterilen WORKac’nin
birçok ödülü bulunuyor. 2009 yılında US National Design Ödülleri finalistleri
arasında yer alıyordu. Firmanın çalışmaları arasında Brooklyn’deki BAM kültürel
bölgesi, ödüle layık görülen Diane von Furstenburg’ın New York’taki merkez
binası, 16 moda markasının mağazası bulunuyor. Ayrıca Amerika’da üç müze
projesi ve Çin’de Shenzhen’in merkezindeki Hua Qiang Bei’nin yeniden
geliştirilmesi üzerine çalışıyorlar.
WORKac, New Holland adasını küçük bir St Petersburg olarak
hayal ediyor. “Kültürel Şehir İçindeki Şehir” sloganıyla, farklı amaçlı halka
açık mekanlar ve görsel-performans sanatlarından, yeni teknolojilere ve eğitime
uzanan programların yanı sıra, alışveriş mekanları ve bir de otel inşa edilmesi
düşünülüyor. Yeni mimari birimler eklemek yerine, mevcut olan tarihi binaların
göz alıcı potansiyeli kullanılarak, halka açık kültürel etkinlikler için
mekanlar açılması ve mümkün olduğunca fazla dış alan yaratılması amaçlanıyor.
Kışın büyük ihtimalle suyu
donacak olan havuzda paten yapılırken, isteyen sıcak su havuzunu yüzebilecek.
Eski depoların dış cepheleri tamamen restore edilecek. Sürekli
tekrar eden tuğla yapıların içinde yeni boşluklar ve ışıklıklar inşa edilerek,
daha büyük iç alanlar yaratılacak. Dış mekanlar, halka açık etkinlikler,
performanslar ve sergiler genellikle havuzun etrafında yer alacak. Hatta bir de
sıcak havuz planlanıyor.
Mevcut depolara sığdırılamayacak iki yeni yapı da inşa
ediliyor. Manzarayı bozmayacak şekilde inşa edilecek dolgu alan otopark ve
adanın paylaşılan altyapıları için yer sağlayacak. Yamaçlı yüzey, etkinlikleri
izlemek için elverişli bir alan yaratırken, havuzun hemen yanında yer alacak
balon, şehrin tarihi manzarasını izlemek için düşünülmüş. İki depo arasında
inşa edilecek üçgen formlu tente ise, kış mevsiminde kullanılacak geniş bir
sergileme alanı yaratılmasına imkan veriyor. Yazları ise bu alan, heykel
bahçesine dönüştürülecek.
Kültür merkezinin tüm yıl boyunca ziyaret edilmesi ve
kalabalık grupların rahat hareket edebilmesi için depolar hava köprüleri ile
birleştiriliyor.
St Petersburg’ın merkezinde yer alan New Holland
adası, 2017 yılında yepyeni bir görünüme kavuşuyor. |
Böylece Iris New Holland temsilcileri, adayı inşaat atıklarından kurtararak, ziyaret için tamamen özgür hale getiriyor ve bir eğlence parkı atmosferi yaratılıyor. Bu çerçevede ada, 300 yıl sonra ilk defa bu yaz halka açıldı. Bütün bir yaz boyunca sergiler, konserler, yoga ve sahil voleybolu gibi etkinliklerin yer aldığı adayı yüzlerce kişi ziyaret etti. Ziyaretçiler tarihi binaların arasında, yeşillikler içinde sanatsal ve kültürel etkinliklere katılmaktan büyük zevk aldıklarını belitti.
Hermitage Müzesi’nin müdürü Mikhail Piotrovsky konu ile
ilgili yaptığı açıklamada her şey yolunda giderse St Petersburg’un aniden
çağdaş kültürün ve çağdaş sanatın merkezi haline geleceğini ve çok kısa zamanda
Venedik gibi bir şehir olacağını belirtti. 2017 yılından itibaren ada;
ofisleri, apartmanları, butik oteli, ünlü moda mağazaları, restoranları, müze
ve sanat galerileri ile ziyaretçi akınına uğrayacak gibi görünüyor.
(Yazı ilk olarak Artam Global Art & Design Dergisi’nin
14. Sayısında yayınlandı.)