kitap etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
kitap etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

23 Kasım 2023 Perşembe

Prof. Dr. Halil Akdeniz'den Yeni Bir Kitap: Renk Kuramları; Evrimsel Süreçte Rengin Ortaya Çıkışı, Renk Görme ve Algılama Süreçleri



Ülkemizin yetiştirdiği ender akademisyen, sanatçı, diplomat olarak yurtdışı kültür müşaviri ve yazarlarından Prof. Dr. Halil Akdeniz, engin tecrübe, gözlem ve incelemelerinin ışığında yine çok önemli bir çalışmaya imza attı. Renk Kuramları: Evrimsel Süreçte Rengin Ortaya Çıkışı, Renk Görme ve Algılama Süreçleri gerçek anlamda bir başucu kitabı niteliğinde ve kendi alanında çok önemli bir bilimsel kaynak eksikliğini dolduruyor.

Akdeniz’in Renk Kuramları Kitabı’nın temelini 1980’li yıllarda İzmir Ege Üniversitesi’nde üzerinde çalıştığı yüksek lisans tezi oluşturur. Ancak Halil Akdeniz, renk görme ve algılama süreçleriyle ilgili çalışmalarını ve incelemelerini yıllar boyu devam eden akademik ve sanat yaşamında da sürdürür. Yaklaşık kırk üç yıllık gözlem, araştırma, yüzlerce okuma ve sanat atölyelerinde sınırsız uygulamalardan sonra ortaya çıkan bu kitap, başta sanat alanında çalışanlar olmak üzere birçok disiplinde, renk görme ve algılama üzerine incelemeler yapan kişiler için çok önemli bir başvuru kaynağı olma özelliğini taşıyor.



Yazarlığını Prof. Dr. Halil Akdeniz, Kitap Tasarımını Murat Öneş, İbrahim Yıgaz, Seda Can, Editörlüğünü Ümmühan Kazanç’ın gerçekleştirdiği 128 sayfalık kitap, Boyut Yayın Grubu tarafından yayınlandı. Akdeniz’in kaleme aldığı Renk Kuramları: Evrimsel Süreçte Rengin Ortaya Çıkışı, Renk Görme ve Algılama Süreçleri kitabı on sekiz bölümden oluşuyor.

Üzerinde yaşadığımız gezegen Dünya oluşurken, görünen ilk renk hangisiydi?

Renk gerçekten var mıdır, yoksa sadece sanal bir algı mıdır?

Bitkiler, canlılar, hayvanlar neden renk değişimine ihtiyaç duyar?

Algılama; görme biçimlerini ve renk değerlerini ne derecede etkiler?

Gözün yapısı; dış dünyadaki renkler, biçimler ve hareketler hakkında bilgi edinilmesini nasıl sağlar?

Bilim tarihinin en etkili insanlarından Isaac Newton, renk görmeyle ilgili hangi bilimsel çalışmalara imza attı?

Helmholtz Kuramı, Ewald Hering Renk Kuramı, Goethe Renk Öğretisi gibi önemli çalışmalar rengin sırrının çözülmesine nasıl bir katkı sağlamıştır?

Mimari ve Toplu Kullanım Alanlarında, Kamusal Mekânlarda Renk Kullanımı insan psikolojisini nasıl etkiler?

Farklı kültürlerde, rengin anlamı ve simgesel değerleri farklılık gösterir mi?

Renk ile ilgili tüm bu önemli ve sıra dışı soruların cevapları bulacağınız, Renk Kuramları: Evrimsel Süreçte Rengin Ortaya Çıkışı, Renk Görme ve Algılama Süreçleri gibi müstesna bu yapıt için Prof. Dr. Halil Akdeniz’e teşekkür ve saygılarımızı sunuyoruz.


Prof. Dr. Halil Akdeniz.

Halil Akdeniz Kimdir (Antalya 1944)

Halil Akdeniz akademik kariyerini sanat ve bilim alanında yaptı. 1965 yılında Ankara Gazi Eğitim Enstitüsü Resim-İş Bölümü’nü bitirdi. Devlet Yurt dışı ihtisas sınavını kazanarak 1968 yılında Almanya’ya gitti. Berlin Devlet Güzel Sanatlar Akademisi - HdK’de (bugünkü Berlin Güzel Sanatlar Üniversitesi); lisans ve uzmanlık öğrenimi gördü. Berlin-Akademide 1974’de Meisterschüler (Sanatta Yeterlik derecesi), 1984’de Dokuz Eylül Üniversitesinde ikinci Sanatta Yeterlik derecesi ve 1990’da Bilim Doktoru unvanıyla Doktora derecesi aldı. 1986’da yardımcı doçent, 1987’de doçent, 1994’te profesör oldu. Ankara Gazi Eğitim Enstitüsü (bugünkü Gazi Üniversitesi), Ege Üniversitesi, Dokuz Eylül Üniversitesi, Bilkent Üniversitesi ve Anadolu Üniversitesi’nde öğretim üyesi olarak çalıştı ve çalıştığı bu üniversitelerde; bölüm kurma ve yeni programlar açma gibi akademik çalışmalarının yanı sıra bölüm başkanlıklarından fakülte kurulu üyelikleri, üniversite senatosu ve üniversite yönetim kurulu üyeliklerine kadar çeşitli kademelerde görev aldı. 1995-2001 yılları arasında yurt dışında Dışişleri Bakanlığı’nda diplomat olarak T.C. Bonn ve Berlin Büyükelçiliği Kültür Müşavirliği ve Kültür Bakanlığı Bakanlık Müşavirliği görevlerinde bulundu. 2001- 2005 yılları arasında Anadolu Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi’nde öğretim üyesi olarak çalıştı. Ve Anadolu Üniversitesinde Türkiye’de ilk kez 2003 yılında sanat bilimini kurdu. Ve ardından 2008 yılında Işık Üniversitesinde Sanat Kuramı ve Eleştiri Yüksek Lisans Programını ve 2013 yılında Sanat Bilimi Doktora Programını açtı. Sanat çalışmalarını halen İstanbul’da sürdürmektedir. Akdeniz, Almanya Münster Sanat Akademisi / University of Fine Arts Münster ‘Şeref/Onur’ üyesidir. Ve aynı zamanda Uluslararası UNESCO-AIAP Plastik Sanatlar Derneği ve UNESCO - AICA Uluslararası Sanat Eleştirmenleri Derneği üyesidir. Halil Akdeniz, Çağdaş Türk sanatı alanında eserleri ve araştırma yazıları ile tanınır. Çağdaş yorum ve sanatsal çözümleri içeren eserleri, birçok ulusal ve uluslararası sergi, bienal, trienal, sanat fuarları ve müze sergilerinde yer aldı. Birisi yurt dışında altın madalya birincilik ödülü olmak üzere birçok ulusal ve uluslararası ödüle değer görüldü. Akdeniz’in Türk Sanatı ve sanatçılar üzerine yayınlanmış bilimsel yayın, araştırma, bildiri ve makaleleri ile birlikte eserlerinin yer aldığı çok sayıda sanat kitabı ve katalog bulunmaktadır.

 


13 Aralık 2021 Pazartesi

YOU LIKE MY WORK HA?:

You Like My Work Ha?, Ardan Özmenoğlu Sanatçı Kitabı, Anna Laudel.


Ardan Özmenoğlu’nun 2008-2020 yılları arasındaki neon eserlerini bir arada topladığı “You Like My Work Ha?” başlıklı, 500 edisyonlu ve imzalı poster kitabı Anna Laudel tarafından yayımlandı. Eş zamanlı olarak Anna Laudel’de açılan, Özmenoğlu’nun eserlerinden oluşan özel seçki sergisi, 7 Ocak 2022’e kadar Anna Laudel’de ziyaret edilebiliyor.

Toplum, sanat ve hayat üzerine ürettiği kült neon işleriyle bilinen sanatçı Özmenoğlu, kendi dünyamızı tekrar keşfetmemizi ve yeniden düşünmemizi sağlıyor. Sanatçının poster kitabı olma özelliği taşıyan “You Like My Work Ha?”; sonsuz yaratıcılığı, basit ve karmaşık konuları eğlenceli bir şekilde sorma ve ele alma becerisi ile Ardan’ın neon ile ürettiği eserlerine doğru bir yolculuğa davet ediyor. Anna Laudel tarafından yayımlanan ve sadece 500 edisyon olarak basılan kitap, sanatçının her bir kitabı numaralayıp imzaladığı, tek ve biricik olan neon çalışmalarını posterleştirerek sanatseverle buluşmasını sağlıyor.


You Like My Work Ha?, Ardan Özmenoğlu Sanatçı Kitabı, Anna Laudel.


Her ana sayfası poster olarak tasarlanan ve koparılması pul koparma tekniğiyle birebir olan bu kitap, beğendiğiniz eseri kitaptan koparıp duvarınıza asma imkanı sağlıyor. Sayfalarını poster olarak kullanmaya olanak sağlayan, özel neon renk kapağı ve tasarımıyla dikkat çeken kitapta sanatçının 2008 yılında ürettiği, Cumaya gittim gelicem; 2013 yılında ürettiği, Anlayana; 2014 yılında ürettiği ve Türkiye güncel sanat piyasasının doğrudan eleştirisini yapan DOES EXIST; 2015 yılında ürettiği, Seni Sevmeyen Ölsün; 2017 yılında ürettiği Babam Sağolsun; 2019 yılında ürettiği, Bunu ben de yaparım gibi ikonik eserleri ve dahası yer alıyor. “You Like My Work Ha?” sanatçı kitabı Anna Laudel ve Patika Kitabevi’nden satın alınabilir.

Anna Laudel

Adres: Kazancı Yokuşu 45, Gümüşsuyu, Beyoğlu / İstanbul

You Like My Work Ha?, Ardan Özmenoğlu Sanatçı Kitabı, Anna Laudel.



Ardan Özmenoğlu

1979 yılında Türkiye’de doğan Ardan Özmenoğlu, lisans ve yüksek lisans eğitimini, Bilkent Üniversitesi, Güzel Sanatlar, Tasarım ve Mimarlık Fakültesi’nde tamamladı. Berkeley’deki Kala Art Enstitüsü’nde, Berlin’deki Ateliergemeinschaft Milchhof e.V.’de, Belçika’daki Frans Masereel Centrum’da, Viyana’daki Kulturkontakt Austria’da ve Murano-Venedik’teki Glasstress’te konuk sanatçı olarak bulundu. Son çalışmaları, cam, neon tüpler ve post-it notları gibi malzemeler kullanarak ürettiği mimariyi ve heykeli birleştiren mekana özgü serigrafi enstalasyonlarından oluşmaktadır. Baskı resim ve heykelin birleştiği bu arayüzde, üç boyutlu portreler ortaya çıkmaktadır. Sanatçının eserleri dünya çapında, Hort Collection NYC, Naked Heart Vakfı, Frankfurt Havaalanı Koleksiyonu, Osthaus Museum Hagen Koleksiyonu, Kala Art Institute Koleksiyonu, Borusan Çağdaş Sanat Koleksiyonu, UniCredit Bank Sanat Koleksiyonu, Fondation Jan Michalski Koleksiyonu, Imoga Mundi (Benetton) Koleksiyonu ve İstanbul Modern Koleksiyonu gibi pek çok önemli koleksiyonda yer almaktadır.

21 Mayıs 2015 Perşembe

HALİL AKDENİZ ve KÜLTÜR İMLERİ KİTABI SEÇKİN KİTAPEVLERİNDE

Halil Akdeniz’in sanatına ve özellikle Kültür İmleri isimli serilerine retrospektif bir bakış açısı sunan, metinlerini Prof. Rıfat Şahiner’in kaleme aldığı HALİL AKDENİZ VE KÜLTÜR İMLERİ isimli kitap, Masa Yayınları’ndan çıktı. İstanbul Modern Sanat Müzesi, Patika Kitapevi Teşvikiye, Robinson Crouse Beyoğlu, Yem Kitabevi Fulya gibi önemli kitapçılarda satışa sunulmaya başlanan eser, toplam 315 sayfa.

İngilizce ve Türkçe olarak yayınlanan kitapta, Halil Akdeniz’in sanatının gelişim aşamaları olarak, tarihleri 1973 ve 2014 yılları arasında değişen, 50’si metin içinde, 126’sı ise katalog bölümünde olmak üzere toplam 176 eserine yer verilirken, özellikle 2000’lerin başından bu yana ağırlık verdiği Kültür İmleri Serileri geniş kapsamlı olarak sunuluyor. Resimlerin künye bilgilerinde, sanatçının eserlerinin yer aldığı müze ve özel koleksiyonlar da belirtiliyor.


Prof. Rıfat Şahiner, Halil Akdeniz ve Kültür İmleri Kitabı ile ilgili şu açıklamayı yapıyor: “Bu kitap, Halil Akdeniz’in sanatının kökenlerine ve gelişim dinamiklerine dair bir yolculuk olarak nitelenebilir ve böylece Akdeniz’in sanat anlayışının kaynakları, geçmiş ve günümüzün sanat prosedürleri içinde nasıl yorumlanabileceği üzerine çok yönlü bir düşünme zemini olarak değerlendirilebilir. Halil Akdeniz ve Kültür İmleri adlı bu çalışmada, sanatçının özellikle 2000’lerin başından beri yoğunlaştığı Kültür İmleri adlı bir dizi işine odaklanılmakta, Akdeniz’in bilimsel tercihleri ve yeni ifade arayışları analiz edilmektedir. Bu bağlamda, sanatçının özellikle son dönemde form ve malzeme tercihlerindeki zenginleşmeye yer verilirken, bu deneysel yönemlimlerin ne türden okumalara tabi tutulabileceği üzerinde durulmaktadır.”


HALİL AKDENİZ VE SANATI
Halil Akdeniz’in sanatını herhangi bir sanat akımı içinde -çok genel anlamıyla soyut sanat içinde değerlendirilecek olsa da- düşünmek veya Türk ya da yabancı bir sanatçının eserleri ile karşılaştırmak pek olası değildir. Prof. Rıfat Şahiner de sanatçının bu yönünü şu cümleler ile anlatıyor: “Halil Akdeniz’in sanatı kategorize edilmesi bir hayli güç görünen ve plastik kaygılarla kavramsal yapılaştırma prensiplerinin belli bir izleğe dayandığı evrimci bir çizgi izlemekte. Bu evrilme, anlamın ve biçimleme sorunlarının birbirini tetiklediği, simgelerin, imgelerin, göstergelerin sürekli devinerek yeni olasılıkları açığa çıkardığı özgün bir sanat anlayışını görünür kılıyor.
Akdeniz’in zihnini öteden beri meşgul eden Anadolu Uygarlıklarına ait imleri kullanması, sanatçının Hitit, Hatti, Frig ve Grek alfabelerindeki harfleri, kültürel birer şifre olarak bu topraklarda iz süren bir yaşamı ele geçirme kaygısı taşıdığını gösterir. Thales’in geometrisi, Herakleitos’un oyunbazlığı, Nietzsche’nin kehaneti hep oradadır. Akdeniz’in sanatını analiz ederken, sanatçının temel sorunsalının; Anadolu kültür çevrenine ait bilgi verilerini ele geçirmek, onların kökensel karşılıklarını bulgulamak ve bu bilgiyi bir tür zamansal arkeolojiyle ortaya çıkararak yeni biçimleme prensipleri oluşturmak olarak özetlenebilir.” (Rıfat Şahiner; Halil Akdeniz ve Kültür İmleri, Sunuş Yazısı, Masa Yayınları, 2015, İstanbul).


Halil Akdeniz ise, Nisan 2015’te Ofis Sanat Merkezi’nde düzenlenen “Kültür İmleri” başlıklı sergisinin kataloğu için kaleme aldığı yazısında Kültür İmleri’nin sanatının ana elemanları arasında nasıl yer aldığı konusunda şunları anlatıyor: “…Hem sanatçılarda ve hem de bilim adamlarında benim gözlemlediğim, yaratı kaynaklarımızın çoğunda bir itici gücün varlığı ve hatta bunun çocukluk dönemlerimizdeki yaşantılarımıza kadar uzandığıdır. Bunun birçok bilinen örnekleri var. Yaşantılarımızda ayrı zamanlarda ve birbirinden bağımsız olarak yapılan şeylerin bile bir zaman sonra belli noktalarda buluşmaya ve kesişme göstermeye başladığı görülür. Çocukluğum güney kıyılarında Antalya’da Likya ve Roma dönemi medeniyetlerinin kalıntılarının bulunduğu antik yörelerde geçti. Çocukluğumu geçirdiğim yörelerde henüz ilkokula bile gitmediğim zamanlarda üzerinde oynadığım üstü yazılı, resimli şekillerle dolu büyük blok taşları bugün gibi heyecanla hatırlıyorum. Onlar çok yabanıl bir dünyanın kalıntıları idi benim için. Tanımadığım başka dünyalardan, gökyüzünden gelen birileri tarafından yapılıp sonra da bırakılıp gidilmiş gibi gelirdi bana. Sanırım insanın çocukluğunda ya da yaşamının bir bölümünde onu çok etkileyen şeyler, birbiriyle ilgisi yokmuş, birbirinden bağımsız gibi görünseler de bir zaman sonra yaşamının bir bölümünde bir yerlerde buluşup kesişme noktaları göstermeye başlıyor. İnsanın sanat yaşamında ele aldığı konular, konseptleri ve sanatsal tavırları dönem içinde değişiyor. Sanatsal yaşamım, birikimlerim ve araştırma hevesim, yetiştiğim toprakların kültürel zenginliği içinde deneyimlenerek gelişip bugünlere geldi diyebilirim. Ele aldığım konuları yaşadığım kültürel bölgeler içinden seçtim. Nedense buna hep ihtiyaç duydum. Bazılarının sandığı gibi bunun milli ya da ulusal bir sanat yaratmakla ilgisi yok. Bu tamamen benim, sanatımı temellendirmeye çalıştığım, sanata bakış açımla ilgilidir.” (Elif Dastarlı-Metin Yazarı; Halil Akdeniz – Kültür İmleri Sergisi Kataloğu Eki: “Kültür İmleri – Kavramlar ve Sınırlar Ötesi-Halil Akdeniz”, Sakarya Büyükşehir Belediyesi Ofis Sanat Merkezi, Sakarya, Nisan 2015).


Sadece çocukluğunu geçirdiği çevredeki medeniyetlerin kalıntıları değil, hayatının farklı dönemlerini geçirdiği bölgelerin kültürü ve arkeolojisi de Halil Akdeniz’in sanatının katmanları arasında yer alır. 1978 yılında İzmir Ege Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi’nde çalışmaya başladığı dönemde, bölgenin zengin tarihi ve kültürel çevresinin yanı sıra İzmir Körfez Kirlenmesi’nin çevresel ve sosyolojik etkileri ilgi alanına girer ve bugün literatürde, Türkiye’de çevre sorunlarını sanatında ilk gündeme getiren sanatçılardan biri olarak değerlendirilmektedir. Öğretim üyesi olarak Ankara’ya Bilkent Üniversitesi’ne geçtiğinde Hitit ve Hatti kültürü üzerine araştırmalara yönelir. Yaşamı boyunca devam ettiği Anadolu araştırmalarının yanı sıra yurtdışında yaşadığı dönemlerde ve seyahatlerinde, müze ve ören yeri ziyaretleriyle Dünya kültürlerini incelemeye de devam eder. Poseidon Çatalı ya da Asası, Efes’ten alıntılayarak eserlerine taşıdığı Yunanca fi (ɸ) harfi, stilize geyik ve onlarca kültürel imge Halil Akdeniz’in eserlerinde temsili görevlerini yerine getirmek üzere sanatsal kurgusunda yer alır.


Halil Akdeniz’in eserlerinin önemli bir detayı ise, tuval yüzeyindeki renk ve dokunun, bir strüktür ya da doku oluşturma amacıyla yapılmamış olmasıdır. Halik Akdeniz, Yalçın Sadak ile röportajında bu konuya şu açıklamayı getiriyor: “Bu, konseptlerimin belirlediği bir tekniktir. Kullandığım simgelerin gizemi, eskiye, tarihe gönderimli taşıyıcılığına işaret eder. Bütün bu simgelerin aslında o tarihi dönemlerden bugüne taşıyıcıları, genellikle yeşil ve kırmızımsı bloklardır. Dolayısıyla bunlar benim resimlerimde sık kullandığım teknik olarak geliştirdiğim gerçek dünyadaki taşıyıcıların resimsel karşılıklarıdır…” (Yalçın Sadak; 12 Sanatçı 12 Söyleşi, Akasya Yayınları, İstanbul, 2015).

Halil Akdeniz’in eserlerinde özellikle dikkat çeken diğer noktalardan biri de çalışmaların mimari bir titizlikle hazırlanması olarak düşünülebilir. Kafalarda oluşan “Mutlaka eskiz yapıyordur” sorusuna ise Yalçın Sadak ile gerçekleştirdiği röportajda şu yanıtı veriyor: “İlginçtir, ben çalışmalarım için hiç eskiz yapmam. Hiçbir tablomun önceden yapılmış bir eskizi yoktur. Ne demek bu? Bu şu demek; her şey, resmin bütün oluşum süreçleri aşama aşama çalışma sırasında gerçekleşiyor. Çalışırken, bir kısım kendi çalışma yöntemlerimle çağrışımlar ve olasılıklar üzerinden giderek çalışmamı gerçekleştiriyorum. Sonuç olarak öngörüleriniz, bilgi birikiminiz, sanatsal deneyimleriniz, zekanız ve sezgilerinizle nihai bir noktaya geliyor ve eser ortaya çıkıyor. Bu benim çalışma yöntemimdir.” (Yalçın Sadak; 12 Sanatçı 12 Söyleşi, Akasya Yayınları, İstanbul, 2015).


Zaman içerisinde Halil Akdeniz’in sanatsal anlatımı tuval yüzeyine sığmaz ve sınırların ötesine taşınmaya başlar. Prof. Rıfat Şahiner, Halil Akdeniz ve Kültür İmleri Kitabında (2014) simgelerin yolculuğunu şöyle anlatıyor: “Özellikle 1990’ların başından bu yana Akdeniz, tuval ve şasiye yeni işlevler yükleyerek resimsel mekanın dışına taşmış ve birçok yeni malzemeyle deneysel bir sürece girmiştir. Bu deneysellik, sanatçıyı bir yandan bıkıp usanmaksızın sürekli yeni ilişkilendirmeler ve ifade yolları aramaya zorlamakta, öte yandan başlangıçtan beri kullanageldiği formları ve simgeleri yeni olasılıklar içinde düşünmesini sağlamaktadır. Akdeniz’in son dönem çalışmalarında geçmişin yazı, işaret ve simgeleri, alıntılanarak ya da sanatsal olarak dönüştürülerek günümüz imgeleriyle farklı bağlamlarda bir arada kullanılmaya başlar. Bu imgeler günümüz dünyası savaşlarına, siyasi ve politik çatışmalarına gönderimli evrensel nitelikli enerji, güç ve otorite simgeleri ve buna karşı nükleer karşıtı barış simgeleri gibi çağdaş imgelerle birlikte yer almaya başladığı görülür.”


SANAT EĞİTİMCİSİ OLARAK HALİL AKDENİZ
Halil Akdeniz’in eserlerinin ve sanatının biricikliğinin yanı sıra Türkiye Sanat Eğitimi için belki de sanatından taviz vermek pahasına gerçekleştirdiği yenilikler ve kurucusu olduğu Güzel Sanatlar Bölümlerinin, Yüksek Lisans ve Doktora programlarının da Akdeniz’i anlatırken mutlaka ayrı bir madde olarak ele alınması gerekir.
1986’da Yardımcı Doçent, 1987’de Doçent, 1994’te Profesör olan Akdeniz; Ankara Gazi Eğitim Enstitüsü (bugünkü Gazi Üniversitesi Gazi Eğitim Fakültesi), Ege Üniversitesi, Dokuz Eylül Üniversitesi, Bilkent Üniversitesi ve Anadolu Üniversitesi’nde öğretim üyesi olarak çalıştı. Ege, Dokuz Eylül ve Bilkent Üniversitelerinde Resim ve Güzel Sanatlar Bölümlerini kurdu. Bu üniversitelerde bölüm başkanlıkları, fakülte kurulu üyelikleri, üniversite senatosu ve üniversite yönetim kurulu üyeliklerine kadar çeşitli kademlerde görev aldı.
1996-2001 yılları arasında T.C. Bonn ve Berlin Büyükelçiliği Kültür Müşavirliği görevlerinde bulundu. 2001-2005 yılları arasında Anadolu Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi’nde öğretim üyesi olarak çalıştı. Türkiye’de ilk kez Sanat Bilimini kurarak, Anadolu Üniversitesi’nde (2003) ve Işık Üniversitesi’nde Sanat Kuramı ve Eleştiri Yüksek Lisans Programlarını (2008) ve Sanat Bilimi Doktora Programını açtı (2013). Işık Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi’nde 2007-2013 yılları arasında Görsel Sanatlar Bölüm Başkanlığı ve Sosyal Bilimler Enstitüsü Sanat Bilimi Ana Bilim Dalı Başkanlığı görevlerinde bulundu ve halen aynı üniversitede öğretim üyesi olarak görevini sürdürmektedir.
Halil Akdeniz, ayrıca Çağdaş Türk Sanatı alanında eserleri ve araştırma yazılarıyla da tanınır. Akdeniz’in Türk sanatı ve sanatçılar üzerine yayınlanmış dört kitabı ve katalog yazıları, çok sayıda bilimsel yayın, araştırma, bildiri ve makaleleri ile birlikte hakkında yayınlanmış dört kitabı ve ayrıca eserlerinin yer aldığı çok sayıda sanat kitabı ve katalog bulunmaktadır. Eserleri, yurtiçi-yurtdışı müze ve özel koleksiyonlarda yer almaktadır.
Halil Akdeniz, sanata ve eğitime katkıları nedeniyle Almanya Münster Sanat Akademisi ‘Şeref/Onur’ üyesidir.