Tüm dünyadan modern ve çağdaş sanat, arkeoloji, sanat tarihi, sergiler, fuar ve bienaller, müzayedeler... Türk ve yabancı sanatçı, tasarımcı, mimar röportajları... 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Kanunu uyarınca editörün yazılı izni olmadan blogdaki yazı, röportaj ve fotoğrafların tamamı ya da bir bölümü kullanılamaz.
13 Aralık 2021 Pazartesi
BOZCAADA’NIN DELİKANLISI USTA RESSAM TAYFUR SANLIMAN
12 Aralık 2021 Pazar
ALAN KADIKÖY: KADIKÖY MUHTEŞEM BİR SANAT MEKANINA KAVUŞUYOR
Alan Kadıköy. |
Yeni bir sanat mekanın açılışını duyurmak en keyif aldığım paylaşımlardandır. Kadıköy Belediyesi’nin yeni kültür sanat mekânı Alan Kadıköy, kapılarını açmaya hazırlanıyor. Tebrikler Kadıköy Belediyesi. Alan Kadıköy, üst düzey teknik donanımı ve farklı etkinliklere uyarlanabilen “black box” sahnesi ve Kadıköy’de uzun zamandır eksikliği hissedilen kapalı sergileme alanı ile Anadolu yakasının öne çıkan kültür sanat mekanlarından biri olmayı hedefliyor. Alan Kadıköy bu iddiasıyla uyumlu olarak galerisinin kapılarını “XX. Yüzyılın 20 Modern Türk Sanatçısı 2021 - PAPKO / Öner Kocabeyoğlu Koleksiyonu” adlı sergiyle 17 Aralık’ta açıyor.
Mübin Orhon, İsimsiz, 1960,
Tuval üzerine yağlıboya, 100x100 cm.
“XX. Yüzyılın 20 Modern Türk Sanatçısı”
sergisinin ilki Ferit Edgü küratörlüğünde, 2011’de Santral İstanbul’da
gerçekleşmişti. 10 yıl sonra devamı niteliğinde, 433 eser arasından 182 eserin
Metin Deniz tarafından bir araya getirildiği sergi, 17 Aralık 2021 - 15 Şubat
2022 tarihleri arasında Alan Kadıköy’de sanatseverlerle buluşuyor.
İstanbul’un Anadolu yakasında bugüne kadar
düzenlenmiş en kapsamlı sergide sanatseverler resim ve heykelleri görmenin yanı
sıra konuşma programları, rehberli turlar ve ayrıca çocuklar için atölyelerin
de dahil olduğu etkinliklere katılabilecekler.
Alan Kadıköy, sergi kapsamında Türk resim tarihinin Abidin Dino, Adnan Çoker,
Albert Bitran, Ara Güler, Avni Arbaş, Burhan Doğançay, Fahrelnissa Zeid, Ferruh
Başağa, Fikret Mualla, Hakkı Anlı, Komet, Mehmet Güleryüz, Mübin Orhon, Nejat
Melih Devrim, Ömer Uluç, Selim Turan ve Yüksel Arslan gibi büyük ustalarının
resimlerine ve İlhan Koman, Koray Ariş ve Seyhun Topuz gibi heykel sanatımızın
dünyaya mal olmuş isimlerinin yapıtlarına ev sahipliği yapıyor.
Selim Turan,
İsimsiz, Kağıt üzerine yağlıboya, 88x62cm
Paris
Ekolü: Çağdaş Türk Sanatının Dönüm Noktası
II. Dünya Savaşı sonrasında 1945-1960
yılları arasındaki dönem, uluslararası sanat tarihi araştırmalarında bir tür
milat olarak kabul edilir. Paris Ekolü olarak anılan bu yıllar aynı zamanda
Türkiye sanat tarihinde yepyeni bir sürecin başladığı bir dönemdir. Bu dönemde
Paris'te yaşayan Türk ressamları Paris Ekolü çatısı altında, bu sürecin
merkezinde yer aldılar.
Türkiye resim tarihinde Batı resmiyle
sanatsal ve entelektüel olarak güçlü bağlar kurulan ve eşzamanlı bir çizgide
eserler üretilen önemli bir evresine dahil olan bu sanatçıları bir araya
getiren “XX. Yüzyılın 20 Modern Türk Sanatçısı 2021”, rengin, lekenin,
kompozisyonun ve formun duyumsanabilir nitelikleriyle donanmış yüzeylerde Paris
Ekolü’yle temas etmiş ve modern sanat tarihine iz bırakmış sanatçılara yeniden
bakıyor.
Mehmet
Güleryüz, Boksör, 1987, Tuval üzerine yağlıboya, 86x106 cm.
PAPKO /
Öner Kocabeyoğlu Koleksiyonu
On dokuz yıl önce müzayededen satın aldığı bir
Selim Turan tablosu ile sanat serüveni başlayan Öner Kocabeyoğlu, yoğun olarak
Paris Ekolü ile ilgilendi ve bu dönemden eserler topladı. 2009 yılı sonlarında
koleksiyonun yönetimi ve özellikle günümüz sanatçılarından olmak üzere farklı
uluslararası sanatçıların yeni alımlardan oluşan bir seçkiyi meraklılarıyla
paylaşabilmek amacıyla, daha önce Fahr-el-Nissa Zeid'in 1940’lı yıllarda ikinci
katında ilk sergisini açtığı Ralli Apartmanı'nında Papko Art Collection'ı açtı.
Öner Kocabeyoğlu Koleksiyonu modern, çağdaş
ve yükselen sanatçıların önemli eserlerine yer veren en önemli koleksiyonlardan
biri olma özelliğine sahiptir. 100’den fazla sanatçının 1500’ü aşkın eserinin
yer aldığı koleksiyon, araştırma, yayınlar ve küratöryal sergiler ile
sanatseverlerle paylaşılmaktadır. Kurumsal işbirlikleri çerçevesinde de
koleksiyondan ulusal ve uluslararası birçok müze ve kuruma sergilenmek üzere
ödünç eser verilmektedir. Başlangıcında Türkiyeli Paris Ekolü sanatçılarına
odaklanan koleksiyon, 20. yüzyıl Modern Sanatı, 1960 sonrası Çağdaş Sanatı,
yeni kuşak genç sanatçılar ile dünya çapında önemli yabancı çağdaş sanatçılara
ait yapıtlarla zenginleşerek gelişmeye devam etmektedir.
Koleksiyondaki eserlerden derlenen karma
sergi kurguları devam ederken, Öner Kocabeyoğlu aynı zamanda ulusal ve
uluslararası birçok müzeye koleksiyondan sergilenmek üzere ödünç eser
vermektedir. PAPKO / Öner Kocabeyoğlu Koleksiyonu hakkında gelişmeleri @papkoartcollection hesabından
takip edebilirsiniz.
Fahrelnissa Zeid, Soyut
Komposizyon, 1950’ler, Kağıt üzerine karışık teknik, 104x74 cm
Alan
Kadıköy
Kadıköy Belediyesi, İstanbul’un en dinamik
tiyatro atmosferine sahip Kadıköy’e yepyeni bir tiyatro mekânı kazandırmak amacıyla
2016 yılında Kadıköy Tiyatrolar Platformu ve sahne ve ışık uzmanları dahil
olmak üzere farklı alanlardan tiyatrocuların görüş ve önerileri dikkate
alınarak Alan Kadıköy’ü tasarladı.
Türkiye ve dünyadaki çağdaş tiyatronun
sahnelenme biçimlerinden esinlenerek projelendirilen mekân, alışılmış sahne
tasarımlarının ötesinde bir seyir imkânı sunuyor. Seyir yeri ve sahne
arasındaki ayrımların bir yana bırakıldığı ‘meydan sahne' tasarımıyla, 360
derecelik bir izleme alanı yaratan salon, oyunun niteliğine göre klasik sahne,
orta sahne, meydan sahne, arena sahne veya forum düzenlerinde kullanılabiliyor.
Alan Kadıköy tiyatro sahnesinin yanı sıra
650 metrekare genişliğindeki galeri mekânı ile Anadolu yakasının en büyük
sergileme alanını halka sunuyor. Sahne ve galeriyle birlikte fuaye alanları,
kafeterya, bahçe ve teras kullanımı, teknik mahal ve prova odalarından oluşan
yapı, günün her saati kültür-sanat atmosferi içinde konser, sergi ve oyunlara
ev sahipliği yapabilecek kapasitede.
Adres: Muhittin Üstündağ Cad., Alidede Sok. No:2
Koşuyolu / Kadıköy
www.alankadikoy.com | @alankadikoy
Komet, İsimsiz, 2002, Tuval üzerine yağlıboya, 80x80 cm
Alan Kadıköy. |
Alan Kadıköy. |
8 Aralık 2021 Çarşamba
BANKSY WILL SELL JAILBREAK STENCIL FOR £10M TO TURN READING PRISON INTO ART CENTRE, THE JAIL THAT ONCE HELD OSCAR WILDE
Banksy's
stencil, Reading prison.
Renowned
street artist Banksy has pledged to donate £10 million to help fund a bid to
purchase Reading Gaol, the jail that once held Oscar Wilde, and turn it into an
art centre. The street artist Banksy is selling a stencil he painted on the
side of Reading prison in a bid to save the former jail from being turned into
a block of flats. The work, painted in March, shows a prisoner escaping on a
rope of bedsheets tied to a typewriter. Proceeds from its sale, expected to
fetch more than £10m, will support Reading Borough Council’s bid to buy the
site and turn it into an arts centre.
A
petition organised by the Save the Reading Gaol campaign confirms that “Banksy
has indeed pledged the artwork to the people of Reading on the understanding
that all the proceeds from its sale are used to secure the purchase of the gaol
and convert it into an arts centre.” The stencil is currently on show at
Bristol Museum and Art Gallery in the exhibition Grayson’s Art Club. Banksy’s
authentication body, Pest Control, declined to say if any private offers have
yet been received for the work.
The
historic prison, which Oscar Wilde was once held, has been under threat of
redevelopment after the UK Ministry of Justice put it up for sale in late 2019.
Two bids have since been fallen through and the site was put back on the market
in June. The council submitted a £2.6m bid early 2020, which was rejected; the
Ministry of Justice says it is currently considering new bids.
Banksy
told the Sunday Times: “I promised myself I’d paint the wall even before I knew
what it was. I’m passionate about it now, though. Oscar Wilde is the patron
saint of smashing two contrasting ideas together to create magic. Converting
the place that destroyed him into a refuge for art feels so perfect, we have to
do it.” Matt Rodda, the Labour MP for Reading East, tweeted that “it’s the best
Christmas present Reading could wish for”.
The
now-defunct jail, which was permanently closed in 2013, is a Grade II-listed
building and has art historical significance as the place that the playwright
Oscar Wilde was detained for gross indecency between 1895 and 1897.
Wilde's
association with the building has led it to be described by Reading council as
a "LGBT heritage site". In 2016, the public art organisation Artangel
organised Inside: Artists and Writers in Reading Prison, an exhibition
featuring work by artists including Ai Weiwei, Marlene Dumas and Wolfgang
Tillmans. Musician Patti Smith and the actor Ben Whishaw paid homage to Wilde
by reading De Profundis, a harrowing letter written to his lover Lord Alfred
Douglas, in the prison chapel.
Banksy’s
work Love is in the Bin set a new auction world record for the artist in
October when it sold for £18.6m (with fees) at Sotheby’s London to a private
Asian client.
6 Aralık 2021 Pazartesi
RIJKSMUSEUM TO STAGE THE LARGEST VERMEER EXHIBITION EVER
Johannes
Vermeer, The Girl with a Pearl Earring (1665) from the Mauritshuis
©
Mauritshuis, Den Haag |
In the spring of 2023, the Rijksmuseum, the national museum of the Netherlands, will dedicate a retrospective exhibition to the 17th-century master Johannes Vermeer for the first time in its history. With loans from all over the world, this promises to be the largest Vermeer exhibition ever. The Rijksmuseum itself has four masterpieces by Vermeer, including the world-famous Milkmaid and The Little Street.
The exhibition is a collaboration between the Rijksmuseum and the Mauritshuis in The Hague. Preparations for the exhibition are currently underway. Both museums will conduct research into Vermeer's artistry, his artistic choices and motivations for his compositions, as well as into the creative process of his paintings.
The Vermeer exhibition will be on view from 10 February to 4 June 2023 in the Rijksmuseum. Taco Dibbits, Director of the Rijksmuseum: ‘Vermeer is one of the most famous painters in the Netherlands, along with Rembrandt, Van Gogh and Mondrian. We would not have thought it possible that so many museums are willing to lend their masterpieces. We are incredibly grateful to them. With this exhibition we can introduce a new generation to Vermeer's painting at the highest level and present the results of the latest research.’
Martine Gosselink, Director of the Mauritshuis: ‘The Girl with the Pearl Earring is the most famous Dutch girl worldwide. We are very happy to lend her out for this unique collaboration, where she and two other works from the Mauritshuis, Vermeer's View of Delft and Diana and her Nymphs, will be seen. Yes, we will miss her terribly, but a Vermeer exhibition without The Girl is simply not a Vermeer exhibition.’
Johannes
Vermeer, The Milkmaid (around 1660) from the Rijksmuseum
Research in collaboration with the
Mauritshuis
For this exhibition, the Rijksmuseum is working closely with the Mauritshuis in The Hague with a team of curators, restorers and natural scientists to examine in depth the seven paintings by Vermeer in Dutch possession. Works by Vermeer from other collections are also involved in this project.
Johannes Vermeer, Young Woman Seated at a Virginal (around 1670-72),
is in the Leiden
Collection, New York
Johannes Vermeer
Johannes Vermeer (1632-1675) lived and worked in Delft. His work is best known for his tranquil, introverted indoor scenes, his unprecedented use of bright, colorful light and his convincing illusionism. In contrast to Rembrandt, Vermeer left a remarkably small oeuvre with about 35 paintings.
As
his paintings are generally considered the most prized treasures of every
museum collection, Vermeer paintings are rarely lent out. There is currently an
exhibition in Dresden with works by Vermeer on the occasion of the restoration
of his Girl Reading a Letter at the Open Window. This exhibition includes two
works by Vermeer, The Little Street and the Woman in Blue Reading a Letter,
from the Rijksmuseum collection.
Vermeer in Delft
Parallel to the Vermeer exhibition in the Rijksmuseum, Museum Prinsenhof Delft will organise the exhibition Vermeer’s Delft (10 February to 4 June 2023). This will be the first ever exhibition to explore in depth the cultural-historical context in which Vermeer's practice flourished. Works by Delft contemporaries are displayed alongside Delft pottery, Delft carpets, archival materials and letters. Rijksmuseum’s Vermeer exhibition is made possible by Ammodo.
Johannes Vermeer, Gezicht op huizen in Delft, bekend als ‘Het straatje’, ca. 1658.
Schenking van de heer H.W.A. Deterding, Londen
5 Aralık 2021 Pazar
MONET WATER LILIES PAINTING SELLS FOR $24.1 M IN BEIJING
Claude Monet, Bassin aux nymphéas, les rosiers, 1913, (Courtesy
of China Guardian).
The 1913 oil depicts a summer view of
Monet’s beloved Giverny garden, where a vibrant rose arch overlooks a pond of
water scattered with waterlilies. Typical of the artist’s mature style, at 73cm
by 1m it is the largest of the three oils that depict his garden from this
view.
Claude Monet’s Bassin
aux nympheas, les rosiers sold for RMB 154.1 m (around $24.1m, with
fees) at the first-ever Impressionist and Modern art sale of the leading
Chinese auction house, China Guardian. That price makes the Monet the most
expensive Western work of art ever sold in mainland China, beating the previous
record set last November, when Gerhard Richter’s Column sold
for RMB80.5m ($12.65m, with fees).
The seller is thought to be the billionaire business magnate Wang Jianlin, who was known for collecting Chinese painting and calligraphy at first, but has since broadened his tastes. The auction catalogue shows the last owner bought it from Sotheby’s in New York in 2015, and Wang’s company collection director once publicly said that it was the buyer.
In the past, works by Western Impressionist masters have rarely been presented on the mainland market. But China’s booming economy and growing art market, plus rising number of public and private museums, have naturally grown interest in western canons, says Hu Yanyan, the president of China Guardian.
3 Aralık 2021 Cuma
GALERİ SOYUT ANKARA’DAKİ İKİNCİ GALERİSİNİ ÇAYYOLU’NDA AÇIYOR
Ilgın Erdem, "Düş", 2011, tuval üzerine yağlıboya, 60x60 cm.
Ankara’nın
kurumlaşmış galerilerinden Galeri Soyut, otuz bir yıllık geçmişiyle bu kez “Galeri
Soyut Çayyolu” olarak ikinci bir sergileme alanıyla 4 Aralık 2021 tarihinde
Başkentliler ile bir araya geliyor.
Üç
katlı alanıyla daha geniş ve çağdaş bir yaklaşımla düzenlenen Galeri Soyut
Çayyolu salonlarındaki açılış sergisi “Yeni Etki” adıyla çeşitliliği ile farklı
disiplin ve biçemleri kucaklayıcı bir anlayışı benimsiyor. Açılışa özgü olarak
düzenlenen sergi, her bakımdan karma bir özellik taşıyor. Sergilenen yapıtlarda
teknik ve malzeme yönünden bir sınırlama yok. Resim (yağlıboya, akrilik,
suluboya), seramik, cam, metal ve mermer heykellerin yanı sıra değişik
malzemelerden oluşturulmuş çalışmalarla ziyaretçilere görsel bir şölen sunuluyor.
Sanatın,
kültürel yaşamın ayrılmaz bir parçası olduğu gerçeğinden hareketle açılan
Galeri Soyut Çayyolu, şehrin gereksinimlerine karşılık veriyor. Onur ve Mehmet
Subaşı tarafından oluşturulan “Yeni Etki” sergisi, çok sayıda sanatçı ile izleyici
arasında bir tür kucaklaşma ve aynı çatı altında buluşma imkânı sağlıyor.
Hasan Basri İnan, "Bir Ömürlük Misafir", 2021, tuval üzerine yağlıboya, 60x60 cm. |
SANATÇILAR:
Adem BAŞPINAR, Ahmet Umur DENİZ, Ahmet YEŞİL, Ali Fatih KÜÇÜKOSMANOĞLU, Ali HERİSCHİ, Ayhan ÇETİN, Baran KAMİLOĞLU, Behzat Hasan FEYZULLAH, Binnur YÜCEBAŞ, Celal BİNZET, Derya YILDIZ, Duygu AYDOĞAN, Emrah EMİR, Engin KORKMAZ, Ercan AYÇİÇEK, Ertuğrul ATEŞ, Erol PELİOĞLU, Fevzi KARAKOÇ, Firdevsi FEYZULLAH, Gülveli KAYA, Habip AYDOĞDU, Hakan CİNGÖZ, Hakan ERASLAN, Halil COŞKUN, Hasan Basri İNAN, Hasan MİRZA, Hasan SAYGIN, Hatice ARAS, Hayati MİSMAN, Hikmet ÇETİNKAYA, Hülya Kandemir KANBER, Hüseyin FEYZULLAH, Ilgın ERDEM, Kadir ABLAK, Kadir ÖZTOPRAK, Kadir ŞİŞGİNOĞLU, Mehmet Ali DOĞAN, Murat TOLGA, Müslüm TEKE, Necmettin ÖZLÜ, Nurettin AKKAYA, Orçun İLTER, Orhan UMUT, Osman AKÇA, Peruze HAMURCU, Raşit ALTUN, Samed Arda SELİM, Selahattin AYDIN, Sema ÖCAL, Sertap YEĞİN, Talat AYHAN, Tamer DERİCAN, Tansel TÜRKDOĞAN, Tolga BOZTOPRAK, Zahit BÜYÜKİŞLEYEN, Adnan TURANİ, Mustafa AYAZ, Ergin İNAN, Devrim ERBİL, Yalçın GÖKÇEBAĞ, Nuri ABAÇ, Nuri İYEM
Heykel – Seramik – Cam
Asaf ERDEMLİ, Ayşe ERGÜNER, Azimet KARAMAN, Buğra Özer, Cemil GÜÇ, Demet KAYA, Elif AYDOĞDU AĞATEKİN, Emir ÖZKAYA, Hale Feriha HENDEKÇİGİL, Metin YURDANUR, Mine POYRAZ, Mustafa AĞATEKİN, Mustafa TUĞRUL, Ramazan TİLKİ, Selçuk YILMAZ, Ufuk AKBEY
Hasan Basri İnan, "Bir Ömürlük Misafir", 2021, tuval üzerine yağlıboya, 60x60 cm. |
2 Aralık 2021 Perşembe
NEDRET SEKBAN “SEÇMELER” RESİM SERGİSİ GALERİ SELVİN NİŞANTAŞI’NDA
Nedret Sekban.
Nedret Sekban'ın “Seçmeler”
isimli resim sergisini 15 Aralık - 14 Ocak tarihleri arasında Galeri Selvin’in
Nişantaşı galerisinde görülebilir.
1953 yılında Trabzon’da doğan Nedret Sekban, 1977 yılında İstanbul Devlet Güzel Sanatlar Akademisi Yüksek Resim Bölümü, Neşet Günal Atölyesi’nden mezun oldu. 1979 yılında İstanbul Devlet Güzel Sanatlar Akademisi Yüksek Resim Bölümü’ne asistan olarak girdi. 1983 yılında aynı kurumda sanatta yeterlik diploması aldı. 1992 yılında Mimar Sinan Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi Resim Bölümü’nde yardımcı doçent; 1995 yılında doçent oldu. 2001 yılında profesörlüğe yükseldi. 2017 yılında emekli oldu.
Nedret Sekban.
İlk kişisel sergisini
1987’de açan, figüratif bir ressam olan sanatçının resimlerinde en çok göze
çarpan temalar; çingeneler, deniz, balıkçılar, dalgalar, demiryolu işçileri ve
Karadeniz’e ait realist çerçevedeki gözlemleri yoğun olarak karşımıza çıkmaktadır.
Nedret Sekban’ın birbirlerinden çok farklı gibi gözüken
deniz ve çingene temalarına olan saplantısı aslında onları tek bir nedene bağlı
olarak seçtiğini bizlere şöyle açıklıyor: “Denetlenemezlik, benim denizlerimden
başka önemli temam olan çingenelerde de vardır. Onların da tarih boyunca
denetlenemeyen halleri insanda bir bağımsızlık duygusu uyandırıyor.”
Sekban, eserlerine konu olan söz konusu sıradan insanı bir fotoğraf karesinden alır gibi almamış, ona kendi yorumunu ve onda gördüğü içsel devinimi göz önünde bulundurarak yansıtmıştır. Sekban’ın eserlerinde yer alan özgün sanatsal yaratıcı ruh, işte bu aktarma sürecinde gizlidir.
Ödülleri:
Ahmet Andiçen Sanat Ödülleri Resim Yarışması, Birincilik Ödülü, İstanbul (1974)
Ahmet Andiçen Sanat Ödülleri Resim Yarışması, Birincilik
Ödülü, İstanbul (1975)
10. DYO Resim Yarışması Ödülü, Ankara, İstanbul, İzmir (1976)
Kartal Kültür Şenlikleri Resim Yarışması Sergisi Birincilik Ödülü, İstanbul (1978)
Cumhuriyet Senatosu Vakfı Atatürk Resim Yarışması,
Mansiyon, TBMM, Ankara (1981)
Vakko Resim Yarışması, Mansiyon, İstanbul (1982)
Galeri Selvin
Abdi İpekçi Caddesi No:38 D:3, Nişantaşı
İstanbul
Tel: 212.263 74 81
29 Kasım 2021 Pazartesi
OMM’DAN YENİ SERGİ: "MAZİYE BAKMA MEVZU DERİN"
Mustafa Boğa, Extraneous Objects, Fine Art Baskı, 30x40 cm, Edisyon 2/5, 2017
OMM
- Odunpazarı Modern Müze, “Maziye Bakma Mevzu Derin” isimli karma sergiyi 10
Aralık 2021 - 31 Mayıs 2022 tarihleri arasında sanatseverlerle buluşturmaya
hazırlanıyor. OMM’un tüm katlarına yayılacak “Maziye Bakma Mevzu Derin” birey
ve toplum arasındaki ilişkide bireye biçilen rollere, toplumsal normlara
dayanan alışkanlıklara ve “öteki”yi tanımlama biçimlerine odaklanıyor.
Çakmak, 2014. |
Odunpazarı
Modern Müze 31 sanatçıyı bir araya getirdiği, “Maziye Bakma Mevzu Derin” adlı
sergisinde kolektif belleğin bir parçası olarak varlığını sürdüren insanın
varoluş mücadelesinde aidiyet, uyum ve meydan okuma kavramlarını inceliyor.
Toplumsal normlara dayanan alışkanlıklara ve ötekiyi tanımlama biçimlerine
odaklanan sergi, tabu, özgürlük ve ifade alanları gibi kavramları sosyal düzen
ve bu düzenin ritüelleri üzerinden sorguluyor.
Nilbar Güreş, Başüstü TrabZONE serisinden, C-print, 150x100 cm, 2010
Kutuplaşan
bir bireysellik anlayışının hakimiyet sürdüğü bu dönemde “ifade özgürlüğü
nedir?” sorusuna da cevap arayan sergide yer alan eserler, geleneksel teknik ve
imgeler üzerinden inşa edilen ortak bir paydada buluşuyor. Aidiyet, adaptasyon,
kabul görmeme, meydan okuma gibi kaçınılmaz insan olma hallerini araştıran ve
kutuplaşan ve çelişkili perspektiflerin yarattığı, kökleri geçmişe uzanan birey-toplum
çatışmasını irdeleyen eserler, parça ile bütün, birey ile toplum arasındaki
sistematik ilişkiyi anlatıyor. Zamanın derinliklerinde gezinirken kişisel ve
kolektif bilinç arasında yeni bağlar keşfetme imkânı sunan seçki, izleyiciye
kendisine verilen roller, belirlenen sınırlar ve alternatif hayatlar hakkında
yeni fikirler veriyor, bu bağlamda içinde bulunduğu konum ve durumları yeni bir
ışık altında tekrar düşünmeye davet ediyor.
Sinan Tuncay, Mahremi Umumi Gelin, Pigment Baskı, 80x56 cm, 5/7 + 2 AP, 2015
OMM
Sergiler Direktörü Zeynep Birced, Maziye Bakma Mevzu Derin sergisine dair
düşüncelerini "Maziye Bakma Mevzu Derin, 20. yy’da Türkiye’de yaşanan
toplumsal, kültürel ve siyasal değişimlerin bireyin varoluş çabası üzerindeki
etkisi ile beraber bahsi geçen sosyolojik yapıya içkin aidiyet sorunsalına
yoğunlaşıyor.
Sergi
bugünden geçmişe bakarken, birçoğu üretimine 2000'li yıllarda başlamış; kendi
köklerine dönerek bu konuyu inceleyen genç sanatçıyı, Türkiye çağdaş sanatının
önde gelen isimleri ile bir araya getiriyor. Bu bağlamda bir kanon görevi gören
sergi, birbirine eklemlenerek bütünlüklü bir külliyatin parçalarını oluşturan
eserleri “ben ve ben olmayan” mefhumu üzerinden okumaya olanak sağlıyor."
şeklinde ifade ediyor.
10
Aralık 2021 tarihinde açılışı gerçekleşecek sergide yer alacak sanatçılar
arasında Ali Elmacı, Antonio Cosentino, Aydan Murtezaoğlu, Bengisu Bayrak, Can
İncekara, CANAN, Cansu Yıldıran, Damla Yalçın, Eda Çekil, Fatma Bucak, Gözde
İlkin, Halil Altındere, Hasan Özgür Top, İhsan Oturmak, Kezban Arca Batıbeki,
Manolya Çelikler, Memed Erdener, Mustafa Boğa, Nancy Atakan, Nilbar Güreş, Nur
Koçak, Olgaç Bozalp, Pınar Yolaçan, Ramazan Can, Rehan Miskci, Sinan Tuncay,
Şener Özmen, Şükran Moral, Zehra Çobanlı, Zeren Göktan ve Zeyno Pekünlü
bulunuyor.
OMM Hakkında
Dünyaca
tanınan Japon mimarlık ofisi Kengo Kuma and Associates’ın (KKAA) imzasını
taşıyan ve etkileyici tasarıma sahip 4,500 m²’lik müze alanıyla OMM, eğitim
programları, seminerler, sanatçı buluşmaları, atölye çalışmaları ve dinamik
sergi programıyla kültürel gelişimin artırılmasını ve gençlerin sanatsal
birikiminin güçlenmesini hedefliyor. Polimeks Holding Yönetim Kurulu Başkanı
ve koleksiyoner Erol Tabanca tarafından Eskişehir’de kurulan ve 8 Eylül 2019
tarihinde kapılarını ziyaretçilerine açan OMM’da koleksiyon sergilerinin yanı
sıra, farklı disiplinlerden çağdaş sanatın uluslararası isimleri evrensel bir
bakışla süreli sergi programında yerini alıyor.
OMM’da
gerçekleşen güncel sergi, etkinlik ve eğitim programlarını takip etmek için
www.omm.art adresini ziyaret edebilirsiniz. Ziyaret saatleri, bilet fiyatları,
rehberli turlar ve ulaşım hakkında detaylı bilgi için:
https://www.omm.art/tr/ziyaret
omm.art
| @ommxart
28 Kasım 2021 Pazar
ZEKİ SUBAŞI EN İYİ YÖNETMEN ÖDÜLÜNE LAYIK GÖRÜLDÜ
Kadın sorunları, çevre kirliliği, gelir dağılımı dengesizliğinin toplum ve insan yaşamındaki ağır etkileri ile evrensel sorunlara dikkat çekmeyi başaran belgesel, Kadın öykülerini aktaran bir üçleme serisinin ilki. Zor koşullarda gerçekleşen filmin çekimi sonucunda Festival’de En İyi Yönetmen Ödülüne layık görülen filmin yapımcısı ve yönetmeni Zeki Subaşı, “Dünyada şahit olunması gereken çok hikâye var, Dünya artık bizim gözümüzden bu yaşamlara şahitlik ediyor” açıklamasını yaptı.
Yönetmenlik kariyerine 2008 yılında başlayan Subaşı Türk belgeselciliğinde birçok ilke imza attı. Pakistan’dan, Madagaskar’a, Endonezya’dan Meksika’ya farklı coğrafyalarda belgeseller çeken yönetmen, TRT Belgesel de 6 yıldır yayınlanmakta olan ‘Bir Dünya Yaşam’ serisinin hem yapımcılığını hem de yönetmenliğini yapmaktadır.
8 Kasım 2021 Pazartesi
AHMET YEŞİL “SESLER VE İZLER” SERGİSİYLE TATARİSTAN CUMHURİYETİ DEVLET RESİM SANATI MÜZESİ’NDE
Ahmet Yeşil, “Sesler ve İzler - Sounds and Marks 1”,
2018, tuval üzerine yağlıboya, 150x120 cm.
İlk
resim sergisini açtığı 1979 yılından bu yana aktif olarak sanat yaşamının
içinde yer alan ve yurtdışında açtığı sergilerle ülkemizi birçok defa temsil
eden Ahmet Yeşil, şimdi de “Sesler ve
İzler” temalı sergisiyle 16 Kasım 2021 – 16 Ocak 2022 tarihleri arasında
Tataristan Cumhuriyeti Devlet Resim Sanatı Müzesi’nde izleyicilerle buluşuyor.
42 yıldır sanatı hayatı, hayatı sanatı, atölyesi mabedi olan sanatçı, bugüne
kadar 110 kişisel sergi açmış, 300 karma ve yarışma sergisine katılmış, 24 ödül
almıştır.
Tam anlamıyla ‘nev-i şahsına münhasır’ olarak tanımlanabilecek bir fırçaya sahip Ahmet Yeşil, Dünyadaki ve Türkiye’deki moda akımları çok yakından takip etse de o kendi gerçeğinden vazgeçmemiş, yıllar içinde fırça darbeleri ile tuvaline aktardığı özlemleri, tutkuları, heyecanları, duyguları, düşüncüleri, acıları, mutlulukları onu nereye götürdüyse, sanatı da o bağlamda gelişmiş, bugünkü gücüne ulaşmıştır. Özellikle ve ısrarla belirtilmesi gereken nokta ise, dünyadaki hiçbir sanatçıyla karşılaştırılamayacak ve Ahmet Yeşil tarzı olarak anılan görsel bir dil yaratmış olmasıdır.
Ahmet Yeşil, “Tarihsiz Günlükler”, 2016, tuval üzerine
yağlıboya, 120x90 cm.
Ulusal
ve uluslararası müze, kurum ve özel koleksiyonlarda onlarca eseri bulunan Ahmet
Yeşil, “Sesler ve İzler” serisiyle ilgili kaleme aldığı yazısında şunları
aktarıyor: “Ses, tüm duyu ve birikimleriyle sanatçıya da hiç beklemediği sorular
sorar. Bir uçurum kenarında duruşun bilince etkisidir. Bilincin yaratığı ses
dalgalarının geride bıraktığı dilin izleri de gerçekte onunla beraber
izleyiciyi de sürükler bu serüvenin içine. Bu izler yaratının ses dalgalarının
zaman zaman duyamadığımız, sormaya başladığımız anda duyduğumuz gerçekte eserin
bize seslenişi, kurduğumuz iletişimle bizi etkileyen imgelerdir. İzler
dediğimiz gerçek, bu imge duyumsaması izleyicinin kendi hakikati üzerinden
duyumsadığı imlerdir…”
BİLGİ İÇİN
Tataristan Cumhuriyeti Devlet Resim Sanatı
Müzesi
Modern
Sanat Galerisi
Kazan,
Karl Marks Cad., No:57
Ahmet Yeşil, “Kırılgan İmge - Fragile Image”, 2021, tuval
üzerine yağlıboya, 100x85 cm.