İBB miras etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
İBB miras etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

16 Ocak 2024 Salı

Artİstanbul Feshane, dünyanın en önemli sanat kurumlarından Britanyalı Tate’i ağırlıyor!



İstanbul’un kamusal alandaki en büyük kültür ve sanat mekânı Artİstanbul Feshane, dünyanın en önemli sanat kurumlarından Britanyalı Tate’i ağırlıyor! Dünyanın en çok ziyaret edilen müzelerinden biri olan Tate’in, İBB Kültür ve İBB Miras’ın katkılarıyla Türkiye’ye gelen koleksiyonu, “The Dynamic Eye: Beyond Op and Kinetic Art” / “Dinamik Göz: Optik ve Kinetik Sanatın Ötesinde” sergisiyle 23 Ocak-19 Mayıs 2024 tarihleri arasında sanatseverlerle buluşuyor. Cumhuriyetin 100. yılını büyük bir onur ve coşkuyla kutlayan, ikinci yüzyıla doğru atılan her adımı “Demokrasi Yüzyılı” etkinlikleriyle taçlandıran İBB’nin ev sahipliğini üstlendiği bu sergi, Türkiye’de yerel kamu yönetimi nezdinde hayata geçirilen bu çaptaki ilk ve en büyük uluslararası sergi olma özelliğini taşıyor.

“Dinamik Göz: Optik ve Kinetik Sanatın Ötesinde sergisi, aralarında Alexander Calder, Frank Stella, Victor Vasarely, Lygia Clark, Liliane Lijn, Julio Le Parc, Jesus Rafael Soto, Kenneth Noland, Helio Oiticica gibi sanatçıların da bulunduğu çokdisiplinli özel bir seçkiyi Artİstanbul Feshane’ye taşıyor. 21 ülkeden 57 sanatçının 95 eserinin yer aldığı serginin küratörlüğünü Londra’da bulunan dünyaca ünlü sanat müzesi Tate Modern’in Sergiler ve Uluslararası Sanat Küratörü Valentina Ravaglia üstleniyor.

Optik ve kinetik sanatı küresel bir perspektifle yeniden ele alan, bu akımla yakından ilişkili sanatçıların yanı sıra modernist öncülleri ve çağdaş sanatçıları da bir araya getiren “Dinamik Göz: Optik ve Kinetik Sanatın Ötesinde” sergisi, 20. yüzyıl sanatına bir yolculuk niteliği taşıyor. Daha önce Portekiz’in Porto şehrinde Atkinson Müzesi’nde ve Çin’in Şangay şehrinde Pudong Sanat Müzesi’nde sergilenen “Dinamik Göz: Optik ve Kinetik Sanatın Ötesinde”, şimdi de Artİstanbul Feshane’de sanatseverlerle buluşuyor.


Sue Fuller, Tel Kompozisyonu 128, 1964, Plastik iplikler, ahşap, kumaş ve metal, Sue Fuller Estate ve Susan Teller Gallery, New York, NY'nin izniyle.



OPTİK ve KİNETİK SANAT HAKKINDA
Optik ve kinetik sanat akımı, 1950 ve 1960’larda matematik, renk teorisi, algı psikolojisi ve fizyolojisinden ilham alarak ortaya çıktı. Optik sanat tekrarlayan formlar, geometrik şekiller ve göz alıcı renklerle hareket yanılsaması yaratmayı amaçlarken, Kinetik Sanat, motor ve hareketli parçalar kullanan hareket unsurları içermekte. Optik ve kinetik sanat, sanatın bir nesneden ziyade bir deneyim olması gerektiği fikrini rehber edinmiştir. Aralarında Bridget Riley, Jesus Rafael Soto ve Victor Vasarely gibi sanatçıların bulunduğu akımın savunucuları, seyirciyi sadece pasif bir izleyici olarak değil, zaman ve mekân içinde sanata angaje olan aktif bir katılımcı olarak ele almayı hedeflemiştir.


Mary Martin, Terse çevirmeler, 1966, Alüminyum, yağlı boya ve ahşap.



TATE HAKKINDA
Tate'in vizyonu, Birleşik Krallık ve dünya için sanatsal açıdan maceracı ve kültürel açıdan kapsayıcı sanat müzelerinden biri olarak hizmet vermektir. Tate bunu Birleşik Krallık'ta bulunan dört müzesindeki (Tate Liverpool, Tate St Ives, Tate Britain ve Tate Modern) faaliyetleri, dijital platformları ve ulusal ve uluslararası ortaklarıyla yaptığı işbirlikleri aracılığıyla sağlıyor. Merkezinde, 16. yüzyıldan günümüze Britanya sanatını ve 1900'den günümüze uluslararası modern sanatı içeren dev Tate Koleksiyonu yer alıyor. Tate, dört müzesiyle yılda yaklaşık 8,2 milyon ziyaretçiyi ağırlamakta. Müzeleri arasında bulunan ve kapılarını 2000 yılında açan Tate Modern, kısa bir sürede dünyanın en önemli modern ve çağdaş sanat müzeleri arasında yerini almıştır. Tate Modern, 2022 yılında yaklaşık 4 milyon ziyaretçiye ulaşmıştır. Tate Modern ziyaretçi sayısı bakımından Fransa’da bulunan Louvre Müzesi, Vatikan’da bulunan Vatikan Müzesi ve İngiltere’de bulunan British Museum’la beraber dünyada en çok ziyaret edilen müzeler arasındadır.


Liliane Lijn,Uzay Yeri Koan, 1969, Fiberglas, polyester reçine, floresan tüp ve motor.



ARTİSTANBUL FESHANE HAKKINDA
İstanbul’un yeni sanat üssü Artİstanbul Feshane, Temmuz 2023’te kültür sanat hayatına kapılarını açtı. İBB Miras’ın, Osmanlı’dan miras kalan en önemli endüstri yapılarından biri olan Feshane-i Amire’de gerçekleştirdiği kapsamlı restorasyon ve yeniden işlevlendirme çalışmalarıyla şehre kazandırılan Artİstanbul Feshane, 8000 metrekareye yayılan çok amaçlı birimleri, İstanbul’un en büyük sergileme salonları arasında yer alan sergi salonu, Naile Akıncı Kütüphanesi, kongre, atölye, yeme-içme ve dinlenme alanları, açık hava film gösterimleri, konserleri ve çocuk festivaliyle Haliç kıyılarından İstanbul’a hayat taşıyan bir yaşam merkezi olarak öne çıkıyor. Artİstanbul Feshane’yi, pazartesi hariç her gün 10.00-18.00 saatleri arasında ücretsiz olarak ziyaret edebilirsiniz.



Bilgi için:
kultursanat.istanbul
                 instagram.com/ibb_kultur
                 twitter.com/ibb_kultur
                 facebook.com/ibbkultur
                 instagram.com/artistanbulfeshane
                 twitter.com/ArtIstFeshane
                 youtube.com/ibbkultursanatistanbul
                 instagram.com/ibbmiras/
                 twitter.com/IbbMiras
                 facebook.com/ibbmiras
                 youtube.com/@IBBMiras

17 Ekim 2023 Salı

Tufan Baltalar’ın “Evsel Şeyler” başlıklı sergisi Haliç Sanat Fener Evleri 1’de

Tufan Baltalar.


Tufan Baltalar’ın “Evsel Şeyler” başlıklı sergisi, İBB tarafından restore edilip şehrin yeni yaşam alanlarından birine dönüşen Haliç Sanat Fener Evleri 1’de 19 Eylül - 31 Ekim 2023 tarihleri arasında sanatseverler ile buluşuyor. İBB Miras tarafından gerçekleştirilen kapsamlı restorasyon çalışmalarının ardından kültür sanat odaklı yaşam alanları olarak şehre kazandırılan Haliç Sanat Fener Evleri, yeni etkinliklerle şehre nefes aldırmaya devam ediyor. Pilot Galeri sanatçısı Tufan Baltalar’ın “Evsel Şeyler” başlıklı sergisi 19 Eylül’de Haliç Sanat Fener Evleri 1’de sanatseverler ile buluşuyor.


Tufan Baltalar.


Sanatçının sergi kapsamında ilk kez görülecek, seramik, yağlı boya, kağıt gibi farklı malzemelerle ürettiği çalışmaları, bireysel parçalardan oluşan bütüncül bir enstalasyon sunuyor. Sanatçının çağdaş seramik sanatının sınırlarını zorladığı eserleri, yeni deneylerin heyecan verici yönlerini göstermeye aday. Malzemenin kendisini/doğasını merkeze alan sanatçının bugüne kadarki üretimlerinin bir devamı olduğu kadar yenilikçi yönlerini de göstermeyi hedefleyen sergi; binlerce yıldır evlerimizde kullanılan tabakların/çömleklerin ötesinde seramiğe ait yeni bir perspektif sunmayı hedefliyor.

Tufan Baltalar’ın güncel seramik işleri, sanatçının disiplinlerarası pratiği boyunca düşsel ancak gerçekçi bir hassasiyetle parça parça inşa ettiği dünyanın devamı niteliğinde. Sanatçının üretimleri “kişi”yi ve kişinin dünya üzerindeki deneyimi üzerine düşünmeye, bunları insanın doğayla ilişkisi bağlamında tekrar incelemeye davet eder. Baltalar kişisel deneyiminin izini sürerken, üzerine eğildiği meselelerdeki kolektif ve toplumsal ortaklığı keşfeder.


Tufan Baltalar.


Çalışmalarına alışılmış olarak nitelendirilebilecek seramik formlarını araştırarak başlayan sanatçı, pratiğinin belirleyici özelliklerinden olan deneysel tutumunu bu tekniğe de taşır. Figürler ve temsiller tabakların yüzeyindeki iki boyutlu doğalarını bırakarak alanda yer kaplamaya başlarlar. Seramik yüzey bir tuval olmaktan çıkarak işlevini bir kaide veya başlı başına bir heykel olmaya bırakır. Tabakların içinden türeyen bitkiler, su yüzeyine çıkmış gibidir. İlerleyen işlerde bitkisel figürler yavaş yavaş tabak formundan uzaklaşarak kendi bağımsızlıklarını ilan eder hale gelirler. Doğanın varlığı insandan bağımsız temsil edilebilir, peki ya insanın?


Tufan Baltalar.


İnsan temsillerini kendinden yola çıkarak ortaya koyan sanatçının niyeti otobiyografik bir yaklaşımdansa, kent-doğa çatışmaları arasında var olan bireyin deneyimine dair bir referans noktası ve içe dönük bir araştırma olarak görülebilir. Baltalar’ın seramik heykellerinde insan figürleri bitkisel motifler tarafından sarmalanmış, belki de hatta ele geçirilmiş vaziyettedir. Bu ele geçirilme sahnelerinde bireyin karşı koyma teşebbüsünden ziyade boyun eğmesi söz konusudur. Figürlerin yüzlerine huzurlu bir kayıtsızlık ifadesi sirayet eder; insan uzun çatışmalar ve yoğun hasret sonrasında doğaya, evine dönmüş, kendini ona adeta teslim etmiştir.

Haliç Sanat: Fener Evleri

18. yüzyıl İstanbul sivil mimarisinin en özgün örnekleri arasında yer alan tarihî Fener Evleri, dönemin sosyo-kültürel statüsünü yansıtmaları bakımından da ayrı bir önem teşkil ediyor. İBB Miras’ın evrensel koruma ilkeleri doğrultusunda gerçekleştirdiği restorasyon çalışmalarının ardından yeni yaşam alanlarına dönüşerek İstanbullulara açılan Fener Evleri, “Haliç Sanat” adıyla kültür sanatın dönüştürücü gücünü Haliç kıyılarına taşıyor. Sergi galerileri işleviyle yeniden kent hayatının bir parçası olan Haliç Sanat1, Haliç Sanat 2 ve Haliç Sanat 3 ile Cibalikapı’dan başlayıp Sveti Stefan Kilisesi’ne kadar uzanan sahil şeridi boyunca devam etmesi planlanan kültür rotasının ilk adımları hayata geçmiş bulunuyor.

Ziyaret Saatleri:

Pazartesi günleri hariç her gün 10.00-18.00

Ziyaret ücretsizdir.