pilot galeri etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
pilot galeri etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

6 Aralık 2023 Çarşamba

Halil Altındere: A Brief History of My Last Three Years

Halil Altındere.


Pilot Galeri, 23 Kasım 2023 - 13 Ocak 2024 tarihleri arasında Halil Altındere’nin son üç yılda ürettiği heykel, video, tuval ve halılarından oluşan “A Brief History of My Last Three Years” başlıklı kişisel sergisine ev sahipliği yapıyor. Sanatçının popüler kültür, gelenek, gelecek, sınır ötesi siyasetin meşruiyeti, savaşların, sanatın ve paranın insansızlaştırılması, sanatın da içinde olduğu yapıların iktidar çözümlemelerine odaklandığı yirmiden fazla eseri 13 Ocak’a dek Pilot Galeri’de görülebilir.

Altındere, son 3 yıla odaklanan sergisinde, siyaset, teknoloji, militarizm, kripto sanat, kültür-sanat kurumları, kamusal-özel alan kavramlarını sorguladığı 3 ana aks üzerinde şekillenen bir dizi eser üretiyor. Yaşamı ile sanatı arasında neredeyse filtresiz bağlar kuran sanatçının üretimlerinde, dünyayı sarsan pandemi kadar, bireysel yaşamındaki yeni “baba” rolü de eserleri üzerinden okunabiliyor. Pandemi etkisindeki üretimleri, “mekan” ve “sanatın dolaşımı” üzerinden hayatı/sanatı yeniden düşünmeye ve yeni yollar (kısa videolar, bronz heykeller, halılar vb.)  aramaya kapı açarken, “baba” rolü, Star Wars kahramanlarının, kaykayların ve bilumum hayvanların sanatına sızdığı yeni bir döneme işaret ediyor. Sanatçının son yıllardaki geleneksel sanatlara özellikle “minyatür” sanatına ilgisi, yapay zekâ teknolojisini kişisel asistan olarak kabul edip işlerinin üretim sürecinde aktif rol vermesiyle sonuçlanırken, 1 dakikalık videoları, online platformların “stream”lerine sızıyor, sanatın deneyim alanlarını çeşitlendiriyor. Sanatçının savunma/saldırı araçlarına ve bu araçların görev tanımlarının ötesinde taşıdıkları anlamlara ilgisi de bir dizi eserde görünür oluyor; “Müzik Benim Silahımdır”, sanatın kurşunlardan daha etkili bir silah olduğunu imlerken, “Revolver Gun” (2021)Invisible Bullet” (2021) nesneleri, sanatçının 4 tetikli tabancası ile birlikte, gücün sahibiyle dolambaçlı – mutlak iktidarın imkansız ilişkisine odaklanıyor.


Halil Altındere.


1970’li yılların sonlarından beri savaşın gölgesinde yaşayan Afgan kadınlarının savaşta kullanılan top, tüfek, el bombası gibi silahları ördükleri halılara yansıtmasını referans alan ve başta Bayraktar TB2 olmak üzere Anka, Akıncı, Karayel ve Aksungur dronlarının ön planda yer aldığı Turkish Military Drones Rug (2023) halıları günümüz toplumunun silahları nasıl normalleştirdiğine odaklanıyor. Star Wars: Royal Hunt (2023)’ta ise, ava çıkmış Osmanlı Padişahı Kanuni Sultan Süleyman ve Osmanlı motifleriyle süslü üniformalar giyen Star Wars karakterleri görülüyor. 21. yüzyılın yapay zeka teknolojisi, 16. yüzyılın minyatür tekniğiyle birleşerek yeni bir ‘gerçeklik’ yaratılıyor. Pandemi dönemiyle birlikte kripto değer ve kripto sanatla ilgilenen Altındere, Time (The Prince of Crypto) (2022) ve Forbes (Crypto King) (2023) başlıklı iki çalışmasında kripto dünyasını yaratan iki önemli figürü ön plana çıkarıyor. Sanatçı, kripto para birimi ethereumun yaratıcısı Vitalik Buterin ve kripto para borsası Binance’nın kurucusu CZ’nin yer aldığı dergi kapaklarını kullanarak bu iki ismin zamanı belirleyen kişiler olduğunu hatırlatır.

 

Halil Altındere.


Halil Altındere Hakkında

Altındere, 90’lı yılların ortalarından itibaren ürettiği video, heykel, enstalasyon, fotoğraf, performansların yanı sıra hazırladığı sergiler ve yayınlarla, alt kültürler, toplumsal cinsiyet rolleri, popüler kültür, gündelik hayatın sıradan mucizeleri, sanat-içi-iktidar mücadeleleri gibi konular üzerinden güç ve baskı karşısındaki direniş yöntemlerine odaklanır. Türkiye’ye mülteci olarak sığınan astronot, trans-balık-kızı ya da alışılmışın dışındaki güvenlik görevlileri sanatçının hem dünyada hem Türkiye’de yankı uyandıran çalışmalarının konuları arasındadır. Eserlerinde tarihin kitleler üzerine püskürttüğü ‘saçma’ ama hakiki detaylara büyüteçle yaklaşan Altındere, mucize ile devrim, kriz ile rutin, düş ile kâbus arasındaki nazik dengeyi, ‘oyun’, ‘oyuncak’, ‘anıt’, ‘kahraman’, toplum nezdinde ‘arızalı’, ‘günahkâr’ veya ‘öteki’ görülmüş her nevî doküman, sembolleşen figür ve nesne ile araştırmaya devam eder.

Halil Altındere'nin eserleri bugüne dek, MoMA, Centre Pompidou, MAXXI ile MAK Müzesi ve Madrid’teki CA2M’in yanı sıra Toulouse’da yer alan Les Abattoirs gibi birçok önemli müzede, kişisel ve karma sergilerde izlenerek, bu kurumların pek çoğunun kalıcı koleksiyonlarına girdi. Altındere şimdiye dek, Moderna Museet, Maat, ACC Gwangju, Secesssion, Mambo, Academy of Arts, CCBB Rio, Andrew Kreps Gallery, n.b.k. gibi kurumlardaki sergilerinin yanı sıra Documenta ve Manifesta gibi prestijli sergilere, Venedik, Sao Paolo, Berlin, İstanbul, Sharjah ve Gwangju gibi önemli bienallere de katıldı.

Halil Altındere.


Halil Altındere.


17 Ekim 2023 Salı

Tufan Baltalar’ın “Evsel Şeyler” başlıklı sergisi Haliç Sanat Fener Evleri 1’de

Tufan Baltalar.


Tufan Baltalar’ın “Evsel Şeyler” başlıklı sergisi, İBB tarafından restore edilip şehrin yeni yaşam alanlarından birine dönüşen Haliç Sanat Fener Evleri 1’de 19 Eylül - 31 Ekim 2023 tarihleri arasında sanatseverler ile buluşuyor. İBB Miras tarafından gerçekleştirilen kapsamlı restorasyon çalışmalarının ardından kültür sanat odaklı yaşam alanları olarak şehre kazandırılan Haliç Sanat Fener Evleri, yeni etkinliklerle şehre nefes aldırmaya devam ediyor. Pilot Galeri sanatçısı Tufan Baltalar’ın “Evsel Şeyler” başlıklı sergisi 19 Eylül’de Haliç Sanat Fener Evleri 1’de sanatseverler ile buluşuyor.


Tufan Baltalar.


Sanatçının sergi kapsamında ilk kez görülecek, seramik, yağlı boya, kağıt gibi farklı malzemelerle ürettiği çalışmaları, bireysel parçalardan oluşan bütüncül bir enstalasyon sunuyor. Sanatçının çağdaş seramik sanatının sınırlarını zorladığı eserleri, yeni deneylerin heyecan verici yönlerini göstermeye aday. Malzemenin kendisini/doğasını merkeze alan sanatçının bugüne kadarki üretimlerinin bir devamı olduğu kadar yenilikçi yönlerini de göstermeyi hedefleyen sergi; binlerce yıldır evlerimizde kullanılan tabakların/çömleklerin ötesinde seramiğe ait yeni bir perspektif sunmayı hedefliyor.

Tufan Baltalar’ın güncel seramik işleri, sanatçının disiplinlerarası pratiği boyunca düşsel ancak gerçekçi bir hassasiyetle parça parça inşa ettiği dünyanın devamı niteliğinde. Sanatçının üretimleri “kişi”yi ve kişinin dünya üzerindeki deneyimi üzerine düşünmeye, bunları insanın doğayla ilişkisi bağlamında tekrar incelemeye davet eder. Baltalar kişisel deneyiminin izini sürerken, üzerine eğildiği meselelerdeki kolektif ve toplumsal ortaklığı keşfeder.


Tufan Baltalar.


Çalışmalarına alışılmış olarak nitelendirilebilecek seramik formlarını araştırarak başlayan sanatçı, pratiğinin belirleyici özelliklerinden olan deneysel tutumunu bu tekniğe de taşır. Figürler ve temsiller tabakların yüzeyindeki iki boyutlu doğalarını bırakarak alanda yer kaplamaya başlarlar. Seramik yüzey bir tuval olmaktan çıkarak işlevini bir kaide veya başlı başına bir heykel olmaya bırakır. Tabakların içinden türeyen bitkiler, su yüzeyine çıkmış gibidir. İlerleyen işlerde bitkisel figürler yavaş yavaş tabak formundan uzaklaşarak kendi bağımsızlıklarını ilan eder hale gelirler. Doğanın varlığı insandan bağımsız temsil edilebilir, peki ya insanın?


Tufan Baltalar.


İnsan temsillerini kendinden yola çıkarak ortaya koyan sanatçının niyeti otobiyografik bir yaklaşımdansa, kent-doğa çatışmaları arasında var olan bireyin deneyimine dair bir referans noktası ve içe dönük bir araştırma olarak görülebilir. Baltalar’ın seramik heykellerinde insan figürleri bitkisel motifler tarafından sarmalanmış, belki de hatta ele geçirilmiş vaziyettedir. Bu ele geçirilme sahnelerinde bireyin karşı koyma teşebbüsünden ziyade boyun eğmesi söz konusudur. Figürlerin yüzlerine huzurlu bir kayıtsızlık ifadesi sirayet eder; insan uzun çatışmalar ve yoğun hasret sonrasında doğaya, evine dönmüş, kendini ona adeta teslim etmiştir.

Haliç Sanat: Fener Evleri

18. yüzyıl İstanbul sivil mimarisinin en özgün örnekleri arasında yer alan tarihî Fener Evleri, dönemin sosyo-kültürel statüsünü yansıtmaları bakımından da ayrı bir önem teşkil ediyor. İBB Miras’ın evrensel koruma ilkeleri doğrultusunda gerçekleştirdiği restorasyon çalışmalarının ardından yeni yaşam alanlarına dönüşerek İstanbullulara açılan Fener Evleri, “Haliç Sanat” adıyla kültür sanatın dönüştürücü gücünü Haliç kıyılarına taşıyor. Sergi galerileri işleviyle yeniden kent hayatının bir parçası olan Haliç Sanat1, Haliç Sanat 2 ve Haliç Sanat 3 ile Cibalikapı’dan başlayıp Sveti Stefan Kilisesi’ne kadar uzanan sahil şeridi boyunca devam etmesi planlanan kültür rotasının ilk adımları hayata geçmiş bulunuyor.

Ziyaret Saatleri:

Pazartesi günleri hariç her gün 10.00-18.00

Ziyaret ücretsizdir.