Cologne Güzel Sanatlar Ödülü etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
Cologne Güzel Sanatlar Ödülü etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

29 Mayıs 2023 Pazartesi

Çirkin ve alt üst olmuş kompozisyonlar ustası: Georg Baselitz

Georg Baselitz, (Fotoğraf: Martin Mueller).


Yazı: Ümmühan Kazanç

Georg Baselitz, 1963 yılında Berlin’de mastürbasyon yapan cüce figürünü sergilediği zaman savcı tarafından tutuklanır ve ceza alır. Annesi, başını belaya sokan bu korkunç resimler yerine niçin güzel çiçek resimleri yapmadığını sorar. Fakat Baselitz kötü resim yapmanın iyi resim yapmaktan daha çok keyif verdiğini belirtiyor ve ekliyor: “Harika müzelerde sergilenen fazlasıyla güzel resim var. İlkokula başladığınız zaman biri yaptığınız karalamalara bakar ve ‘güzel’ ya da ‘çirkin’ der. Kurallar çok katı. Profesyonel bir sanatçı olarak çalışmaya başladığınız zaman sizin söylediğiniz şarkının tınısın farklı olması gerektiğini çok çabuk anlarsınız. Alışagelmiş kurallara şiddetle tepki verirsiniz ve bu şekilde davranırsınız”. Baselitz, hatta tabloları için şu iddialı cümleleri de söylemekten kaçınmıyor: “Ben resimlerimin nahoş olmasını istiyorum. Benim yaptığım şey çirkin olmalı, benim için önemli olan resimlerimin saldırgan, iğrenç olması. Onlar güzellikleri ile değil çirkinlikleri, aptallıkları ile dikkat çekmeli ve bu planım işe yaradı, çoğu kişi ‘bunlar sanat eseri değil’ dedi ve satın almadı. Ama şimdi ne yazık ki durum değişti. Çoğu kişi Damien Hirst’ün işlerini korkunç buluyor ama yine de satın alıyor.” Baselitz bu sözleriyle yapıtlarını oluştururken de ne denli cesur ve açık sözlü davranabildiğini bir kez daha ortaya koyuyor.


Georg Baselitz, “Köprü Hayaleti’nin Akşam Yemeği”, 2006, 305x450 cm., © Georg Baselitz).


Alt üst edilmiş tablolar

Georg Baselitz, 1969 yılından bu yana seçtiği kompozisyonları baş aşağı resmetmesiyle tanınıyor. Pençeleri yukarıda çizdiği Almanya’nın amblemi olan kartal resmi yıllardır eski Almanya Başbakanı Gerhard Schroeder’in duvarında asılı duruyor. Avangard çıkışların nasıl bir kültürün amblemi haline gelebileceğine güzel bir örnek.

Biçimsel olarak bakıldığı zaman ise bu baş aşağı resimler bir probleme cevap veriyor. Baselitz gençlik döneminde Francis Bacon’un resimlerine hayrandır. Georg Baselitz konu ile ilgili olarak şunları söylüyor: “Baselitz’in çok ilginç biri olduğunu düşünüyordum. Bacon’un hayvan ve insan figürlerinde olduğu gibi resimdeki objeyi deforme etmemem gerektiğine karar verdim. Tablonun altını üste getirmek de bir anlamda bütün görüntüyü karmakarışık yapma etkisi verecekti”. Baselitz gerçekten insanın algılamasını alt üst eden bu çalışmalarıyla dünya sanat tarihinin yaşanan efsanesi haline gelmiş durumda.


Georg Baselitz, “Motiv: Lachender Maler”, 1988, 130x97 cm., (Özel koleksiyon, © Georg Baselitz).


“Dresden Kadınları”

Galerie Neue Meister ve Staatliche Kunstsammlungen Dresden tarafından organize edilen 28 Şubat 2010’a kadar gezilebilecek Georg Baselitz’in “Dresden Kadınları” konulu sergisi ise, tema olarak Berlin Duvarı’nın yıkılışının 20. yılına gönderme yapıyor. Baselitz’in sanatsal üretiminde önemli bir yeri bulunan Dresden, Almanya’nın II. Dünya savaşı belleğini de ortaya koyması açısından önem taşıyor. Baselitz’in bu sergisinin konseptini anlamak için onun çocukluk yıllarına geri dönmek gerekiyor.


Georg Baselitz, Dresden Kadınları, 1993, (© Georg Baselitz).


Baselitz, Saksonya’nın küçük bir kasabası olan Deutschbaselitz’de Hans-Georg Kern ismiyle dünyaya gelir. 1945 Şubat’ında 20 kilometre uzaktaki Dresden’den gelen bomba seslerini duymaya başlarlar. Baselitz o günleri şöyle hatırlıyor: “Biz de bir konvoya katıldık, Bavyera’ya doğru yola çıktık. Dresden’i gördük. Napolyon’un ordusu gibi yüzlerce, binlerce insanın yan yana bir çizgide yürüdüğünü hayal etmeye çalışın. Bazılarının atı, koyunu, domuzu, bazılarının ise sadece birkaç parça eşyası vardı. Ne araba ne bir taşıt… Dresden’e girdiğimizde kalıntıların arasındaki kararmış duvarlardan gelen koku korkunçtu. Çünkü bütün bir kasaba halkı yok edilmişti. Bazı duvarlara, insanlar akrabalarının, çocuklarının isimlerini yazmıştı ‘Hans, neredesin?’. Böyle korkunç bir manzaranın içine düşmüştük.”


                           Georg Baselitz, “Karla”, 1990, 158x67.5x57 cm., (Stuttgart, Sammlung Froehlich, © Georg Baselitz).


Kern ailesi serüvenli uzun yolculuklarına devam eder: “Umduğumuz gibi olmadı, Amerikalılar bizi serbest bırakmadı, sonra Ruslar geldi ve biz tekrar geri dönmek zorunda kaldık.” Böylece Baselitz Doğu Almanya’da büyür. Dini fanatikliğin laik versiyonunun içinde yetişir. Sonuç olarak Lenin-Stalin savaşı kaybeder, Almanya’da yeni bir hayat kurulur. Baselitz sanat eğitimi alır ve Kern yerine doğduğu şehrin adından ‘baselitz’ kelimesini soyadı olarak seçer.

Sergiye dönersek; Baselitz ve eşi bu önemli proje için kavramsal bir tasarım hazırlamış. Sergi, sanatçının bir dönemini anlatmak yerine belirli bir temaya odaklanması açısından farklılık yaratıyor. 1989 yılının radikal duraklarından birine gönderme yapan ve sanatsal kompozisyonları ile dikkat çeken büyük boyutlu tablolar, Semper Binası’ndaki Gobelinsaal (Tapestry) Hall’a asılmış. Devasa boyutuyla izleyiciyi kendisine hayran bırakan “45” isimli tablo bu sergi için Kunsthaus Zurich’ten ödünç alınmış. Sanatçı, Eylül 1989’da Berlin Duvarı’nın yıkılmasından birkaç hafta önce 20 tablodan oluşan bu seriyi tamamlamış. Alman tarihine ışık tutan bu önemli çalışma sadece sanatçının belleğinde yer eden bir olaya değil aynı zamanda Dresden’in yıkılmasına ve bugün bir efsane haline gelen bir yangınla II. Dünya Savaşı’nın kıyamet gibi sona erişini de gözler önüne seriyor. “45” tablosunda yer alan siyah zemin üzerindeki kadın figürü, sanki bir pencereden bakar gibi dünyayı şaşkınlıkla izliyor. Sanatçının 1990 yılında gerçekleştirdiği yine büyük boyutta çalıştığı sarıya boyanmış, kabaca yontulmuş “Dresden Kadınları” isimli bir grup heykeli “45” tablosunun devamı niteliğinde.


Georg Baselitz, “Grüner Baum”, 1986, 250x300 cm., (Eindhoven, Collection Van Abbemuseum, © Georg Baselitz).


Bu ana galeride sergilenen büyük boyutlu çalışmaların yanı sıra bitişik salonlarda sanatçının “Dresden’de Akşam Yemeği”, “Köprü Hayaleti’nin Akşam Yemeği” gibi tablo ve çizimleri yer alıyor. Bu tablolar sanatçının geleneksel Hıristiyan betimlerinden, Edward Munch ve Die Brücke grubundan etkileşimini de yansıtıyor. Böylece sanatçının doğduğu kent olan Dresden “Deutschbaselitz ve Sakson geçmişi ön plana çıkıyor. Sergi için hazırlanan katalog bugüne kadar Baselitz’in bilinmeyen yönlerini ortaya koymasıyla da ayrı bir öneme sahip.


Georg Baselitz, “45”, 1989, 200x162 cm., (Kunsthaus Zürich, © Georg Baselitz).


Cologne Güzel Sanatlar Ödülü Georg Baselitz’e veriliyor

2009 yılının Cologne Güzel Sanatlar Ödülü 17 Kasım’da düzenlenecek bir törenle Georg Baselitz’e veriliyor. Koelnmesse ve Bındesverband Deutscher Galerien und Editionen tarafından organize edilen ödülün değeri 10 bin euro. Ödül her yıl, baskı, fotoğraf, seri betimleme ve grafik üretim teknikleri konusunda sıra dışı başarı yakalayan sanatçıya veriliyor. Dieter Roth, Thomas Bayrle, Astrid Klein, Sigmar Polke, Thomas Schütte, Dieter Krieg, Gert ve Uwe Tobias ve Katharina Sieverding daha önce bu ödüle layık görülen sanatçılar.

18-22 Kasım’da düzenlenecek fuarda sanatçının 1964-1972 yıllarında gerçekleştirdiği baskılarından kırk tanesi, 2006-2008 yılları arasında yaptığı “Remix” serisinden ahşap kesim ve bakır levha eserleri sergileniyor. (www.skd.museum).

Not: Bu yazı ilk kez Artam Global Art & Design Dergisi'nin 2. sayısında yayınlanmıştır.