mücevher etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
mücevher etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

24 Nisan 2024 Çarşamba

Urart: Binlerce Yılın Estetik Birikimini, Üstün Tasarımlarıyla Günümüze Uyarlıyor

Anadolu'nun ve Orta Asya’nın kültürel ve estetik mirasını özgün ve çağdaş dokunuşlarla 52 yıldır kusursuzca sentezleyen Urart’ın en önemli misyonu Anadolu'nun kültürel mirasının devamlılığını sağlamak. Ünü dünyaya yayılmış Urart tasarımlarını, Urart Yönetim Kurulu Başkanı ve Kreatif Direktörü Erol Sağmanlı ile konuştuk.

Söyleşi: Ümmühan Kazanç


Erol Sağmanlı.


Sayın Erol Sağmanlı, Urart, 52 yıldan bu yana bu masal ülkesinin kültür ve sanat mirasını benzersiz mücevher ve objelere dönüştürüyor. Bu başarılı çizginin güçlenerek devam etmesinin sırrını öğrenebilir miyiz?
Urart’ın sırrı, geleneksele saygı duyan yenilikçi vizyon, yüksek nitelikli el işçiliği, çoğu uzun süredir bizimle olan 35 kişilik Urart ailesinin, firmamıza olan bağlılıkları ve  Urart dostlarının yarattığı sinerji…
 
Esin kaynağınız neler oluyor?
Binlerce yıldır mücevher ve objeler, sadece görsel değil efsaneler, mitler ve evrensel sembollerin, etkileşimlerin de nesnesi… Ruhu yücelten, iyi hissettiren, yaşamın içinden her ayrıntı yaratıcılığın parçası… Anadolu ve Ön Asya’nın kültür mozaiği ve zenginliği, hiç bitmeyen bir olasılıklar şöleni…

 
Siren telkari kolye.


Anadolu kültüründen hangi motifler Urart tasarımlarında hayat buluyor?
Yaşadığımız topraklar, geçmiş ile bugünün harmanlandığı özel bir coğrafya… Sayısız uygarlığın güçlü izleri var. Urart, bu eşsiz hazinenin, zamana bağlı olmayan unsurlarına yeniden hayat veriyor.
Bunlar aynı zamanda kutsal öyküleriyle bir güç ve koruyuculuk simgesi… İlk günden bu yana Urart logosu olan, Urartu uygarlığından stilize edilen kanatlı varlık Sirenler, göğe yakın olmayı, yaratıcıdan gelen esini de simgeliyor örneğin…

 
Siren Siyah Çanak.


Urart, Ankara Anadolu Medeniyetleri Müzesi ve İstanbul Arkeoloji müzesinin hazinelerini açtığı tek marka… New York Metropolitan Museum, Londra Royal Academy ve Toronto Aga Khan Museum için ürün tasarlayan ilk ve tek Türk mücevher markası… Bu ulaşılması güç bir başarı. Bu müzeler neden sizi tercih ediyor?
Urart'ın en önemli misyonu Anadolu'nun kültürel mirasını korumak. Urart, 1989 yılında İstanbul Arkeoloji Müzesi ve Ankara Anadolu Medeniyetleri Müzesi'nin kapılarını açtığı ilk ve tek mücevher firması... Gün ışığı görmemiş hazinelerin ikonik parçalarını Urart dokunuşuyla güncellendik. Zamansız, özgün ve çağdaş tasarımlar müze yöneticilerinin de beğenisini karşıladığı için, daha sonra NY Metropolitan Müzesi, Londra Royal Academy ve Toronto Aga Han Museum gibi farklı kültür ve sanat iş birlikleri gerçekleştirdik.

 
Yalı Çapkını Mermer Heykel.


Aynı zamanda ulusal ve uluslararası sayısız kültür ve sanat festivaline destek oldunuz ve tasarım yarışmalarında ödüller aldınız. Burada Urart’ı farklı kılan unsurlar nelerdir?
Urart, kültürler ve nesiller arasında bir köprü kuruyor. Tasarımlar, bir sanat formu olarak güç, güzellik ve asalet simgesi... Uzun yıllardır bir arada olan ekibin üstün tasarım gücü, yüksek nitelikli el işçiliği, titiz araştırmacı vizyonu, Urart dostlarının sadakati… Urart tarzı olarak adlandırılan özgün çizgisi ile Urart artık bir kült…
 
Mevcut koleksiyonlarınızın yanı sıra 50 yıla yayılan Urart arşivi, 10.000'in üzerinde model içeriyormuş. Bu gerçekten ciddi yüksek bir rakam. Bir anlamda bir müze oluşturacak bir tasarım arşiviniz var. Bu tasarımların ne kadarı üretildi?
Arşivimiz, üretilmiş parçaların modellerini içeriyor… Evet, 50 yılda 10.000’den fazla model, 40.000’den fazla parça ürettik. Her biri zaman içinde bir kez değil, çok kez güncellenerek üretildi.

 
Serengeti serisi.


Erol Bey, siz aynı zamanda bir resim koleksiyonuna sahipsiniz. Bu koleksiyonunuzda hangi eserler var, kaç adet eser var? Urart’ın tasarım odaklı marka anlayışını bu resim koleksiyonu nasıl destekliyor ya da besliyor?
İyi bir koleksiyon hem kişi ile hem birbirini tamamlayan eserlerden oluşur… O eserle bir duyguda buluşmak önemli… Çağdaş sanatçılar ve yeni ifade arayışları ilgimi çekiyor.
Sanat koleksiyonumun ilk parçası, 1984 yılında Burhan Doğançay'ın kağıt üzeri karışık teknik çalışmasıydı. Ardından Erol Akyavaş, Yavuz Tanyeli, Murat Morova, Çağrı Saray… kavramsal sanatın ustası Joseph Kosuth… 1987 yılında Beylerbeyi’nde, atölyemize taşındığımızda, Erol Akyavaş’ın Urart için yaptığı, ikonografik eser, ilk ve tek vitray çalışması… İlk aklıma gelenler…
Bugün iyi bir gözle iyi bir koleksiyon sahibi olduğumu düşünüyorum.
Resim, heykel, mücevher ve obje tasarımı… Sanatın, güzellik ve estetik arayışlarının ifadesidir.
Özgün yaratımlar için sanat ile iç içe bir yaşam “olmazsa olmaz”dır.

 
Siren Taşlı Kolye.


Son olarak 2024 yılında ne gibi sürprizler bekliyor Urart tutkunlarını?
Erenköy mağazamızı açtık. Yeni sürprizler için de hazırlanıyoruz. Yaşama anlam katan yaratıcılıklar ile farklı doku ve kentlerde buluşuyoruz. Son olarak Ankara Platform A Sanat galerisinde Bekir Kıraç ExPercepta sergisinde bir araya geldik. Tasarımların öyküleriyle zamanda yolculuk yaparken “şimdi ve burada” olmanın keyfini yaşayan Urart dostları için tasarlamaya, yaratmaya devam ediyoruz.











31 Ekim 2017 Salı

TAKI TASARIMCISI AİŞEGÜL TELLİ, DENİZ CANLILARINDAN İLHAM ALIYOR


Aişegül Telli, yüzük (detay).


Aişegül Telli’nin sıra dışı takı tasarımlarını, sosyal medya aracılığıyla tanıma şansım oldu. Uzun süredir kendisini takip ediyorum. Bir kadın olarak bu eşsiz tasarımlarından etkilenmemek imkansız. Yazımızda “Undersurface” koleksiyonunundan takıların yanı sıra ‘Luxury Diet’ serisinden ilk örnekleri bizlerle paylaştı. Facebook ve blog sayfam için Aişegül Telli takı tasarımlarının ilham kaynaklarını, üretim sürecini şöyle anlatıyor:

Aişegül Telli, Blue Reef kolye.
“İstanbul Üniversitesi Kimya mezunuyum; zoraki mezunuyum çünkü bilimden çok her zaman sanata ilgi duydum. Tabi şimdi ikisi arasındaki bağı daha iyi anlıyorum. Kendini ifadenin, bana özel şeklini keşfetme yolunda fotoğraf ve resimle ilgilendim. Dört sene önce bir çağdaş takı atölyesinde sadece haftada bir kez eğitim almaya başladım. Aileden gelen bir meslek olduğundan elim yatkındı ve geçen bir yıl ardından daha iyi odaklanabilmek ve ilk koleksiyonumu oluşturmak adına küçük bir atölye kurdum. Yurtiçi ve yurtdışında, teknik ve malzemeler üzerine eğitimlere katıldım. Bir deniz aşığı olarak ilk çıkan koleksiyonun su ve sualtı canlılarına öykünmesi kimseyi şaşırtmamış olmalı. Yarattığım formların, canlı renklerin ve kullandığım malzemenin uyumluluğu sayesinde olsa gerek kısa sürede beğenildi.


Aişegül Telli, kolye.
‘Undersurface’ adını verdiğim seride pirinç, gümüş, reçine, pigment ve cam kullanıyorum. Cam kürelerin ışığı yansıtması sayesinde mercan görünümündeki bu parçalar daha da canlı bir görünüme sahip oluyor.


Aişegül Telli, Coralline Yüzük.
İşlerim İtalya, İspanya, Brezilya, Fransa, Litvanya, Amerika, Çin gibi birçok ülkede sergilendi. Şu an Belçika’da sürmekte olan bir sergide yer alıyorum. Önümüzdeki aylarda Almanya ve Çin’de etkinlikler var.  Roma, New York ve Porto Alegre’de olmak üzere üç tane galeri ile çalışıyorum. Daha çok yurtdışında aktif olmamın sebebi burada çağdaş takıya açık sergi alanlarının azlimi - hatta az ile yok arasında. Gün geçtikçe çağdaş sanata olan ilgi büyüyor. Umudum bununla birlikte çağdaş takının da yerini bulabilmesi ve anlaşılabilmesi... Çağdaş takıda farklı materyaller ve alışılagelmedik formlar görürsünüz. Değerli metal ve taş kaygısı yoktur. Bu çoğunlukla bir dezavantaj. Son zamanlarda yaptığım işlerde değer, lüks, ulaşılabilirlik temalarını konu alıyorum. ‘Luxury Diet’ serisi bu fikirden yola çıkarak oluştu.”



Aişegül Telli, Algae Allay Yüzük.


BİLGİ İÇİN
aisegultellijewelry@gmail.com
www.aisegultelli.com
instagram: @aisegultellijewelry

facebook: aisegultellijewelry


Aişegül Telli, Kolye.


Aişegül Telli, Shadow Reef Kolye.

Aişegül Telli, Obje.

Aişegül Telli'nin İlham Kaynağı Deniz Canlıları.

Aişegül Telli'nin deniz altında çektiği fotoğraf.


Aişegül Telli'nin deniz altında çektiği fotoğraf.


Aişegül Telli'nin deniz altında çektiği fotoğraf.


Aişegül Telli'nin deniz altında çektiği fotoğraf.

Aişegül Telli'nin atölyesinden bir köşe.