sculpture etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
sculpture etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

24 Ocak 2023 Salı

Tony Cragg Heykellerinin Sırrı

                      Tony Cragg, “Karşı”, 2010, ahşap, 280x295x100 cm., Maybach’ın desteğiyle, (Paris-Salzburg Galerie Thaddaeus Ropac’ın izniyle, Fotoğraf: Antoine Mongodin/Musée du Louvre 2011, ADAGP, 2010).

Tony Cragg, Robert Ayers ile röportajında heykelleri ve malzeme ile olan ilişkisini şu sözlerle açıklıyor: “Heykelin statik, hatta ölü olduğu gibi bir düşünce var. Ben bu düşünceye tamamen karşıyım. Dindar bir insan değilim -kesinlikle materyalistim- benim için malzeme ilginç ve çok yüce. Heykel yapmaya başladığım zaman, malzemedeki inanış sistemlerini ve etikleri arıyorum. Bu malzemenin bir dinamiğinin olmasını, itmesini, hareket etmesini ve büyümesini istiyorum. …Bütün bunların yapım aşamasında olmasını istiyorum, böylece bir heykel nesli bittiği zaman, bir diğer nesil geliyor ve böylece her şey etrafımda büyüyüp gelişiyor. Ben bu işi böyle görüyorum”.


YAZI: ÜMMÜHAN KAZANÇ


Tony Cragg, “Karşı”, 2010, ahşap, 280x295x100 cm., Maybach’ın desteğiyle, (Paris-Salzburg Galerie Thaddaeus Ropac’ın izniyle, Salzburg, Fotoğraf: Antoine Mongodin/Musée du Louvre 2011, ADAGP, 2010).


Daha çok Tony Cragg olarak anılan ünlü İngiliz çağdaş heykeltıraş Anthony Cragg, Louvre Müzesi’ndeki sergisine özel olarak hazırladığı bir grup heykelini, Cam Piramit’in altındaki Marly ve Puget Salonlarında sergiliyor. Bavyera doğumlu Avusturyalı heykeltıraş Franz Xaver Messerschmidt (1736-1783)’in Louvre Müzesi’nde yer alan Fransa’daki ilk retrospektifi ile aynı anda sergilenen Tony Cragg heykelleri, yüzyıllar arasında görsel bir iletişim sunuyor. Messerschmidt’in “karakter kafaları”, daha çok ünlü çağdaş heykeltıraş Tony Cragg’ın çelik heykel çalışması “Mixed Feelings (Karmaşık Duygular), 2010” isimli heykel çalışmasına gönderme yapıyor. Biçim bozmalar, 18. yüzyıl başyapıt öncüleri gibi, çok kesin bir noktadan bakıldığı zaman kesinlikle ifade gücü olan bir insan yüzünü andırıyor.

Anthony Cragg, 2010, Fotoğraf: Anthony Cragg atölyesi.


Tony Cragg’ın Louvre Müzesi’nin Marly ve Puget Salonlarında sergilemek üzere seçtiği farklı ölçü, biçim ve tiplere sahip yedi heykel çalışması, heykeltıraşın geniş malzeme (bronz, çelik, ahşap), renk (beyaz, kırmızı, siyah) ve yöntem (merkez eksen etrafındaki kıvrımlar, lateral-yan düzlem boyunca eğik ve sarkan elemanların yer değiştirmesi, çok ince tabakaların birikimi, yüzeylerin delinmesi) seçimini de gözler önüne seriyor. Aynı tema ile fakat farklı ölçülerde üretilmiş heykeller, ziyaretçilerin ölçü, iki parçalı heykel soruları hakkında -sanatçının “Runner (Koşucu)” heykeli, dolaylı olarak Philippe Magnier (1647-1715)’nin “Lutteurs (Güreşçiler)” heykelini anımsatıyor- bir kez daha düşünmesini amaçlıyor.

Tony Cragg’ın bu sergi için özel olarak hazırladığı heykel, özellikle mimar Ieoh Ming Pei’nin Cam Piramit’inin altında, giriş kolonun üzerinde sergilenmek üzere tasarlanmış. Aslında, ilk yapıldığında büyük tartışmalara yol açan Cam Piramit, Tony Cragg’ın heykelleri göz önüne alındığında, mimarın burayı tasarlarken çağdaş bir sanat eserinin çok iyi sergilenebileceğini ön gördüğünü düşündürüyor!

Heykelin affetmeyen statik ve değişmez vizyonunundan uzak olan Tony Cragg, her zaman, akışkanlık ve geçişin bir savunucusu oldu. Sanatçı bu fikirlerini, insan figürünü ve onun temsillerini -Messerschmidt’in ondan önce yaptığı gibi- keşfederek ortaya koymaya çalıştı. Cragg, öncülerinden farklı olarak, daha geniş anlamda, doğadaki oldukça farklı organik formlara karşı hassasiyetini koruyarak, kendi sanatsal dilini yaratmayı başardı.


Tony Cragg, “Kırmızı Figür”, 2008, ahşap, 208x210x42 cm., (Sanatçı koleksiyonu, Fotoğraf: Antoine Mongodin/Musée du Louvre 2011, ADAGP, 2010).


Cragg, heykel yapmanın sadece biçim ve malzemenin anlamını değiştirmek ile ilgili olmadığını düşünüyor. Bu süreçte kendisinin de bir değişim yaşadığını belirtiyor: “Gördüğünüz ile ilgili olarak sizin duygularınız ve düşünceleriniz de sürekli olarak değişiyor. Şekil ve içeriğin ikili karşıtlıklarının basitleştirilmesi -çirkin ve güzel, soyut ya da figüratif, ifadeci ve kavramsal- özgür bir çözüm içinde çözülüyor ve buradan da yeni anlama sahip biçim belirginleşebiliyor. Bu yöntem heykel yapımı için uygun görülebilir fakat çizim, resim ve yazım için de uygulanabilir. Bütün bu disiplinlerdeki benzerliğin altında sanatçının malzemeyi kendisinin bir uzantısı olarak görmesi ve malzeme ile iletişime geçerek yeni bir şey keşfetme ve yaratma gerçeği yatmaktadır: Şiir… Bazıları yeni bir şey keşfedebilir ya da diğerleri aradıkları neyse ona ulaşabilir. Tabii ki, çok karmaşık işlem ve süreçlerden geçmeden de bir şeyler yapmak mümkün. Sonuç olarak, dünyadaki her şey bu şekilde yapılmıştır, yeni bir şey yaratmadan, fakat iyi işleyen endüstriyel gerçeklerden soğuk kalpli elemanların birleşiminin alınması gibi: bir küp, bir Mickey Mouse, fotoğraf, ölçü, malzeme, renk ve anlam. Modernleşmenin basit biçimsel çözümleri ve teskin edici mesajları aynı zamanda sihirli imalarla, simya, avangart, yarı siyasi ve mistik ile birleştirilmektedir. Mistisizm benim ilgi alanım değil. Ben malzemenin potansiyeli hakkında daha çok bilgi sahibi olmak ve gücü ile ilgileniyorum, benim açımdan bakılırsa kimya, fizik, felsefe veya heykel ile ilgiliyim” açıklaması ile malzeme ile ilişkisini ve heykel yapım aşamasındaki duygularını ortaya koyuyor.


Tony Cragg, “Manipülasyon”, bronz, 250x220x220 cm., (Sanatçının izniyle, Fotoğraf: Antoine Mongodin/Musée du Louvre 2011, ADAGP, 2010).


Tony Cragg’ın 13 Haziran’a kadar Almanya Duisburg’taki MKM (Museum Kueppersmuehle für Moderne Kunst)’de izlenebilecek “Aklımdaki Şeyler” isimli retrospektif sergisinde ise sanatçının kariyerinin anahtar dönemlerine ait 50 heykel, çizimle ve grafik çalışmaları yer alıyor. 1.000 metrekarelik bir alanda açılan sergide, erken dönem çalışmaları, son dönem eserleri ile birlikte sergilenerek sanatçını tüm kariyeri gözler önüne seriliyor.

9 Nisan 1949 Liverpool, İngiltere doğumlu, Londra Kraliyet Sanat Akademisi mezunu Tony Cragg, 1977 yılından bu yana Almanya, Wuppertal’da yaşıyor. Cragg’ın sanat ile ilgilenmeye başlama hikâyesi de oldukça ilginç. Cragg iş hayatına Ulusal Lastik Üreticileri Araştırma Birliği’nde staj yaparak başladı. Sapma ile ilgili çizimler yaparken bir kız arkadaşı sanata biraz zaman ayırmasının iyi olacağını önerdi ve Cragg, kısa bir süre sonra kendini heykel yaparken buldu. Bir diğer kız arkadaşı, yine hayatının dönüm noktalarından biri. Kız Almandı ve 1977 yılında çalışmalarını tamamlamak için Wuppertal’a dönmeye karar verdiğinde, ileride eşi olacak kızın arkasından Cragg da gitti ve o zamandan buyana orada yaşıyor.


Tony Cragg, “Outspan”, 2008, bronz, 190x200x124 cm., (© VG Bild-Kunst, Bonn / Fotoğraf: Charles Duprat).


Sanatçının ayrıca İsveç’e bağlı Tjörn adasında bir stüdyosu bulunuyor. Cragg, heykel denemeleri ile oldukça farklı tipler keşfederek, çağdaş heykel sanatına çok önemli katkılarda bulundu. 1970’lerdeki erken dönem çalışmalarında daha çok atılmış inşaat malzemeleri, kullanılmayan ev araç gereçleri gibi objeleri kullanan Cragg, daha sonraları ahşap, bronz, mermer gibi geleneksel malzemeler tercih etmeye başladı. Fakat biçim repertuarını sürekli yenileyerek, insan vücuduna soyut yaklaşımı hayranlık düzeyine ulaştı. 1988 yılında Turner Prize’a layık görülen Cragg, aynı yıl İngiltere’yi Venedik’te temsil etti. 1994 yılında Kraliyet Sanat Akademisi’ne seçildi. 2002 yılında, iki yılda bir verilen Piepenbrock Heykel ödülünü, 2007 yılında ise heykel sanatına çok önemli katkılarından dolayı “Praemium Imperiale” ödülünü aldı. Cragg, 2008 Eylül’ünde, Wuppertal’da 20 büyük boyutlu eserinin yer aldığı bir heykel bahçesi açtı. Duesseldorf Kunstakademie’de ders veren sanatçı, 2009 yılında bu yana bu akademinin yöneticisi.


Tony Cragg, “Doğru Figür”, 2010, bronz, 185x76x81 cm., (Paris-Salzburg Galerie Thaddaeus Ropac’ın izniyle, Fotoğraf: Antoine Mongodin/Musée du Louvre 2011, ADAGP, 2010).


Tony Cragg, farklı malzeme ya da bitiş kullanarak her heykelinin üç ya da beş eşsiz versiyonunu yapıyor. Örneğin, bir heykeli fiberglas, bronz ya da paslanmaz çelik olabiliyor. Sonuç olarak her heykel versiyonu eşsiz görünüyor. Cragg, 1920’lerde inşa edilmiş tank ve askeri araç gereç onarım garajını stüdyo olarak kullanıyor. Sekiz yıl önce Rudolf Hoppe’nin restorasyonunu gerçekleştirdiği stüdyoda 20 kişi çalışıyor. Beş yönetici asistanının yanı sıra, marangoz, endüstriyel tasarımcılar ve seramikçiler gibi zanaatkâr ve sanatçılar çalışıyor. Cragg, heykellerinin çizimini hazırladıktan sonra, ekibi bu çizimlerin üç boyutlu eserlere dönüşmesinde yardımcı oluyor. Cragg, heykel yapımının her aşamasında yer almayı çok önemli buluyor. “Eğer heykelin yapım aşamasında bulunmazsanız, hissedemezsiniz, malzemeler üzerinden izleyeceğiniz yolu düşünemezsiniz” açıklamasını yapıyor.

Çağdaş sanat müzayedelerinde eserleri rekor fiyatlara alıcı bulan, birçok müze ve özel koleksiyonda eserleri bulunan Tony Cragg, sadece heykel yapmaya konsantre olmayı seviyor ve sanatçıyı Londra’da Lisson Galeri, New York’ta Marian Goodman, Duesseldorf’ta Konrad Fischer ve Paris’te Thaddaeus Ropac temsil ediyor. 

 

Tony Cragg, “Dirsek”, 2008, ahşap, 320x115x395 cm., Maybach’ın desteğiyle, (Paris-Salzburg Galerie Thaddaeus Ropac’ın izniyle, Fotoğraf: Antoine Mongodin/Musée du Louvre 2011, ADAGP, 2010).


TONY CRAGG’IN HEYKELLERİNİN YER ALDIĞI MÜZE VE KOLEKSİYONLAR

Saatchi Koleksiyonu, Londra

Arts Council of Great Britain, Londra

Musée national d'Art Moderne Georges Pompidou, Paris

Centre Reina Sofia, Madrid

Tate Gallery, Londra

Weltkunst Foundation, Londra

British Council, Londra

Union Bank of Switzerland

West Sussex Education Authority, Chichester

Werkstatt Kollerschlag, Viyana

Museum van Hedendaagse Kunst, Gent

Louisiana Museum, Danimarka

Kunsthalle, Zurih

Stedelijk Van Abbemuseum, Eindhoven

Fonds Regional d'Art Contemporain, Bourgogne, Dijon

Leeds City Art Gallery

Fonds Regional d'Art Contemporain, Rhone-Alpes, Lyon

Kunstmuseum Luzern, Lucerne

Nagoya City Art Museum, Nagoya

Art & Project, Amsterdam

Fundacion Caja de Pensiones, Madrid

The Rivendell Collection

 

Tony Cragg, “McCormack”, 2007, bronz, 117x130x75 cm., (Salzburg-Paris Galerie Thaddaeus Ropac’ın izniyle, © VG Bild-Kunst, Bonn / Fotoğraf: Charles Duprat).

KAYNAKÇA:

Robert Ayers, The AI Interview Tony Cragg, ArtInfo, 10 Mayıs, 2007.

Metinler: Tony Cragg, Christoph Brockhaus, Robert Kudielka, Christian Schneegass, Söyleşi: John Wood, “Tony Cragg: In and Out of Material”, Walther König, Köln, 2007.

Tony Cragg, “Cutting Up Material”, (www.tony-cragg.com).

Sarah Thornton, “Artists at work: Herr Cragg, Der sculptor boss”, The Economist, 4 Ağustos 2010.

Roderick Conway Morris, “Inventing a New Visual Language”, International Herald Tribune, 14 Ekim 2010, s.12. 

22 Kasım 2016 Salı

JAUME PLENSA BRINGS “THE WHITE FOREST” TO GALERIA SENDA

Jaume Plensa, White Forest (Duna), 2015, bronze with White patina, 196x103x103 cm, ed: 2/5.

Galeria Senda will present the work of one of the maximum advocates in the current sculpture scene. The sculptor from Barcelona presents a work of friendly confrontments: between dark and light, between the imprints of the past and the opening towards the future, between nature’s formations and man’s creation, and between the immensity of noise and the most intimate realms of silence. After more than five years without exhibiting in a gallery in Barcelona, Jaume Plensa presents his work at Galeria Senda for the first time with the solo show “El Bosc Blanc” (“The White Forest”), coinciding with the gallery’s 25th anniversary.

Besides being one of the maximum advocates in the current sculpture scene, Jaume Plensa is
known internationally for his dedication to art in public spaces. His works, which are found all over the world, vary between anthropomorphic sculptures, inanimate objects, and animalistic or organic forms. Some of his most interesting and distinguished projects are Crown Fountain (2004) at the Millennium Park in Chicago, and Breathing (2008), the memorial which decorated the outside of the BBC Broadcasting Headquarters in London.


Jaume Plensa, White Forest (Lou), 2015, bronze with White patina, 196x103x103 cm, ed: 2/5.
The solo show “El Bosc Blanc” exposes some of Plensa’s works with a different aesthetic and a smaller scale than what he usually crafts. These sculptures are the faces of young girls, molded in wood and then filled with bronze. This allows Plensa to demonstrate the texture of wood to bronze, and play with the fusion between what is organic and what man creates. The faces are then completed with a wooden base and finally, the sculpture is covered with a white patina, turning them into softer, calmer pieces with an air of purity. The artist will accompany these sculptures with an action of graphite drawings of young faces directly on the wall.


Jaume Plensa, View From White Forest exhibition.
 
Plensa’s sculptures are based on real faces. The young girl, whose nature is austere, thinks of
the past but also of the future, with an allusion to what is timeless. “They are always girls between 8 and 14 years old,” explains the artist, “that is when beauty changes at an incredible speed. They are in transit. They are not girls anymore, but they are not women yet”. The faces have their eyes closed to transmit spirituality and introspection more clearly. Therefore, it is understood that the interior – the wooden mold, bronze, or polished basalt – is the most organic, pure, and primordial part of the human being. “My intention has been to integrate untouchable concepts such as light, poetry, sound, and interiority, into something physical and palpable, capable of being caressed,” confesses the artist.

FURTHER INFO
Galeria Senda
Trafalgar, 32. 08010 Barcelona
+34 633 66 49 09
www.galeriasenda.com

@galeriasenda


Jaume Plensa, View From White Forest exhibition.

JAUME PLENSA’NIN “BEYAZ ORMAN” SERİSİ GALERIA SENDA’DA
Galeria Senda’nın Barselona’daki mekanında 17 Kasım 2016-21 Ocak 2017 tarikleri arasında günümüz heykel sanatının en güçlü isimlerinden Jaume Plensa’nın “Beyaz Orman” (El Bosc Blanc -The White Forest) serisi görülebilir.

Barselonalı heykeltıraş birbiriyle dost karşıtlıkları sunuyor: karanlık ve ışık, diziniz geçmiş izleri ve geleceğe yönelik açılış, doğanın formasyonları ve insan yaratımı, gürültü enginliği ve sessizliğin en mahrem krallıkları arasındaki ilişki… Barselona’da beş yıldan fazla bir süredir sergi açmayan Jaume Plensa, Galeria Senda’nın 25. Kuruluş yıldönümü nedeniyle “Beyaz Orman” serisini galeri mekanına taşımış.  


Jaume Plensa, View From White Forest exhibition.
1955 Barselona doğumlu Jaume Plensa, Llotja School of Art and Design ve Sant Jordi School of Fine Art’ta eğitim almış. Heykel sanatının en güçlü isimlerinden Jaume Plensa, özellikle kamusal alanda sergilediği heykelleriyle uluslararası bir üne sahip. Dünyanın farklı köşelerinde karşılaşabileceğiniz heykeller, antropomorfik heykeller, cansız nesneler ve hayvansı veya organik formlar gibi geniş bir çeşitliliğe sahiptir. Chicago Millennium Park’taki “Crown Fountain” (2004), Londra’daki BBC Merkez Binasının önünde yer alan “Breathing” (2008) öne çıkan ilginç çalışmalarından bazıları.


Jaume Plensa, View From White Forest exhibition.
Sanatçı, Barselona Galeria Senda’daki “Beyaz Orman” sergisinde faklı bir estetiğe sahip ve daha küçük boyutlu çalışmalarını sergiliyor. Genç kız yüzlerinin ele alındığı heykeller, önce ahşap kalıp ile hazırlanıp, bronz ile doldurulmuş. Plensa, böylece ahşabın dokusunu, bronz ile gösterebiliyor; organik ve insan yapımı malzemelerin karışımıyla istediği şekilde oynayabiliyor. Daha sonra yüzler, ahşap bir kaide üzerine yerleştiriliyor, daha sonra beyaz patina ile kaplanan heykeller daha yumuşak, saf bir atmosfere sahip sakin parçalar haline geliyor. Plensa’nın heykellerinin temelini gerçek yüzler oluşturuyor. Sergide heykellere, genç yüzlerin, duvardaki Grafit çizimleri eşlik ediyor.

BİLGİ İÇİN
Galeria Senda
Trafalgar, 32. 08010 Barcelona
+34 633 66 49 09
www.galeriasenda.com
@galeriasenda


Jaume Plensa, “Isabella”, 2014, Basalt.