23 Ekim 2023 Pazartesi

“Gelecek Hatıraları” ve “Tam Yerinden: İstanbul’a Panoramik Bakışın Tarihi” Sergileri Pera Müzesi’nde

        "Gelecek Hatıraları" sergisi / Metehan Törer Yeryüzüne Doğanlar, 2023. Seramik yerleştirme. Değişken boyutlarda.             Sanatçının izniyle (Fotoğraf: İbrahim Karakütük).


Suna ve İnan Kıraç Vakfı Pera Müzesi, 2023 sonbaharını iki yeni sergiyle karşılıyor. Müzenin Kütahya Çini ve Seramikleri Koleksiyonu’nu oluşturan Suna Kıraç’ın anısına düzenlenen Gelecek Hatıraları sergisi hafıza ile gelecek tahayyülleri arasındaki bağları araştırırken; İstanbul’un temsil tarihini yeni perspektiflerle değerlendirmeyi amaçlayan Tam Yerinden başlıklı sergi ise Barker, Gudenus, Schranz, Melling, Dunn, Robertson gibi İstanbul’a panoramik bakan sanatçıların eserleriyle gündelik nesnelerin bir araya getirilmesiyle oluşturulmuş bir seçkiyi sanatseverlerin ilgisine sunuyor. Pera Müzesi’nin yeni sergileri Gelecek Hatıraları ve Tam Yerinden: İstanbul’a Panoramik Bakışın Tarihi, 26 Ekim 2023 25 Şubat 2024 tarihleri arasında ziyaret edilebilir.


"Gelecek Hatıraları" sergisi / Adriana Varejão, Tuvaller Üzerine Karo Seramik Döşeme, 1999. 45 tuvalden oluşan tuval üzerine yağlı boya yerleştirme. Değişken boyutlarda. Sanatçı ve Monica ve Oded Goldberg Koleksiyonu izniyle.


Geçmişi gelecekle birlikte düşünmenin yolları

Pera Müzesi’nin sonbaharda izleyici karşısına çıkacak yeni sergilerinden Gelecek Hatıraları, nesnelerin yardımıyla hatırlananlara odaklanırken güncel yapıtlar aracılığıyla hafıza ile gelecek tahayyülleri arasında kurulan bağları araştırıyor. Dört bölümden oluşan serginin “Motiflerin Hatırlattıkları” başlıklı bölümünde seramik bezemelerinde kullanılan motiflerden yola çıkan yapıtlar bir araya getirilirken; “Nesnelerin Hafızası” bölümünde hikâyeler seramik nesneler aracılığıyla anlatılıyor. Serginin “Bölgenin Hafızası” başlıklı bölümünde mekânsal müdahaleler ve mekâna özgü yerleştirmeler sunulurken; “Geleceği Hatırlamak”ta spekülatif nesneler, video ve fotoğraflar aracılığıyla geleceğin hafıza nesneleri bir araya getiriliyor.

Pera Müzesi’nde sergilenen Kütahya Çini ve Seramikleri Koleksiyonu’nu oluşturan Suna Kıraç’ın anısına düzenlenen ve küratörlüğünü Ulya Soley’in yaptığı Gelecek Hatıraları sergisinde, belli bir yer ve zamanı hatırlatan veya koleksiyonu yapılan nesnelerin kültürel ve sembolik değeri ve anlamı, kişisel yolculuklarla bölgenin hafızasını birbirine örüyor. Geçmişe nostaljik bir bağlılık yerine geleceği nasıl hatırlayacağımız hakkında düşünmeyi öneren sergi, hafızanın gelecek odaklı işlevlerini düşünmemizi sağlıyor.


        "Gelecek Hatıraları" sergisi / Oddviz, Voronoi, 2020. Tek kanallı 4K video, 3’30’’ Sanatçının izniyle.


Gelecek Hatıraları’nda eserleri sergilenen sanatçılar arasında Adriana Varejão, Aslı Çavuşoğlu, Bilal Yılmaz, Burçak Bingöl, Candice Lin, Deniz Eroglu, Elif Uras, Francesco Simeti, Jorge Otero-Pailos, Livia Marin, Metehan Törer, Neven Allgeier, Oddviz, Skuja Braden, Taner Ceylan, Volkan Aslan, Yasemin Özcan ve Zsófia Keresztes yer alıyor.


    "Tam Yerinden" sergisi / Joseph Warnia-Zarzecki, Dolmabahçe Sırtlarında Kahve, 19. yüzyıl sonu, 68 x 98 cm, Suna ve         İnan Kıraç Vakfı Oryantalist Resim Koleksiyonu.


İstanbul panorama tarihinin neresinde duruyor?

İstanbul’un temsil tarihini panoramik resim ve fotoğraflar üzerinden yeni perspektiflerle değerlendirmeyi amaçlayan Tam Yerinden: İstanbul'a Panoramik Bakışın Tarihi sergisi, “panorama” formunun geçmişini eleştirel bir çerçevede, farklı boyut ve bağlamlarıyla ele alıyor. Küratörlüğünü Çiğdem Kafescioğlu, K. Mehmet Kentel ve M. Baha Tanman’ın yaptığı sergi, merkezine 19. yüzyıl panoramalarını ve panoramik imgelerini almakla birlikte, izleyiciyi panoramik bakışın erken modern döneme uzanan tarihini ve İstanbul’un bu tarih içerisindeki konumunu yeniden düşünmeye davet ediyor.

Panoramik görüntülerin üretim ve tüketimindeki katmanlı ilişkileri irdelerken görüntülerin farklı izleyici kitleleri arasında dolaşımını, algılanma şekillerini, yüzyıllar içinde yaygınlık kazanmış farklı medyalar arasındaki bağlantılarını da sorgulayan sergide, daha önce hiç teşhir edilmemiş ve yayımlanmamış erken 19. yüzyıl panoramalarından bir eser de ilk kez gün yüzüne çıkıyor. İstanbul’a panoramik bakan Barker, Gudenus, Schranz, Melling, Dunn, Robertson gibi sanatçıların eserlerinden bir seçkinin bir araya geldiği sergi, panoramaların yangın felaketlerinden sanayileşmeye, İstanbul tarihinin farklı unsurlarını belgelemekte nasıl kullanıldığını da ortaya koyuyor.

 

Bu temsil biçiminin Osmanlı dünyasında ve Avrupa’daki dolaşımını, resim, baskı ve fotoğraf dışında, efemera ve arşiv belgelerinin de dahil olduğu bir malzeme seçkisi üzerinden okuyan sergiye; kent, mimarlık, sanat, fotoğraf ve modern tüketim tarihlerini panoramik imgeler çerçevesinden yeniden okumayı amaçlayan makalelerin yer aldığı kapsamlı bir katalog eşlik ediyor. Kataloğun yazarları arasında Ahmet A. Ersoy, Namık Günay Erkal, Erkki Huhtamo, Tarkan Okçuoğlu ve A. Hilal Uğurlu bulunuyor.


Pera Müzesi Salı’dan Cumartesi’ye 10.00-19.00, Pazar günleri 12.00-18.00 saatleri arasında gezilebilir. Cuma günleri “Uzun Cuma” kapsamında 18.00-22.00 arası tüm ziyaretçiler, Çarşamba günleri ise “Genç Çarşamba” kapsamında tüm öğrenciler müzeyi ücretsiz ziyaret edebilir.

20 Ekim 2023 Cuma

“Formların Sıra Dışılığı” İsimli Heykel Sergisi Galeri ARK’ta

Alper Bıçakçıoğlu.


Galeri ARK, 12 Ekim - 14 Kasım tarihleri arasında sanatçı Ahmet Aydın Atmaca, Alla Güner, Alper Bıçaklıoğlu, Esin Aykanat Avcı, Kadiye İnal, Loya Kader Öztürkmen, Pınar Marul ve Seda Boy’un katıldığı “Formların Sıra Dışılığı” başlıklı karma heykel sergisine ev sahipliği yapıyor. Küratörlüğünü Dr. Feride Çelik’in yaptığı sergiyi, Çelik şu cümlelerle özetliyor; “Heykel sanatı tarihi sürecinde sanatçılar ve insanlık tarafından kullanılan en yaygın anlatım biçimi olmuştur. Bu sanat türü dinler tarihi ve bilimsel gelişmelere bağlı olarak da yeniden şekillenmiş, değişim ve dönüşüme uğramıştır.


Ahmet Atmaca.


Heykel üretme sürecinde malzemeler eserlerin anlamlarını ifade etmede ve etkilemede daha güçlü bir faktör iken, ilerleyen zamanlarda formların önem kazanmaya başladığı görülür. Malzemenin araç, formların ise eseri anlatmada ve yücelterek farklı bir ortama sürüklemede daha etkin ve yetkin olduğu söylenebilir. Sanat tarihinde en çok rastlanılan ve kullanılan bronz, altın, granit, mermer, abanozya da fildişi gibi ekonomik anlamda değeri olan malzemeler, sanatçıları giderek teknik ve yaratıcılık anlamında kısıtlı bir ortama sürüklemiş; 18. ve 19. yüzyıllarda Avrupa’da yaşanan sanayi devrimi sonrası üretim teknikleri değişmiş, medya ve kitle iletişim araçları devreye girmiştir. Bu yeni vasıtalar reklamcılık ve grafik sanatlarının popülerleşmesine neden olmuştur. 20. yüzyılın başlarında ise Almanya’da ortaya çıkan Bauhaus ekolü ile sanat ve tasarım dünyası bir araya gelmiş, sanat ve zanaat ilişkisi doğmuştur. 1950’li yıllarda ise Amerika’da ve İngiltere’de yaşanan toplumsal dönüşümle popüler toplum kültürüne hizmet eden Pop Art akımı ortaya çıkmıştır.


Alla Güner.


Sanatta yaşanılan bu değişim ve dönüşüm heykel sanatını farklı bir ortama taşır. Alışılagelmiş formlar yerini giderek sıra dışı formlara bırakır. Artık günümüzde de sıklıkla karşılaştığımız görsel imajlar da algımızı değiştiren asamblaj, kurgu, montaj ve kolaj gibi pek çok teknik kullanılmaktadır. Burada temel amaç nesneye kendi anlamı dışında farklı anlamlar yükleyebilmektir.

Sergide yer alan tüm sanatçılar da kullandıkları malzeme çeşitliliği ile günümüzün teknolojisini birleştirmişler ve ortaya bambaşka bir söylem katmışlar. Dijitalleştirmenin kolaylaştırıcı etkisi ve yaratıcılıklarında sınırsızlığı sağlamasıyla sergide görülen tüm heykel çalışmaları sıra dışı formlara dönüşmüş.

 

Bilgi İçin:

Galeri ARK

Adres: Cemil Topuzlu Caddesi Kaya Apt. No:49, (Büyük Kulüp karşısı)

İstanbul - Kadıköy

Tel: 0(216) 369 49 00

Pzts-Cmts 11:00-19:00

 

17 Ekim 2023 Salı

Tufan Baltalar’ın “Evsel Şeyler” başlıklı sergisi Haliç Sanat Fener Evleri 1’de

Tufan Baltalar.


Tufan Baltalar’ın “Evsel Şeyler” başlıklı sergisi, İBB tarafından restore edilip şehrin yeni yaşam alanlarından birine dönüşen Haliç Sanat Fener Evleri 1’de 19 Eylül - 31 Ekim 2023 tarihleri arasında sanatseverler ile buluşuyor. İBB Miras tarafından gerçekleştirilen kapsamlı restorasyon çalışmalarının ardından kültür sanat odaklı yaşam alanları olarak şehre kazandırılan Haliç Sanat Fener Evleri, yeni etkinliklerle şehre nefes aldırmaya devam ediyor. Pilot Galeri sanatçısı Tufan Baltalar’ın “Evsel Şeyler” başlıklı sergisi 19 Eylül’de Haliç Sanat Fener Evleri 1’de sanatseverler ile buluşuyor.


Tufan Baltalar.


Sanatçının sergi kapsamında ilk kez görülecek, seramik, yağlı boya, kağıt gibi farklı malzemelerle ürettiği çalışmaları, bireysel parçalardan oluşan bütüncül bir enstalasyon sunuyor. Sanatçının çağdaş seramik sanatının sınırlarını zorladığı eserleri, yeni deneylerin heyecan verici yönlerini göstermeye aday. Malzemenin kendisini/doğasını merkeze alan sanatçının bugüne kadarki üretimlerinin bir devamı olduğu kadar yenilikçi yönlerini de göstermeyi hedefleyen sergi; binlerce yıldır evlerimizde kullanılan tabakların/çömleklerin ötesinde seramiğe ait yeni bir perspektif sunmayı hedefliyor.

Tufan Baltalar’ın güncel seramik işleri, sanatçının disiplinlerarası pratiği boyunca düşsel ancak gerçekçi bir hassasiyetle parça parça inşa ettiği dünyanın devamı niteliğinde. Sanatçının üretimleri “kişi”yi ve kişinin dünya üzerindeki deneyimi üzerine düşünmeye, bunları insanın doğayla ilişkisi bağlamında tekrar incelemeye davet eder. Baltalar kişisel deneyiminin izini sürerken, üzerine eğildiği meselelerdeki kolektif ve toplumsal ortaklığı keşfeder.


Tufan Baltalar.


Çalışmalarına alışılmış olarak nitelendirilebilecek seramik formlarını araştırarak başlayan sanatçı, pratiğinin belirleyici özelliklerinden olan deneysel tutumunu bu tekniğe de taşır. Figürler ve temsiller tabakların yüzeyindeki iki boyutlu doğalarını bırakarak alanda yer kaplamaya başlarlar. Seramik yüzey bir tuval olmaktan çıkarak işlevini bir kaide veya başlı başına bir heykel olmaya bırakır. Tabakların içinden türeyen bitkiler, su yüzeyine çıkmış gibidir. İlerleyen işlerde bitkisel figürler yavaş yavaş tabak formundan uzaklaşarak kendi bağımsızlıklarını ilan eder hale gelirler. Doğanın varlığı insandan bağımsız temsil edilebilir, peki ya insanın?


Tufan Baltalar.


İnsan temsillerini kendinden yola çıkarak ortaya koyan sanatçının niyeti otobiyografik bir yaklaşımdansa, kent-doğa çatışmaları arasında var olan bireyin deneyimine dair bir referans noktası ve içe dönük bir araştırma olarak görülebilir. Baltalar’ın seramik heykellerinde insan figürleri bitkisel motifler tarafından sarmalanmış, belki de hatta ele geçirilmiş vaziyettedir. Bu ele geçirilme sahnelerinde bireyin karşı koyma teşebbüsünden ziyade boyun eğmesi söz konusudur. Figürlerin yüzlerine huzurlu bir kayıtsızlık ifadesi sirayet eder; insan uzun çatışmalar ve yoğun hasret sonrasında doğaya, evine dönmüş, kendini ona adeta teslim etmiştir.

Haliç Sanat: Fener Evleri

18. yüzyıl İstanbul sivil mimarisinin en özgün örnekleri arasında yer alan tarihî Fener Evleri, dönemin sosyo-kültürel statüsünü yansıtmaları bakımından da ayrı bir önem teşkil ediyor. İBB Miras’ın evrensel koruma ilkeleri doğrultusunda gerçekleştirdiği restorasyon çalışmalarının ardından yeni yaşam alanlarına dönüşerek İstanbullulara açılan Fener Evleri, “Haliç Sanat” adıyla kültür sanatın dönüştürücü gücünü Haliç kıyılarına taşıyor. Sergi galerileri işleviyle yeniden kent hayatının bir parçası olan Haliç Sanat1, Haliç Sanat 2 ve Haliç Sanat 3 ile Cibalikapı’dan başlayıp Sveti Stefan Kilisesi’ne kadar uzanan sahil şeridi boyunca devam etmesi planlanan kültür rotasının ilk adımları hayata geçmiş bulunuyor.

Ziyaret Saatleri:

Pazartesi günleri hariç her gün 10.00-18.00

Ziyaret ücretsizdir.

Zeyrek Çinili Hamam 13 Yıllık Restorasyon Sürecinin Ardından Kapılarını Kalıntıların Şifası (Healing Ruins) Sergisi ile Açtı

    Mehtap Baydu, The Distance Between Me And Everything Else, 2017, Polyester cast 180 x 127 cm, exhibited as part of        Healing Ruins at Zeyrek Çinili Hamam. Photograph, Hadiye Cangökçe.


5 Kasım tarihine kadar devam edecek olan sergi, Mimar Sinan’ın bu önemli kültür mirasını hamam olarak kullanılmadan önce deneyimlemek ve ücretsiz görmek için son şans! Adını UNESCO Dünya Mirası Listesi'ndeki tarihi Zeyrek semtinden alan Zeyrek Çinili Hamam, The Marmara Grubu’nun 13 yıl süren kapsamlı restorasyon çalışmalarının ardından Zeyrek Çinili Hamam Müzesi, tarihi Bizans sarnıçları ve etkinlik-bahçe alanları ile açıldı.

Zeyrek Çinili Hamam kapılarını, ilhamını arkeolojik bir kazıya dönüşen 13 yıllık restorasyon sürecinden alan, küratörlüğünü Anlam de Coster’in üstlendiği Kalıntıların Şifası (Healing Ruins) sergisi ile açtı. 5 Kasım tarihine kadar devam edecek olan sergi, bu önemli kültür mirası işleyen bir hamam olmadan önce son kez ve ücretsiz olarak geniş kitlelerle buluşturuyor. Hamamın içinde gerçekleşen Kalıntıların Şifası (Healing Ruins) sergisiyle, ziyaretçiler bu tarihi yapıyı ücretsiz olarak gezme ve hamamın her bir bölümünü sanatla deneyimleme fırsatı buluyor.


Candeğer Furtun, Applause, 2010, Ceramic Each of 33 sculptures 31 x 11 x 6,5 cm, 27 x 9 x 7 cm, exhibited as part of Healing Ruins at Zeyrek Çinili Hamam. Photograph, Hadiye Cangökçe.


Eşsiz mimarisini geniş kitlelerle buluşturmak hedefiyle bir sergiyle açılan Zeyrek Çinili Hamam, serginin ardından ısıtılacak ve Mart 2024 itibariyle yeniden hamam olarak hizmet vermeye başlayacak. Ziyaretçiler, kadınlar ve erkekler için ayrı bölümleri olması nedeniyle 'çifte hamam' olarak bilinen tarihi hamamda geleneksel yıkanma ve arınma deneyiminin tadını çıkarabilecekler.

Osmanlı Donanması'nın Kaptan-ı Deryası Barbaros Hayreddin Paşa tarafından yaptırılan ve 1530-1540 yılları arasında Osmanlı İmparatorluğu kültürel ihtişamının zirvesindeyken Mimar Sinan tarafından inşa edilen Zeyrek Çinili Hamam, özgün mimarisine ve tarihi dokusuna sadık kalınarak özenle restore edildi. Restorasyon çalışmaları sırasında iki asırdan fazla bir süredir sıva altında kalmış olan 18. ve 19. yüzyıl duvar resimleri de dahil olmak üzere hamamın birbirinden etkileyici gizli hazineleri gün yüzüne çıkarıldı.


Elif Uras, Chamber of whispers, 2023, An installation of three sculptures in Muğla marble Sitting Bather, 96 x 88 x 53 cm, exhibited as part of Healing Ruins at Zeyrek Çinili Hamam. Photograph, Hadiye Cangökçe.


Zeyrek Çinili Hamam, hamamların geçmişteki sosyal işlevlerini ve toplumu bir araya getirme fonksiyonlarını günümüz bakış açısıyla ele almayı ve geleneksel hamam kültürünü yaşatmayı hedefliyor. Bu nedenle hamamlar ısıtılmadan hemen önce, tarihi hamamın iç bölümleri ve Bizans sarnıçlarında gerçekleşen güncel sanat sergisi Kalıntıların Şifası (Healing Ruins) ile bu birleştirici işlevi sürdürmeyi planlıyor. 5 Kasım 2023’e kadar devam edecek olan sergi, mekanın hamam olarak kullanımından önce tarihi yapıyı son kez ve ücretsiz deneyimleme şansı sunuyor. Üstelik, sergi vesilesiyle ziyaretçiler, hamamın her bir bölümünü keşfetme ve mimari detayları inceleme fırsatı bulacak. Zeyrek Çinili Hamam’da kültür-sanat etkinlikleri Bizans sarnıçlarında ve Zeyrek Çinili Hamam Müzesi ile bahçesinde, hamam ısıtıldıktan sonra da devam edecek.

Küratörlüğünü Anlam de Coster'in üstlendiği Healing Ruins (Kalıntıların Şifası) sergisi, hamamın özenli bir arkeolojik bir kazıya dönüşen 13 yıllık restorasyon sürecinden ilham alıyor. Türkiye ve yurtdışından 22 sanatçıya yer veren ve mekâna özgü yeni yapıtlar da içeren sergi, tarihi kalıntıların keşfi ve onarımı sırasında açığa çıkan katmanların, bizi bireysel ve toplumsal düzeyde dönüştürebilme olasılıklarını araştırıyor.


Zoë Paul, Eyes wide sees infinite lives, 2023 Hand rolled raku fired ceramic beads, glass, pearl, brass, silver, nylon coated steel cable 205 x 270 x 1.5 cm, exhibited as part of Healing Ruins at Zeyrek Çinili Hamam. Photograph, Hadiye Cangökçe.


Sergiye katılan sanatçılardan Francesco Albano, Adrian Geller, Alice Guittard, Başak Günak, Maryam Hoseini, Ahmet Doğu İpek, Lara Ögel, Zoë Paul, Daniel Silver, Panos Tsagaris, Ezgi Türksoy ve Elif Uras hamamın tarihine, mitolojisine ve mimarisine yanıt veren, mekâna özgü yeni işler üretti. Sergide ayrıca Erol Akyavaş, Mehtap Baydu, Hera Büyüktaşcıyan, Dorothy Cross, Candeğer Furtun, Cecilia Granara, Renée Levi, Maude Maris, Ayça Telgeren ve Marion Verboom’un yapıtları da yer alıyor.

Bireysel ve kolektif bellek kalıntılarını gün yüzüne çıkaran sanatçılar, psikanalizden simyaya uzanan pek çok referansla Zeyrek Çinili Hamam’ı zihinsel kazı alanlarına dönüştürüyorlar. Zaman içerisinde kaybolan ve unutulan efsaneler, fısıltılar, yankılar, şiirler, tenler, ritüeller, çiniler, devşirme malzemeler, mimari öğeler, semboller, sırlar, aşklar, kutlamalar, sohbetler, acılar, umutlar ve hayaletler bu sergide heykeller, resimler, çizimler, fotoğraflar ve yerleştirmelere konu oluyor.

 

Daniel Silver, Guy, 2016 HA4 Adel Rootstein mannequin, Statuario marble, steel, plaster, scrim 190 x 70 x 60 cm, exhibited as part of Healing Ruins at Zeyrek Çinili Hamam. Photograph, Hadiye Cangökçe. Daniel Silver, Jonny, 2016 X5 Adel Rootstein mannequin, Statuario marble, steel, plaster, scrim 195 x 42 x 62 cm, exhibited as part of Healing Ruins at Zeyrek Çinili Hamam. Photograph, Hadiye Cangökçe. Daniel Silver, Lilia and Wade, 2016, Adel Rootstein mannequins, Portoro marble, Statuario marble, plaster, scrim, paint, 173 x 66 x 44 cm, 191 x 70 x 45 cm, exhibited as part of Healing Ruins at Zeyrek Çinili Hamam. Photograph, Hadiye Cangökçe. Daniel Silver, Sandy, 2016 BB4 Adel Rootstein mannequin, Statuario marble, steel, plaster, scrim 183 x 80 x 50 cm, exhibited as part of Healing Ruins at Zeyrek Çinili Hamam. Photograph, Hadiye Cangökçe. Daniel Silver, Tracy Leigh, 2016 TL4 Adel Rootstein mannequin, Statuario marble, steel, plaster, scrim 177 x 48 x 37 cm, exhibited as part of Healing Ruins at Zeyrek Çinili Hamam. Photograph, Hadiye Cangökçe.


    Hera Büyüktaşcıyan, Dünyanın Labirenti Kalbin Cenneti, Hera Büyüktaşcıyan, Film 17’16’’, Prag - Istanbul, 2022, Kalıntıların Şifası sergisi, Zeyrek Çinili Hamam. Fotoğraf, Hadiye Cangökçe.


Zeyrek Çinili Hamam Müzesi İle Tarihe Yolculuk

Hamamla eş zamanlı olarak açılan Zeyrek Çinili Hamam Müzesi ziyaretçilerini Roma, Bizans ve Osmanlı dönemini kapsayan tarihi bir yolculuğa davet ediyor. Ziyaretçiler, dijital etkileşimli deneyimler aracılığıyla 16. yüzyıla yolculuk yapabilecek ve hamamın 360 derecelik İznik Çinileriyle kaplı özgün görünümünü keşfedebilecekler. Müze’nin içinde yer alan dijital alanlarda ziyaretçiler, kazılarla bulunan çini parçalarından ve yurtdışında çinilerimize sahip olan müzelerle yapılan çalışmalardan yola çıkarak tamamlanan 37 farklı desenin tamamını görebiliyorlar.

Aynı zamanda müze ziyaretçilerini, hamam ritüeli ile özdeşleşmiş havlular, taslar, değerli metaller ve sedeflerle süslenmiş nalınlar gibi tarihi hamam objelerini içeren özenle hazırlanmış seçkinin yanı sıra hamamın Mimar Sinan tarafından tasarlanmış dahiyane su ve ısıtma sistemlerini açıklayan şema ve maketleri de keşfetmeye davet ediyor.

 

  Francesco Albano, Whirlpool, 2014, Balmumu, polyester reçine, yastıklar, halat 50 x 37 x 115 cm, Kalıntıların Şifası sergisi, Zeyrek Çinili Hamam. Fotoğraf, Hadiye Cangökçe.


Gizemli Sarnıçlar

Zeyrek Çinili Hamam, restorasyon çalışmaları sırasında keşfedilen Bizans dönemine ait sarnıçlara da ev sahipliği yapıyor. Ziyaretçiler, hamamın inşaatı sırasında Barbaros Hayreddin Paşa’nın kadırga köleleri veya levendleri tarafından duvarlara çizilmiş olabileceği düşünülen kadırga figürlerinin keşfedildiği yeraltı Bizans sarnıçlarını gezebiliyor. Sarnıçlar, hamam eski işlevine kavuştuktan sonra da, farklı disiplinlerden sanatçıların mekâna özgü yerleştirmelerine sahne olmaya devam edecek.

Zeyrek Çinili Hamam’ın Yeni Dönemi

Kalıntıların Şifası sergisinin sona ermesinin ardından, Zeyrek Çinili Hamam yeniden ısıtılacak ve Mart 2024'ten itibaren ziyaretçilere geleneksel bir Osmanlı hamamı deneyimi sunacak.

Ayrıntılı bilgi için Zeyrek Çinili Hamam sosyal medya hesapları takip edilebilir.

zeyrekcinilihamam.com I @zeyrekcinilihamam

Adres: Zeyrek, İtfaiye Cd. No:44, 34083 Fatih/İstanbul

The Marmara Grubu Hakkında

1966 yılında kurulan The Marmara Group, inşaat, gayrimenkul geliştirme ve konaklama alanlarında faaliyet gösteren uluslararası, özel bir gayrimenkul yatırım şirketidir. Firma, dünya çapında 10 lokasyona sahip lüks bir otel markası olan The Marmara Hotels'in sahibi ve işletmecisidir. The Marmara Group ayrıca, İstanbul Boğazı kıyısında yer alan ve 19. yüzyıldan kalma bir sarayın kalıntıları içinde inşa edilen çok amaçlı muhteşem bir etkinlik alanı olan İstanbul'daki Esma Sultan Yalısı'nın restorasyonunu da üstlenmiştir.

Proje ortakları

Mimari Tasarım: KA-BA

İnşaat firması: Dako İnşaat

Sergi ve Mekan Tasarımı: Atelier Brückner

Peyzaj Tasarımı: DS Mimarlık

12 Ekim 2023 Perşembe

Aramis Kalay’ın “Streetwise Istanbul” Projesi İrlanda’da Sergileniyor

                                        Fotoğraf: Aramis Kalay, Beyoğlu'ndan bir görünüm.



“Streetwise İstanbul” projesi, Aramis Kalay’ın fotoğrafları ve Meghan Nuttall Sayres’in metinleri eşliğinde İrlanda’nın Mullingar, Westmeath şehrinde County Arts Office Gallery’de, 19 Ekim-10 Kasım 2023 tarihleri arasında sergileniyor. 
İstanbul’un sokaklarında “Ötekini Kendi Gibi Görme” fikrinden yola çıkarak hazırlanan sergi, insan hikâyelerinin fotoğraflarından oluşuyor. Projenin ilk tohumlarını 1985’den beri birçok kez Türkiye’ye gelen Meghan Nuttall Sayres attı.


                                Fotoğraf: Aramis Kalay, Emirgan'da kestane satıcısı Hakkı bey.



“Streetwise İstanbul” sergisi, İstanbullu fotoğrafçı Aramis Kalay ile Amerikalı yazar Meghan Nuttall Sayres’in halktan insanların sözleri ve görüntülerini içeriyor. Alıntılar ve anekdotlarla sokak satıcıları, zanaatkarlar, metro müzisyenleri ve diğerlerinin gönüllerinden ve zihinlerinden geçenlerden ipuçları sunuyor. 
“Streetwise İstanbul” projesi daha önce ABD’nin Spoken şehrinde Saranac Art Project Gallery’de, 6-28 Mart 2020 tarihlerinde ve ABD Kuzey Carolina'da kuruculuğunu Nobel Kimya Ödülü sahibi Prof. Aziz Sancar ve eşi Gwen Sancar'ın yaptığı Chapel Hill şehrindeki Sancar Türk Kültür ve Topluluk Merkezi'nde 2021 yılında sergilendi.

 

                                    Fotoğraf: Aramis Kalay, Fatma Ayran (sedefkar Küçük Ayasofya'da).


İrlanda’daki “Streetwise İstanbul”, Aramis Kalay’ın 15. fotoğraf sergisi. İlk kişisel sergisini Paris’te açan Aramis Kalay İstanbul, Ankara, Bursa, Antalya gibi birçok şehirde fotoğraflarını sergiledi. Fransa Ulusal Kitaplık (Bibliotheque National de France) fotoğraf koleksiyonuna “Gölgeler” konulu 21 eseri alınan Kalay, İrlanda’daki ilk sergisini County Arts Office Gallery açıyor. Kalay ve Sayres’in bir araya gelmesi ise Güneştekin Sanat Merkezi’nin uluslararası sergiler koordinatörlüğünü yürüten ortak arkadaşları Deniz Aral’ın aracılığı ile gerçekleşti. İstanbul sokaklarında yapılan bu çalışmaya Alara ve Tuana Çelik çevirmenlik yaparak katkıda bulundular.

“Streetwise İstanbul” ekibi üç yıla yayılan bir sürede Boğaz’ın iki yakasındaki mahalleleri keşfederken, İstanbul sakinleri hakkında geniş bilgi edindiler. Meghan Nuttall Sayres ve Aramis Kalay bu serginin ABD ve Avrupa’nın birçok şehrinde gösterilerek Batılıların, Yakın ve Ortadoğu’da yaşayan insanlara karşı oluşan önyargıların aşılması umudundalar.

Sergide, İstanbul ve İstanbulluların portrelerinden oluşan 30 fotoğraf yer alıyor. 

BİLGİ İÇİN:

Meghan Nuttall Sayres: meghansayres1@gmail.com

Aramis Kalay: aramiskalay@yahoo.com


                                                Varol Tartan (Emirgan-Kanlica arası deniz taksi).




10 Ekim 2023 Salı

Nazlı Pektaş’ın Küratörlüğünü Üstlendiği “Sanayiden Manzaralar” Sergisi Summart’ta

        Mahmut Aydın, “İzler”, 2023, Karton, Değişken ölçüler, Sanayiden Manzaralar Sergisi, Summart.


Seyrantepe Sanayi Mahallesi’nde atölyeleri olan sanatçıların üretimlerini Nazlı Pektaş küratörlüğünde bir araya getiren “Sanayiden Manzaralar” isimli karma sergi Summart’ta açıldı. Sergi, 5 Ekim - 30 Kasım 2023 tarihleri arasında izlenebilir.

Seyrantepe Sanayi Mahallesi, kent belleğinde yan sanayi ve tamir servisleriyle bilinse de aynı zamanda yıllardır İstanbul’da birçok sanatçının yaratıcı üretimlerini gerçekleştirdikleri atölyelerin adresi. Sanatla endüstriyel üretimin giderek sentezlendiği hibrit bir bölgeye dönüşen Seyrantepe Sanayi Mahallesi’nde yer alan Summart, “Sanayiden Manzaralar” sergisi ile atölyeleri bu bölgede yer alan sanatçılardan Mahmut Aydın, Can Aytekin, Mahmut Celayir, Antonio Cosentino, Ahmet Elhan, Leyla Emadi, İnci Furni, Aynur Önürmen, İrfan Önürmen, Kemal Seyhan, Rüçhan Şahinoğlu ve Demet Yalçınkaya’nın serginin kavramsal çerçevesine uygun olarak üretilmiş yeni eserlerini kapsayan bir seçkiye yer veriyor.


Mahmut Celayir, “Toplayıcılar”, 2023, Tuval üzeri yağlıboya, talaş ve kâğıt, 200 x 300 cm, Sanayiden Manzaralar Sergisi, Summart.


“Sanayiden Manzaralar”, 12 sanatçının atölyelerine adres olarak seçtiği bölgeyle girdiği teması takibe alıyor ve bu teması “manzara” ile birleştirerek izleyiciyi sanayi ile birlikte düşünmeye davet ediyor. Söz konusu “manzara”, sergide hem kendisi olarak varlık gösterirken hem de güçlü bir metafor olarak karşımıza çıkıyor. İlhamını, atölyeleri sanayi bölgesinde yer alan sanatçılardan alan sergide yer alan eserler, sanatçıların sanayi bölgesini üretim yeri olarak seçme sebebinden başlayarak, bölgenin tarihine, bugününe, içinde yaşayan, çalışan, emek veren tüm sanayi bölgesi manzaralarına ışık tutuyor.

Serginin küratörlüğünü üstlenen Nazlı Pektaş, serginin tematik çerçevesini, “Sanatçıların sanayi bölgesinin sokaklarından, derinlerinden, duvarlarından, kokusundan, sesinden, bağırsaklarından, gökyüzünden, sakladıklarından / gösterdiklerinden, biriktirdiklerinden / püskürttüklerinden ve içinden / dışından, kendilerinde kalanı gösterdikleri bir sergidir” şeklinde yorumluyor.


Leyla Emadi, “RANTİSTAN”, 2023, Beton, demir, 30 x 165 x 7 cm, Sanayiden Manzaralar Sergisi, Summart.


Sergi, Sanayi Devrimi’nden günümüze dek giderek daha karmaşık hale gelen sanat emeği ile üretim koşulları arasındaki ilişkiyi, sanatçıların teknoloji ve endüstriden yararlanma biçimlerini, kültürel market ve kapitalist ekonomik düzen arasındaki belirsiz dinamikleri konu alarak, yerel atölyelerin farklı yorumlarına dikkat çekiyor. Summart’ın sanayi bölgesinin içinde bir galeri olarak var olması ile serginin merkezine aldığı söz konusu temalar, aynı mahallenin ikliminde izleyiciye farklı manzaralar sunuyor.

Sanat tarihi alanında kalıplaşan manzara kavramını yeniden düşündüren, aynı zamanda endüstriyel ve sanatsal üretimleri bir alanda doğuran, büyüten ve yaşatan sanayi bölgeleri ile olan teması gösteren Nazlı Pektaş küratörlüğündeki “Sanayiden Manzaralar”,  30 Kasım 2023 tarihine kadar Summart’ta ziyaret edilebilir.


İrfan Önürmen, “Çırak”, 2023, Buluntu malzemeler, Değişken ölçüler, Sanayiden Manzaralar Sergisi, Summart.


Bilgi İçin

Summart

Adres: Summa Plaza, Huzur Mah. Fazıl Kaftanoğlu Cad. No: 3 Seyrantepe/İstanbul


Nazlı Pektaş Hakkında

Sanat Tarihçisi, eleştirmen. Lisans eğitimini Mimar Sinan Üniversitesi Sanat Tarihi bölümünde (1998), Yüksek Lisans eğitimini Marmara Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi Seramik-Cam bölümünde (2008), sanatta yeterliliğini ise Marmara Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi Resim bölümünde (2013) tamamlamıştır. Halen Marmara Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesinde öğretim görevlisi olarak dersler veren Pektaş, Yeditepe Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesinde de öğretim görevlisi olarak dersler vermektedir.

Sanat tarihçisi/eleştirmen Nazlı Pektaş’ın makaleleri Sanat Dünyamız (YKY), Art Unlimited, gibi sanat dergilerinde, Artful Living, Argonotlar adlı portalda, Cumhuriyet Gazetesi’nde ve çeşitli sergi kataloglarında yayımlandı ve yayınlanmaya devam etmektedir. Gazete Oksijen O2’DE Temas/Yorum isimli köşesinde her hafta yazıları yayımlanmaktadır.

Pektaş’ın Türkiye’de sanata ve kültüre emeği geçen isimlerle yaptığı söyleşilerinden oluşan, “Bellek / Emek “isimli kitabı 2017 yılında Yapı Kredi Yayınları (YKY) tarafından yayımlanmıştır. Pektaş, İş bankası Kültür Yayınları tarafından yayımlanan “Bir Seyyahın Resimli Güncesi Muhsin Kut” (2017) isimli kitabın yazarıdır. Pektaş’ın yazıları farklı kitaplarda yayınlanmaya devam etmektedir. 2018 yılında Corpus Yayınları tarafından yayımlanan, İmgenin Zamanı: Sanat, Hafıza, Direniş isimli kitapta “Yeryüzü Çoğalırken Ölmek” başlıklı bir yazısı bulunmaktadır. Yapı Kredi Yayınları Cogito dizisinden çıkan “Cinsiyeti Yazmak” (2016) isimli kitapta “Ana Mendieta’nın İzleri” başlıklı bir yazısı yayımlanmıştır. Ayrıca Doruk Yayınları tarafından yayımlanan, Belgesel / Kısa Film / Video Sanatı (2018) isimli kitapta “Hakikati Alt Etmek: Rezan Yeşilbaş, Cengiz Tekin ve Ferhat Özgür'ün Yapıtlarında Hayat, Oyun ve Mana” isimli bir yazısı yer almıştır.

Nazlı Pektaş farklı sergilerin küratörlüğünü yapmayı sürdürmektedir. 2023 yılında CKM’de açılan Görünür Görünmez Beden sergisinin eş küratörlüğünü yapan Pektaş, 2022 yılında AKM’de açılan “Gençler Yolda” başlıklı serginin de eş küratörüdür. 2022 yılında, Contemporary İstanbul Vakfı'nın Fişekhane'de bulunan sanat alanı Cocoon’da açılan Video’daki Manzara sergisi, Bilsart’da 2021 Şubat ayında açılan “na/mütenahi hürriyet” sergisi, Yapı Kredi Kültür Sanat’ta, 2018’de açılan “İntihal mi?/ Hal mi?” başlıklı grup sergisi ve 2017 yılında Marmara Üniversitesi Cumhuriyet Müzesi ve Sanat Galerisi’nde açılan "A4” başlıklı grup sergisi küratörlüğünü yaptığı sergiler arasındadır.

Nazlı Pektaş çeşitli kültür ve sanat kurumlarında seminerler vermekte, konuşma dizileri ve sergiler düzenlemektedir. Nazlı Pektaş, Uluslararası Sanat Eleştirmenleri Derneği (Aica Türkiye) üyesidir.


Aynur Önürmen, “İsimsiz”, 2023 (detay), Çoklu heykel yerleştirme, sünger ve akrilik, Değişken ölçüler, Sanayiden Manzaralar Sergisi, Summart.


9 Ekim 2023 Pazartesi

Sanatçı Haluk Akakçe hayatını kaybetti

Haluk Akakçe.

Bir süredir kanser tedavisi gören çağdaş sanat dünyasının önemli isimlerinden Haluk Akakçe (53) hayatını kaybetti. Bir süredir akciğer kanseri tedavisi gören Haluk Akakçe 9 Ekim 2023 sabahı yaşam mücadelesini kaybetti. 53 yaşındaki sanatçı kısa süre Instagram hesabından 9 gün komada kaldığını ve mucizevi şekilde geri döndüğünü paylaşmıştı. 


Haluk Akakçe.


Haluk Akakçe kimdir?

Çağdaş Türk sanatının önde gelen isimlerinden Haluk Akakçe, 24 Temmuz 1970 tarihinde Ankara'da dünyaya geldi. Ankara Bilkent'te okuduğu İç Mimarlık Bölümü'nün ardından Londra Royal College of Art'ta ve School of the Art Institute of Chicago'da yüksek lisans eğitimleri aldı.

İlk kişisel sergisini 1997 yılında Chicago'da açtıktan sonra bir süre sanat kariyerini Londra ile New York arasında sürdürdü. ABD ve İngiltere'deki pek çok büyük müze ve galeride gerçekleştirdiği sergilerinin yanı sıra seçkin bienal ve festivallerde de yer aldı.

53 yaşında hayatını kaybeden ressam ve iç mimar Haluk Akakçe, video enstalasyonları, duvar resimleri, akrilik, ahşap, panel ve kağıt üzerine yaptığı çalışmalarla tanınıyordu. Bilkent Üniversitesi İç Mimarlık Bölümü mezunu olan Akakçe, The School of the Art Institute of Chicago’da lisansüstü eğitimini tamamladıktan sonra Londra’daki Royal College of Art’ta da 1 yıl eğitim aldı. Çalışmalarıyla birçok ödül kazanan Akakçe’nin eserleri New York'taki MoMA PS1, Londra'daki Tate Modern, Graz’daki Thyssen-Bornemisza Art Contemporary ve İstanbul'daki Pera Müzesi’nin de aralarında bulunduğu dünyanın pek çok önemli müzesinde sergilendi. Akakçe çalışmalarıyla, Flash Art, Artforum, Art in America, Frieze ve Vogue gibi birçok uluslararası yayına da konu oldu.

Sanatı, kişinin kendini başka şekilde ifade edemediği zamanki ifade ediş biçimi olarak tanımlayan Akakçe, her sanatçının sorumluluğunun, toplumdan farklı olarak herkesin gidemediği o çizgiyi geçmek ve geri gelip bulgularını insanlarla paylaşmak olduğunu savunuyordu. Çalışmalarında insan ve doğa arasındaki uyumu, insanlığın doğa üzerindeki yıkıcı etkisini ve bu etkinin doğayı nasıl şekillendirdiğini sorgulayan Akakçe’nin en çok konuşulan eserlerinden biri, 2000 yılında ürettiği ‘Perfect Lovers’ oldu. Akakçe seride, insan ve doğa arasındaki uyumu, iki insan figürü üzerinden ele aldı.

Eserleri

Akakçe'nin önemli eserleri arasında “Teddy" (Ayıcık), “Ahtapot", “Mr Hö" gibi kendi hayal dünyasındaki karakter ve hayvanları resmettiği eserlerin yanı sıra "The City of Dreams" (2005), "The End of the World" (2010) ve "The Nature of Time" (2015) çalışmaları yer alıyor. Sadece sanatıyla değil sıra dışı giyim tarzı ve stiliyle de dikkatleri üzerine çeken Akakçe'nin, New York’ta yaşadığı dönemde yüzlerce tropik kuşu, köpeği ve midilliyi sahiplendiği, evine dev akvaryumlar kurduğu da biliniyor.


Haluk Akakçe.

Haluk Akakçe.


Haluk Akakçe.